Halifelik; Hz. Osman’ı, Hz, Ali’yi, Ehl-i Beyti, İmâm-ı Â'zam’ı katleden Muaviye, Yezit katillerinin Emevi-Abbasi din dışı arap ırkçısı yönetim şeklidir.

Osmanlı’da sultanlık, padişahlık, halifelik adına talihsiz taht hesapları, kavgaları için evlat kardeş katliamıdır.

Halifelik sultanlık yaşasa Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasımpaşa’da mütevazi bir ailenin reisi olurdu. Kendisinin bu makamları ihtişamı görmesi asla mümkün olmazdı. Çünkü o sülale ya da aileden gelmiyordu. Bugün ülkenin reisi İslam Dünyasında dünyada Cumhuriyet sayesinde tanındı, bilindi şöhret sahibi oldu.

Cumhuriyet egemenliği Atatürk öncülüğünde padişahtan alıp Türk milletine verdi. Bu sayede kadın erkek topyekün millet seçme seçilme iradesiyle özgürce oy kullandı.

Bugün delege iradesi ile partilerin başına geçenlerin ya da seçimle makam elde edenlerin o makamları korumak için nasıl siyasi ahlak ilke yoksunu tavırlarla koltuklarını korumaya çalıştıklarını ibretle izliyoruz.

Yerel-genel seçilen tüm yöneticiler bunu Cumhuriyete borçludur. Cumhuriyet olmasa köye muhtar bile seçilemezdi. Lütfen Cumhuriyete sahip çıkın. Şahıslar fani kurallar ebedi olmalıdır.

Tek kişilik yönetimde yarın Osmanlı’da olduğu gibi saçma sapan biri iş başına gelirse torunlarımızın sonu ne olacak? Kamu yöneticisi seçimle gelmeli, yönetici bir ailenin devamı imtiyazlısı ipotek altında olmamalı.

Ülkeleri örgütler değil yönetenlerin hatası böler Ülkeleri örgütler değil yönetenlerin hatası böler

Lütfen bugün Türkiye’de, İstanbul’da şeref ve onurumuzla yaşıyorsak bunu Cumhuriyete borçluyuz. Türk markası Türkiye Cumhuriyeti, İslam dünyası başta tüm mazlumlara örnek model oldu.

Şanını, varlığını, konumunu Cumhuriyete borçlu olanlar bunun kadrini kıymetini bilmeli, ödenen ağır bedellere şehit ve gazilere vefa göstermeli. Lozan’ın halifelik müzakereleri bölümü Türk milletinden kaçırılmış daha sonraları Fransa ve İngiltere’nin çıkardığı tutanakların yer aldığı sarı ve mavi kitaplarda o dönem yok kabul edilmiştir.

TBMM o bölüm dahil komple müzakere tutanaklarını yayınlamıştır. Buna göre Halifeliği en çok isteyen Yunan, İngiliz ve Fransa delegasyonudur. İngilizler kukla bir Halifelikle İslam dünyasına hükmetmenin peşine düşmüştür. Hindistan İngiliz genel valisi İngiltere’ye çektiği telgraflarda ısrarla halifeliğin kalkmamasını istemiştir. Bunu başaramayan İngiltere, tarikat ve cemaatler eliyle gerçeklerin aksine el altından Cumhuriyet ve Atatürk hakkında iftira kampanyası başlatmıştır.
Bugün halifelik aşkı ABD’ye geçmiştir. Halifeliği dünyada en çok isteyen siyonistler AB ve ABD’dir. İslam dünyasına icazetli kukla yönetimlerle kan ağlatıyorlar.

Halifelik CIA, Mossad projesidir. Siyasal İslamcılar bunun taşeronu işbirlikçisidir. Çözüm çare Cumhuriyet, Demokrasi, hukuk, akıl ve bilimdir. Samimi dindar Müslüman olmak başka bir şeydir.

Osmanlı döneminde Türkler İstanbul’a vize ile girerdi. Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine düşmanlığın asıl nedeni farklı etnik köken ve inanç gruplarının asırlarca elde ettikleri imtiyazı kaybetmişler bunu geri getirip yeni imtiyaz elde etmenin yolunu yöntemini din kisvesi maskesi ile hayata geçirme peşindedirler.

“Türkiyelilik”,  “Yeni Osmanlı” ambalajı ile dayatılan inançlı kesimleri ajite edip din üzerinden algı operasyonu yaparak o imtiyazlı dönemlere geri dönmek istemektedirler.

Yıllarca azınlıkları Ermeni, Rum, Yahudi vb. kullananlar şimdi etnikçilik dincilik üzerinden aynı ihanet tezgahını oluşturma peşindedirler.

Bu konuda daha fazla detaya gerek yoktur. Ülkede ve uluslararası arşivlerde bu ihanet belgeleri ile doludur.

Sabri ŞENEL – 14.10.2024  İstanbul/Ümraniye

Editör: Habererk Com