"Öyle bir ülke düşünün ki iktidar hem muhalefetin adayını belirliyor. Hem seçimin sonuçlarını manipüle ederek halka kabul ettirmeyi başarıp seçim sonuçlarında kendi belirlemiş oluyor. Halka rağmen iktidar olmayı sürdürüyor. Halk muhalefeti iktidar yapmak istiyor” diyen Ali Açık muhalefeti sert bir şekilde eleştirdi ve yazısına şöyle devam etti:

MUHALEFET İSE İKTİDARA GELMEMEK İÇİN AYAK DİRETİYOR”

 “Muhalefet ise iktidara gelmemek için ayak diretiyor. Halka rağmen aday dayatmak neyin nesi? Seçimin sonuçlarını halkın oylarının belirleyeceğine inanırım. Halka rağmen aday dayatılmaz. Halk tarafından kabul görmeyen bir adayı iktidar tarafından istenmez. Bu da gösteriyor ki muhalefet isteyerek veya istemeyerek iktidara hizmet etmektedir. Bir siyasi partinin 21 yıl iktidarda kalması iktidarın başarısından değil muhalefetin başarısızlığındandır.”

Ali Açık’ın yazısının devamı şöyle:

İKTİDARIN HİLE YAPACAĞININ İSPATI!

“Seçim öncesi parmak boyasının geri getirilmesi dillendirilmesine rağmen iktidarın parmak boyasını getirmemesi iktidarın hile yapacağının ilanıdır. Hile yapacağını peşinen kabullenmek demektir. Bu seçim sonuçları hiç inandırıcı değildir. Açılan sandıklarda iktidar oylarının uzun bir süre yüzde 60 gösterilmesi bir manipülasyondur. Halkın algısı gayet güzel yönetilmiş, kaybeden iktidar kazandı gösterilmiştir. Muhalefet bu sonuçlara rıza göstermiş gibi görünmektedir. Bu sonuçları kabullenmek için acizane deli olmam gerekmektedir. Üstün zekaya bile gerek yok, normal zekaya sahip bir insanın bile bu sonuçlara inanması, bu sonuçları kabullenmesi söz konusu değildir.

“HALKIN HÜR İRADESİ YOK SAYILMIŞTIR”

Halk çaresiz, halk sahipsiz bırakılmış, halkın oyu halkın hür iradesi yok sayılmıştır. Seçimler eşit şartlarda olmamıştır. Demokratik ülkelerde partilerin ve adayların seçim harcamaları ve seçim için alınan yardımlar bir mevzuat çerçevesinde yapılırken ülkemizde hiç hesabı sorulmamaktadır. Sınırsız yardım alabildikleri gibi sınırsız harcama da yapabilmektedirler. Seçim mevzuatı kağıt üzerinde kalmıştır. Devlet gücü, devlet hazinesi seçim için harcanmaktadır. Devletin polisi ve jandarması iktidar partisinin seçim bildirilerini dağıttıkları kaydedilmiş, şikayetler söz konusudur.

“SİYASİLER HALKA MARABA MUAMELESİ YAPMAKTADIR”

Türk demokrasisi denen tam bir maraba demokrasisidir. Siyasi parti genel başkanları ağa tarafından seçilen milletvekilleri kahyadır, geri kalan koskoca bir millet ise marabadır. Siyasiler halka maraba muamelesi yapmaktadır. Seçmeni maraba gören bu zihniyetin adına demokrasi denmektedir

AKP iktidara geldiğinde Türk lirasından 6 sıfır atmış, Türk lirasının değerinden yemiştir. Cumhuriyetin bütün kazanımlarını onlarca fabrikayı satmış, bir o kadar yabancı toprak almış, Türk vatandaşlığını para ile pazarlamış, milletin Türk devletinin itibarını sıfırlamıştır. İktidara geldiğinde bir çeyrek altın 32 lirayken günümüzde 32 liraya 2 kilo soğan alınamamaktadır. 15 milyon sığınmacı bu milletin parası ile beslenmektedir. Bu ekonomik krize rağmen, 21 yıllık bir iktidarın bu oyları alması hiç de inandırıcı değildir. Sığınmacıların bir oy uğruna birçoğu Türk vatandaşı yapılmıştır. Sığınmacılara oy kullandırılarak milletin hür iradesi hiçe sayılmıştır. Toprak ve ev satın alınarak vatandaş yapılan yabancılar, milletin kaderinde söz sahibi yapılmıştır. Filistinlilerin dedeleri ellerindeki toprakları Yahudilere satıp zevk-i sefa içinde yaşamış, torunlarına kan ve gözyaşı bırakmışlardır. Yakın bir gelecekte, bu gidişle korkarım ki bu insanlar da torunlarına kan ve gözyaşı bırakacak, Türk insanı vatanında azınlığa düşecek, vatansız kalacaktır.”

Editör: Gökçe Sevim