Sedat Peker’le samimi sohbetleri ortaya saçılan Hadi Özışık, Veyis Ateş’in hakkındaki iddialarla ilgili sessiz kaldığını ve meslektaşlarından özür dileyerek mesleği bırakması gerektiğini söyledi. Bu çağrı da akıllara, “Tencere dibin kara, seninki benden kara!” Atasözünü getirdi. Sedat Peker ile görüntülü sohbeti ortaya çıktıktın sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nın hakkında suç duyurusunda bulunduğu gazeteci Hadi Özışık, Veyis Ateş’e çağrıda bulundu. İnternethaber Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık, ''Perde Arkası'' programında, suç örgütü lideri Sedat Peker ile kara para aklama suçundan hakkında tutuklama kararı bulunan ve yurt dışına kaçan SBK Holding'in sahibi Sezgin Baran Korkmaz'ın Habertürk TV sunucusu Veyis Ateş'e yönelik iddiaları değerlendirdi. Özışık, Veyis Ateş'in sessiz kaldığına dikkat çekerek Habertürk yönetimin isteğine rağmen konuşmadığını hatırlattı. Özışık, Ateş'i defalarca aradığını da açıkladı. "Eğer konuşacak bir şeyim yok diyorsa da" geriye tek bir seçenek kaldığını kaydeden Özışık, Veyis Ateş'in meslektaşlarından özür dileyerek mesleği bırakması gerektiğini ifade etti. ‘DEFALARCA ARADIM KONUŞMADI’ Özışık şu ifadeleri kullandı: “Şimdi gündemde kim var. Hadi Özışık ve Süleyman Özışık gitti. Sırada Veyis Ateş var değil mi? Veyis Ateş görüştüğüm bugüne kadar çok değer verdiğim bir arkadaşımdır. Kendisiyle ilgili iddialar ortaya atıldığından itibaren çıkıp konuşmasını istedim. Defalarca aradım. Konuşmadı. Habertürk yönetiminin talebine rağmen suskun kalmayı tercih etti. Saygı duydum, peki dedim, sen bilirsin dedim. Ama hala aynı görüşteyim. Yoksa bir açığı kaydı kuydu olmadığına inanıyorsa Veyis’in çıkıp konuşması gerekiyor. Veyis konuşmadığı sürece hem kendine hem de çalıştığı kuruma yani Habertük’e zarar verecektir. Zaten Fatih Altaylı’nın son yazısından sonra bana göre konuşması şart oldu. Orta yerde bir ses kaydından bahsediliyor. Bir şantajdan bahsediliyor. 10 milyon euro iddiaları karşısında susmak çözüm değil. Veyis’in çıkıp konuşması lazım. ‘NİYE HAKEM OLMAK İSTİYOR’ Eğer bu konuda suskun kalırsa Kendine büyük kötülük yapar. Fatih Altaylı daha bu ses kayıtları vs. bunlar ortaya çıkmadan birkaç kez yazı yazdı. Veyis Ateş açıklama yapma gereği duymadı. Yani Fatih Altaylı’nın çağrısını da Habertürk yönetiminin çağrısını da dikkate almadı susmayı tercih etti. İddialar çok vahim. Veyis’in çıkıp açıklama yapması lazım. Veyis neyin pazarlığını yapıyor. 10 milyon euroyu kimin için istiyor. Niye hakem olmak istiyor. Bu soruların tamamının karşılık bulması gerekiyor. Sevilay Yılman’da bu konuyla ilgili yazı yazarken Aynı kurumda çalıştığı Veyis’e sesleniyor. Açıklama yap diyor. Ama Veyis’te hala bir ses yok. Vallahi söyleyecek söz bulamıyorum. Bundan sonra yapılacak tek şey ama tek şey Veyis’in çıkıp ne olmuşsa ne yaşamışsa bu paraları ne için istemişse, kimin için istemişse, kimler için hakem olmak istemişse açıklama yapması gerekiyor. 'MESLEKTAŞLARINDAN ÖZÜR DİLEMEK VE BU MESLEĞE VEDA ETMEK' Yapmazsa bu iddiaları çürütmezse suskun kalmaya devam ederse bu işin altından kalkamaz. Dahası ve en önemlisi eğer Veyis Ateş susmaya devam ederse maalesef Türkiye’de bir daha gazetecilik yapamaz. Zaten Veyis bu açıklamayı yapmazsa bugün olmazsa yarın ya Sezgin Baran Korkmaz o açıklamayı yapacak. Ya da elimde kaydın var diyen Sedat Peker o ses kaydı ya da neyse o kaydını yayınlayacak. O yüzden Veyis’e sesleniyorum. Çık konuş kardeşim. Ne olmuşsa dosdoğru anlat. Ha benim söyleyecek sözüm yok diyorsan o zaman yapacağın başka bir şey var. Onu da zaten sen biliyorsun. Meslektaşlarından özür dilemek ve bu mesleğe veda etmek.“ SOYLU'YA ÇAĞRI Özışık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisi ve kardeşi Süleyman Özışık için hiç vakit kaybetmeden suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, bu konu ile ilgili de suç duyurusunda bulunulmasını gerektiğini öne sürdü. NE OLMUŞTU? Hadi Özışık, Sedat Peker'in iddiasına göre Bakan Soylu ile arasında arabuluculuk yapmıştı. Peker'in görüşme kaydını yayınlamasının ardından TV100 ve HaberTürk'teki programlarına son verilen Hadi Özışık'ın ardından Mücahit Ören'e ait İhlas Gazetecilik bünyesinde yayımlanan Türkiye gazetesi, Süleyman Özışık'ın yazılarına da son verdi.