Öznur yazısında Merhum Dr. Ahmet Tevfik Ozan ile ilgili şunları anlatıyor: ZİNDANLARI YUSUFİYE’YE ÇEVİREN ALPERENLER ARPACI, ŞENLİLER ve OZAN ÖTELERİN ÖTESİNDE BULUŞTULAR “İnnâ lillahi ve innâ ileyhi râciûn.” (Bakara Suresi,156) (Hepimiz Allah’tan geldik, tekrar O’na döneceğiz.) Gül yüzlü, gazi dervişimiz, Yusufiye’li Alperen Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli öğretim üyesi, Türk Edebiyatı Şairi Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabeyimiz yüksek tansiyona bağlı damar yırtılmasından 68 yaşında vefat etti. Zaman geçtikçe yalnızlaşıyoruz. Feda kuşağının yiğitleri, destanlaşan mücadelemizin kahramanları teker teker bu fani dünyadan ebedi âleme göç ediyor, sonsuzluğun sahibine kavuşuyor. Şahsi ikbal peşinde koşmadan bir ömrü ülkü denen nazlı geline sevdalanarak, ülkülerinin yolunda hiç durmaksızın yürüyen merhum Selahattin Arpacı ve Selahattin Şenliler ağabeylerin cezaevi arkadaşı, ilk ülkücü mahkûmlardan Yusufiyeli Alperen, özü güzel, sözü güzel, gönlü güzel Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabeyimiz de sonsuzluğun sahibine kavuştu. 12 Eylül 1980 öncesi Ulucanlar cezaevinin simge isimleri bugün ötelerin ötesinde buluştular. Elazığ’ın Harput’un yiğit evladı, 12 Eylül 1980 öncesi, her türlü emperyalizme ve küfrün uşaklarına, işbirlikçilerine karşı verilen o tarihi, soylu kavgamızda en önde dövüşenlerdendi. Dr. Ahmet Tevfik OZAN, 12 Eylül 1980 öncesi mahpushanelerin “Yusufiye” olmasında “Taş Medrese” olmasında büyük emeği olan feda kuşağının yiğitlerindendi. Ülkücüler zindanları ilim ve irfanla 'Medrese-i Yusufiye'ye çevirdiler. Ve hapishaneler bir nevi Medrese-i Yusufiye oldu. Ahmet ağabeyde, zindanları Yusufiyeye çevirenlerdendi. Yusufiye medreselerinde Dr. Ahmet Tevfik Ozan gibi nice güzel insan okudu. Dava adamı, gönül insanı, çile mektebinin öğrencisi, taş medreseli Ülkücülerin simge isimlerinden Ahmet Tevfik Ozan hayatını ülkücülüğe, Ülkücü harekete adadı. Ülkücü gençlerin eğitiminde emeği, hizmeti büyüktür. Hareketin ağabeylerinden biri olarak her zaman yol gösterdi, Her zaman birliği, beraberliği, kardeşliği savundu. Ülküdaşlık hukukuna hep bağlı kaldı. Ülkücü adanmışlığın, feda ruhunun kuşağından Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabey ömrünü aziz Türk milletine, Türk milliyetçiliği ülküsüne, Ülkücü harekete vakfetti. Ülkücü hareketin çilesini, cefasını çekti, inandığı hak davadan asla taviz vermedi. “ÜLKÜCÜ HAREKET” KİTABIMA FOTOĞRAFLARLA, BELGELERLE KATKIDA BULUNDU Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabeyi 80’lerin sonlarında tanıdım. Çok sık görüşmesek de birbirimize karşı hep kalbi muhabbetimiz oldu. Ben Ankara’dayım, merhum ağabeyimiz ise Kayseri ve daha sonra vefat ettiği Elazığ’da yaşıyordu. Telefonla görüşür, hasbıhal ederdik. Naif bir insan, nezaket sahibiydi. Onunla yüzyüze tanışmama geçtiğimiz günlerde hakka yürüyen merhum ağabeyim Selahattin Şenliler vesile olmuştu. Şenliler ağabeyin, Ulucanlar cezaevinde birlikte