Tam 19 yıldır iktidarsınız.

En mahir olduğunuz alan algı yaratmak, gündemi değiştirmek.

Milletin geleceğini ipotek altına aldırarak göz boyamak.

Doğrusu bu tür olaylarda gündemi değiştirmekte, yandaş medya kanallarında yandaş akademisyenleri, yandaş tetikçileri kullanmakta çok mahirsiniz.

***

Geçtiğimiz haftada da bunu çok iyi gösterdiniz.

Esir aldığınız devletin tüm kurumları aracılığıyla bunu nasıl fırsata çevirdiğinize milletçe şahit olduk.

Sayın Meclis başkanı (ki mutlaka bir yerlerden düğmeye basıldığına, talimat alındığına inanıyorum) gerekirse Montrö Sözleşmesini de feshedebiliriz açıklaması yaptı.

Bunu zaten yıllar önce bir televizyon programında Sn.Aytunç Altındal “Gün gelecek Montrö’yü tartışmaya açacaklar” diye söylemişti.

Bu gelişmeler üzerine emekli büyükelçiler bir bildiri yayınlayarak düşüncelerini kamuoyuna aktardılar.

Sonrasında 104 emekli amiral de bu konudaki düşüncelerini aktararak endişelerini kamuoyuyla paylaştılar.

***

Açıklama yapanlar adı üzerinde emekliydi.

Tabiri caizse yaşları geçmiş, işleri bitmiş olanlardı.

Ellerinde parası, silahı olmayanlardı.

Üstelik yaptıkları açıklamalar uzmanlık alanlarıydı.

Yani bu açıklamalar milleti ve devleti bilgilendirme amaçlıydı.

Montrö anlaşmasının günümüz şartlarında feshi, ülkemizin kazanımlarını kaybettirebilir endişesini taşıyordu.

Büyükelçi ve amirallerimizin üstelik uzmanlık alanları ile ilgili açıklama yapmaları her meslek gurubunun hakkı olduğu gibi onlarında hakkıdır.

***

Bildiriler sonrası ortalık karıştı.

Yandaşlar yine sahnelere çıktılar.

Vay efendim bu darbe çağrısıdır.

Gece yarısı yapılan bu çağrı başka anlam taşımaz.

Bu paşalar hain, zevzek, apoletlerini sökelim, haklarını ellerinden alalım, emekli maaşlarını keselim.

Bildiri hazırlanmış, kaleme alınıp imzalanmış.

Gece yayınlanması, gündüz yayınlanması neyi değiştirecek?

Ama 2002’den beri mazlumları oynayarak, din tacirliği yaparak, vesayet ve darbe söylentileri ile orduyu itibardan düşürenler yine fırsatı ganimet bildiler.

Ama artık millet uyanıyor, bunları yemiyor.

Sizler artık mazlum değil, zalimsiniz.

Bugün artık mazlumlar işsizler, asgari ücretle çalışanlar,emekliler.

***

Darbe söylentileri ve iddiaları artık bu ülkede tutmaz. Hem darbe davulla zurnayla gelmez.

Bir gece ansızın gelirler, düdüğü öttürürler ve iş biter tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi.

Ya da Talat Aydemir gibi bedelini canlarıyla öderler.

Emekli paşalarla, büyükelçilerle hiç gelmez. Asker zevzeklikte yapmaz.

Onlar zevzekliği günümüz siyasetçilerine bıraktılar.

15 Temmuz’da bu millet bunu tüm dünyaya göstermiştir.

Siz asıl halk hareketinden korkun.

5 Milyon kişi 75 milyonu tahakkümü altına alıp sömürüyorsa korkulmalıdır.

İran örneğini unutmayın.

Bizim endişemiz budur.

Halkın darbesi ne Saray tanır, ne de silah.

Allah ülkemizi ve milletimizi korusun.

Sağlıcakla...