Kurayla belirlenen hac listelerine hile karıştığı ortaya çıktı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, hac hizmeti veren bazı firma yetkilileri hakkında, sahte hacı kaydı oluşturarak dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla İstanbul merkezli 3 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. Operasyonda 10 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden operasyona yönelik yapılan açıklamada, "Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince, "nitelikli dolandırıcılık’, ‘özel belgede sahtecilik’ ve ‘Kişisel Verileri Koruma Kanunu'nu ve Rekabet Kanunu'na muhalefet’ suçları ile ilgili suç organizasyonlarının deşifre edilerek suçların önlenmesine yönelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde bir soruşturma yürütüldü. Bu kapsamda, hac hizmeti sunan bazı firmaların, haksız kontenjan elde edebilmek için kişilerin bilgisi dışında kimlik bilgilerini kullanarak sahte hacı kaydı oluşturdukları, sahte feragat dilekçeleriyle kontenjan elde ederek yedek listeden yönlendirilen gerçek hacılara fahiş fiyat uyguladıkları ve sahte kayıtların Diyanet personeliyle irtibatlı şekilde yapıldı" denildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da şüpheli 14 firma yetkilisinden 11'i hakkında gözaltı kararı verdi. Bunun üzerine güvenlik güçleri, İstanbul merkezli 3 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlarda 10 şüpheli yakalandı. Yapılan çalışmalarda, söz konusu firmaların, Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvurarak yedek listelerindeki hacı adaylarının kendi firmalarına aktarmalarını talep ettikleri öğrenildi. Öte yandan iddiaya göre; hac organizasyonu yapan firmalar, hac kontenjanı elde etmek için akla az gelir bir yol kullanıyordu. Birçok kişiye ait kimlik bilgisini ele geçiren şüpheliler, oluşturdukları belgelerle kutsal topraklara gitmek için başvuru yapıyordu. Bu isimlerden biri Diyanet İşleri Başkanlığı’nca çekilen kurada çıkınca planın ikinci kısmı devreye sokuluyordu. Bu sahte başvurulardaki kişiler için sahte feragatname düzenleniyordu. Bu sayede acente yeni kontenjanlar ekliyordu. Bu kontenjanlar yedek listedeki müşteriler için daha yüksek seyahat bedelleri karşılığında veriliyordu. Şüphelilerin bir diğer yönteminde ise bağımsız olarak kaydolan ve adı kurada çıkıp gitmekten vazgeçen hacılara ait bilgileri müftülük çalışanlarından öğreniyordu. Okuma yazması olmayan şahıslar adına ıslak imzalı ve el yazılı sahte dilekçeler üreten şebeke bu yolla da kontenjan elde ediyordu.