aynı koğuşta yattığı Ahmet Tevfik Ozan ağabey ile çok yakın bir hukuku ve dostluğu vardı. Ülkücü Hareketin tarihini yazarken görüştüğüm onlarca isimden biride Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabeydi. İlk görüşmemizden kitabın bittiği sürece kadar birçok kez görüşme fırsatım oldu. 6 Cilt kaleme aldığım Ülkücü Hareket adlı kitabımın 5. Cildinde “Cezaevleri”ni anlattığım bölümde; 12 Eylül 1980 öncesi Ulucanlar cezaevinde yatan ülkücülerin yer aldığı tarihi öneme sahip fotoğrafların, yazılı ve görsel belgelerin bir kısmını merhum ağabeyim Dr. Ahmet Tevfik Ozan’dan almış, bana bu kitabımın hazırlanma aşamasında çok değerli katkılar sağlamıştı. 1974 YILINDA ULUCANLAR CEZAEVİNE GİRDİ Dr. Ahmet Tevfik Ozan, 1974 Kasım’ında Ulucanlar Cezaevi’ne girdi. 1974-1977 yılları arasında Ulucanlar Cezaevi’nde yatan bütün ülküdaşlar, Ülkücü Hareketin dervişi Ahmet Tevfik Ozan ağabeyi çok iyi tanır ve bilir. Selahattin Arpacı ağabeyi geçen yılın ilk ayında 28 Ocak 2020 günü Hakk’a uğurladık. Ardından Selahattin Şenliler ağabey kısa bir süre önce 26 Aralık 2020’de Rahmeti Rahmana kavuştu. Ulucanlar cezaevinin derviş gönüllüleri, karanlık zindanlarda beraber kalan, feda kuşağının üç yiğit ülkücüsü şimdi ötelerin ötesinde, ebedî âlem “ahirette” buluştular. 1974-1979 yıllarında Ulucanlar Cezaevi’nin birinci kısmı, bir ve ikinci koğuş Ülkücülerin yattığı koğuştu. 1971 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesine giren Dr. Ahmet Tevfik Ozan, H.Ü. Tıp Fakültesi Öğrenci Derneği Başkanlığını yaptığı 1974 Kasım’ında öğrenci olayları ve basın davaları nedeniyle Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde okuyan (ODTÜ) ülkücü öğrenciler ve 50’ye yakın dava arkadaşı ile Ulucanlar Cezaevi’ne girdi. 1975 yılının başlarından itibaren üniversitelerden, liselerden, Ankara’nın çeşitli ilçe ve semtlerinden çok sayıda Ülkücü genç de Ulucanlar Cezaevine girdi. Ahmet Tevfik Ozan ağabey, 1974-1977 arasında tutuklu kaldığı Ulucanlar Cezaevi’nde ülkücüleri, Yılmaz Güney de Komünist mahkûmları idare nezdinde temsil ediyordu. Ahmet Tevfik Ozan ağabey Ulucanlar Cezaevinden sonra Kırşehir, Kayseri ve Niğde cezaevlerine nakledilerek 1978 yılında tahliye oldu. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Ceza Yasasının 163. maddesine göre tekrar gözaltına alınan Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabey, 1981 yılında Mamak Askeri Cezaevinde kısa bir süre tutuklu kaldı. Tıp öğrenimine Gevher Nesibe Tıp Fakültesinde devam eden Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabey 1986 yılında buradan mezun oldu. ULUCANLAR CEZAEVİNDE YAPTIĞI KONUŞMA HALA HAFIZALARIMIZDA 1971’ de yazı hayatına başlayan Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabeyin kaleme aldığı şiirleri, düzyazıları, makale ve karikatürleri çeşitli dergi ve gazetelerde yayınlandı. 