Binali Yıldırım’ın genel Başkan adaylığını Akşam’dan Emin Pazarcı Son Başbakan başlığı ile verdi. Pazarcı iktidara yakın bir gazeteci. Yıldırım’ı Son başbakan olarak takdim ederken boş konuşmuyor. Bundan sonra yeni bir Başbakan’ın olmayacağını,başkanlık sistemine geçileceğini vurguluyor.

AKP’nin tek başına meclisteki sayısıyla Başkanlık sistemine geçmesi imkansız. Anayasa’yı referanduma götürmek için mutlaka bir başka partinin desteğine ihtiyaç var.Bahçeli daha önce çizdiği kompozisyona uygun olarak bu desteği vereceğini ifade etti. MHP’yi muhalefete kaptırmaktansa yok etmeyi tercih eden bu anlayışın arkasında sadece siyasi hırs yatmıyor. Bu 19 yıldır adım adım bitirilmeye çalışılan bir harekete son darbenin vurulması demek. Çünkü Başkanlık sisteminin dünyadaki uygulamalarının çoğunda dar bölgeli seçim sistemi ve eyaletleşme uygulamaları var. MHP hiçbir seçim bölgesinde birinci parti olamıyor. Beş yüz elli seçim bölgesine ayrılmış bir sistemde MHP’nin hiçbir şansı yok.

Diğer taraftan eyaletleşme bir ülkenin etnik temelde bölünmesi demektir. Başkanlık sistemi ile birlikte muhtemelen eyaletleşme adı altında PKK ya bir bölge verilerek susturulmaya çalışılacak. Bunun sonu da kopuş, yani ülkenin parçalanmasıdır. CB Erdoğan’ın daha önce Lazistan, Kürdistan şeklinde açıklamaları var. AKP’nin milli birliği pekiştirecek ideolojik bir alt yapısı yok. Şimdilik terör münasebetiyle rafa kaldırılan bu –istanlı-siyasetin yarın yeniden gündeme getirilmeyeceğinin garantisi yok.

Başkanlık sistemi toplumdan icazet alamaz şeklinde züğürt tesellilerine katılmıyorum. Siyasetin kurallı yapıldığı bir ülke için bu doğru olabilir. Ama kuralsızlığın,istismarın hakim olduğu bir yerde hiçbir şeyin garantisi yoktur. Bu satırlar yazıldığı zaman henüz dokunulmazlık oylamalarının sonucu alınmamıştı. Başkanlık ile dokunulmazlıkların kaldırılmasının birlikte referanduma götürüldüğünü düşünün. Terör saldırılarından bunalmış bir halkın iki sandığı ayırt edeceğini mi düşünüyorsunuz. Terör ve dokunulmazlık istismarı ile rahatlıkla Başkanlık da oylanabilir.

Bu tip sistem tartışmaları geçmişte de olmuştur. İttihatçılar meşrutiyetin ilan edilmesi, meclisin toplanması ile her şeyin çözüleceğini sanmışlardı. Abdülhamit baskılar altında meşrutiyeti ilan etmiş ama hiçbir şey çözülmemişti.

Anayasa değişikliklerine olağanüstü anlamlar yüklemek eskiden kalmış bir hastalığımızdır. Başkanlık hiçbir temel sorunu çözmez. Sadece Erdoğan’ı ömür boyu tepede tutmaya,15 yıl boyunca yapılan yanlışların hesabının sorulmasını engellemeye yarar. Ülke hem bütünlüğünü hem demokrasisini kaybeder. MHP kongresinin yargıda durdurulmasının, Erdoğan Bahçeli ittifakının arkasında hep bu amaç var. Yarın Yargıtay MHP kongresi için entipüften bir bozma sebebi bularak muhalefetin toparlanmasını engelleyebilir. Nitekim usulden bozulacak söylentileri şimdiden MHP Genel merkezi ve AKP’li çevrelerde dillendiriliyor. Yüzlerce gencin şahadet şerbeti içmesi, düşürülen helikopter,savaş alanına çevrilen şehirler kimin umurunda. Her şey Erdoğan için…