Ahmet Akalın'ın Özbekistan seçimleri ile ilgili değerlendirme yazısı dikkat çekti.

Yazı şu şekilde:

Şevket Miramanoviç Mirziyoyev. Bu ismi önümüzdeki dönemde dünya kamuoyu sıklıkla duyacağa benziyor. Mirziyoyev, dün (21.10.2021) yapılan seçimlerde ikinci kez beş yıllığına Özbekistan Cumhurbaşkanlığına seçildi. Bu seçim 1991 yılında Özbekistan’ı bağımsızlığa götüren, 2016 yılında vefat eden karizmatik lider İslam Abdüganiyeviç Kerimov’un ardından Özbekistan halkı tarafından Mirziyoyev’in lider olarak kabul edilmesinin tekrar tescili olmuştur.

“Yeni Özbekistan Stratejisi” halktan geniş kabul gördü, Mirziyoyev Seçimleri Rahat Kazandı

Ülke genelinde dünkü seçime katılım oranı % 80.8 oldu. 19 859 127 seçmenden 16 036 914’ü sandık başına gitti. Geçerli oyların %80.1’ini alan mevcut Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev seçimlerin galibi oldu. Seçim sonrasında teşekkür konuşması yapan Mirziyoyev “Geriye dönüş yok, hep ileri gideceğiz” dedi.

23 Eylül — 3 Ekim 2021 tarihleri arasında ecdadımın cihana şan veren, medeniyet ve adalet dağıtan devletler kurduğu, rasathane ve medreselerle uygarlık tarihine önderlik ettiği Özbekistan’ın Taşkent, Semerkant, Buhara’ı Şerif, Şehri Sebz, Kitap ve Hive şehirlerinde çeşitli konferanslara katıldım, üniversitelerde, tarihi ve kültürel mekanlarda ziyaretlerde bulundum.

O günlerde Özbekistan seçim dönemine girdiği için seçimlere katılan beş adayında boy boy portreleri, seçim vaatleri metroları, tren garlarını, şehirlerin meydanlarını süslüyordu. Buralarda gördüklerim ve duyduklarım uluslararası demokrasi indeksi ve basın özgürlüğü indeksindeki sıralamaları yapanların oryantalist bakışının ciddiyetsizliğini ortaya koyuyor gibiydi. Çünkü görüp duyduklarım ve içinde bulunduğun özgür ortam bunun tam tersi idi. Seçim konusu geçtikte, Mirziyoyev’in ismini duydukça halkın gözlerinin parladığı görülüyordu. Taksiciler, lokantacılar, otel görevlileri, öğrenciler, akademisyenler, sıradan kompartımanlardaki tren yolcuları gibi iletişim halinde olduğum insanlar Mirziyoyev’i kendilerinden birisi olarak görüyordu. Hatta Mirziyoyev’den bahsederken Şehri Sebz’de “Şevket Eke (abi)”, Buhara’ı Şerif’te “Şevket Toğ’a (dayı/amca)” diyorlardı. Mirziyoyev’in Cumhurbaşkanlığındaki ilk dönemi olan 2016–2021 yılları arasındaki başarısı gözle görülür şekilde. Bununla birlikte hedefleri büyüyen Özbek halkının memnun olduğu Mirziyoyev yönetiminden beklentilerinin de epey artmış olduğunu hissediyordunuz.

Dünkü seçimin sonuçları da Özbekistan halkının Şevket Mirziyoyev’in ilk beş yıllık icraatlarını onayladığını aynı zamanda da önümüzdeki beş yıllık süreçte Onun yönetiminden beklentisinin büyük olduğunu ortaya koymuştur. Mirza Uluğ Bey’in torunları Yeni Özbekistan olarak tanımladıkları ülkelerindeki ifade ve haber alma özgürlüğü ikliminde filizlenen demokrasinin önümüzdeki dönemde bütün kurum ve kuruluşlarıyla serpilip büyüyeceğine, bu körpe fidanın bahçıvanının da Şevket Mirziyoyev olacağına inanmış durumda.

Saymakla bitmeyen kültürel zenginlikleri, cezbedici turistlik yerleri, ekonomik potansiyeli, genç nüfusu, ipek yolu üzerindeki stratejik konumu ve tutarlı dış politikasının yanı sıra gelişen demokrasisi ile Özbekistan Asya’nın yükselen yıldızı olmaya aday. Kadim Maveraünnehir, Harezm ve Fergana’nın her yönden bereketli toprakları üzerinde yükselen çağdaş Özbekistan’ın 21. Yüzyılda gelişmekte olan ülkeler için rol model olmaması için de hiçbir engel gözükmüyor.

Editör: TE Bilişim