12 Eylül 1980 öncesi Hasret ve Genç Arkadaş gazetelerinde yayınlanan şiirleri, 1977 yılından itibaren Türk Edebiyatı, Töre, Divan, Doğuş, Hasret, Boğaziçi, Yağmur, Konevi, Hedef, Erciyes gibi dergilerde yayınlandı. Dr. Ahmet Tevfik Ozan ağabey hayatı boyunca yazdığı üçyüzü aşkın şiiri Kâinat Şiiristan, Dağlar Ardı Şiirleri, Şeyma Ceylan Yüreği, Şiirden Taşan Sözler ve Taş ve Tebessüm adlı beş ayrı kitapta yayınladı. Ahmet ağabey Şair ruhlu, naif, duygusal bir insandı. Yarı açık cezaevi Kayseri. Toprak tozlu, sıcak; Erciyes’te kar! Bir kilim sermiştik, volta yoluna. Ve sen ne demiştin; Ölüme kadar... Bu ve benzeri bir çok değerli şiirin şairi idi.. Ahmet Tevfik Ozan ağabey Sirat-ı Mustakim üzere yaşadı ve son nefesini verdi. Ahmet Tevfik Ozan ağabeyim, Ankara Ulucanlar Cezaevi’ndeki programları kaçırmazdı. EKSEN Sendikası ve Selçuklu Vakfı’nın “Geleneksel Türk Milliyetçileri 12 Eylül Buluşmaları” adıyla 2018 yılında düzenlendiği programa da katılmıştı. Selçuklu Vakfı Genel Başkanı Dr. Lütfü Şehsuvaroğlu’nun moderatörlüğünde düzenlenen panele; Muhittin Çolak, Erdoğan Cabbar A., Veysel Tekelioğlu, ben ve rahmeti rahman’a kavuşan Ahmet Tevfik Ozan ağabeyimizde katılmıştı. Panelde yaptığı etkili konuşmasıyla herkesi duygulandırmış, hüzünlendirmişti. Ülkücülerin kaldığı 2. Koğuş ve diğer kısımlar ziyaret edilirken katılanlara cezaevini, o günleri ve yaşananları kendine has üslubuyla, anektodlarla anlatmıştı. BİZDEN DE SELAM SÖYLE ARPACI’YA ŞENLİLER’E ÖNDE GİDENLERLERE 1970-1971 yıllarında Ulucanlar cezaevinde yatan ilk ülkücülerden olan 1975 yılında Ülkü Ocakları Derneği’nin (21 Nisan 1975-14 Şubat 1976) Genel Başkanlığını yapan, 68 kuşağının fedakâr isimlerinden değerli büyüğüm Sami Bal ağabeyimin, merhum Ahmet Tevfik Ozan ağabeyim hakkında söylediği şu sözler çok anlamlı ve değerlidir: “Ülkücü Hareket'in Türkiye ve Türk Milletine armağan ettiği efsanelerden biridir Ahmet Tevfik Ozan. Ceza ve Tutukevlerinin birer Yusufiye ve Taş Medrese haline gelmesinde ilk harcı koyanlardandır. Selahattin Arpacı ve Selahattin Şenliler ile birlikte, bu hususta büyük emek sarfetmiştir. Bu üçlü, ebedi yolculuklarında da birbirini takip etmişler; adeta peşpeşe rahmeti rahmana kavuşmuşlardır. Kendisine ve hatırlamamıza vesile olduğu Selahattin kardeşlerimize rahmetler diliyorum. Yolları nurlu, mekânları cennet olsun. Rabbim her üçünü de şehitlerimize komşu kılsın”. BİR ÜLKÜ DEVİ, AHLAK ABİDESİYDİ Güzel ağabey, can ağabey, gittiğin kutlu beldede, ötelerin ötesinde, bizden de selam söyle feda kuşağının yiğitlerinden Selahattin Arpacıya, Selahattin Şenliler’e aziz dava arkadaşlarımıza. Üç büyük ülkücüyü rahmetle, minnetle, saygıyla, sevgiyle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun. Onları asla unutmadık ve unutmayacağız. aziz millet kendisine hizmet edenleri, şehitlerini, kahramanlarını asla unutmaz. Dr. Ahmet Tevfik Ozan çileli yollardan geçmiş bir büyüğümüzdü. Rabbim rahmeti ile muamele eylesin. “Dünya zahmetinden hakkın rahmetine hicret etti”. Ailesinin, sevenlerinin ve Ülkücü camianın başı sağolsun. Ruhu şad, mekânı cennet olsun. Ruhu için el-fatiha. AMİN…