Krizin gerçek sebebinin müsebbiblerini anlattığı yazısında Artan, şunları dile getirdi:

 “DAP kurucusu olan Ali Babacan ve Eski Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ve ekibi ile İYİ Partide konumlandırılan o dönemin Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Partinin Grup Başkan Vekili Erhan Usta ve Gn. Bşk. Danışmanı TÜİK E. Başkanı Birol Aydemir ve diğer “Hizmet Mensupları” 2003-2008’deki hazır buldukları uygun ekonomik ortamı ve tarihi fırsatları heba ederek bugünkü krizin oluşmasının ve toplumumuzun ağır bir şekilde maruz kalmasının en büyük pay sahipleridir.”

ODA TV’den Fikret Artan’ın yazısı şöyle:

Ekonomist Planlama Uzmanı ve ülke meselelerine duyarlı biri olarak, uzun bir süre Milli Paramızın güçlendirilmesi ve çocukluğumuzda yaşadığımız Kuruşlu günlere dönülmesini içten arzuluyor ve bu yönde araştırmalar yapıyordum.

Nihayet, 1999 yılı Mart ayında bir ekiple birlikte hazırladığım Yoksullukla Mücadele Projesinde, bir Merkez Bankası Araştırmacısının teknik görüşünü de alarak, Para Politikası bölümü 18. Sayfasında; “…Güveni sağlamak, muhasebe sistemine kolaylık getirmek ve psikolojik etkisi de göz önüne alınarak Türk Parasından Sıfır Atılacak, milli onurumuza yakışan bir Yeni Lira Tedavüle çıkartılacaktır.” ifadesini bizzat koydum.

Nitekim,

6 Nisan 1999’da Ankara Divan Otelinde tanıtım toplantısı yapılan Seçim Beyannamesinin Para Politikası kısmı, 65. Sayfasında yer alan aynı ifade MHP Genel Başkanı Sn. Dr. Devlet Bahçeli tarafından da kamuoyuna ilan edildi.

2001 Krizinden hemen sonra, Dış Ticaret Müsteşar Yardımcılığı görevinde bulunurken, dönemin Başbakan Yardımcısı Sn. Devlet Bahçeli Makamına davet ederek “Enflasyonla Mücadele ve Yeniden Yapılanma Programı” ile “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”nın uygulanması ve Ekonomide Güvenin ve Koordinasyonun sağlanmasına ilişkin acil bir çalışma yapmamı ve kendisine sunmamı, kendi el yazısı ile kaleme alarak istedi.

Kendisine özel olarak yaptığım çalışmanın 10. sayfasında; “Dolar 1 Milyon Liraya ulaştığı anda paradan 6 sıfırın atılarak, 1 ABD Dolarına eşit Yeni Güçlü bir Lira’ya geçilmesi” teklifinde bulundum.

En nihayet,

Kemal Derviş’in yönetiminde uygulanan “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”nın yol haritasında “TL’den Sıfır Atılması” hususu yer buldu.

Konu kamuoyunun gündemine güçlü bir şekilde oturduğu gibi, devlet kayıtlarına da resmi olarak girdi.

Daha sonra gelen 58. Hükümet hem olgunlaşmış bulunan ve resmi kayıtlara giren Paradan Sıfır Atılmasını, hem de büyük reformların tamamlandığı İstikrar Programını Kemal Dervişin koltuğuna oturan yeni “Hükümet Komiseri” Ali Babacan ile aynen devam ettirdi.

KRİZİN GERÇEK SAHİPLERİ

İlk yazımda da vurguladığım gibi, bugün DAP kurucusu olan Ali Babacan ve Eski Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ve ekibi ile İYİ Partide konumlandırılan o dönemin Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Partinin Grup Başkan Vekili Erhan Usta ve Gn. Bşk. Danışmanı TÜİK E. Başkanı Birol Aydemir ve diğer “Hizmet Mensupları” 2003-2008’deki hazır buldukları uygun ekonomik ortamı ve tarihi fırsatları heba ederek bugünkü krizin oluşmasının ve toplumumuzun ağır bir şekilde maruz kalmasının en büyük pay sahipleridir.

Buna rağmen, kendilerini destekleyen TV Kanallarına sürekli çıkıp, sorumluluklarını sakladıklarını zannederek, utanmadan sürekli eleştirilerde bulunmaları ve kamuoyunu yanıltıcı bilgilerle algı oluşturmaya çalışmalarının, en hafif tabirle yüzsüzlük olduğu hususunda bana katılacağınızı düşünüyorum.

2005 YILINDA PARADAN 6 SIFIR ATILMASININ GERÇEK GELİŞMELERİ

Gelelim Ali Babacan’ın gerçeklere aykırı bir şekilde TL’den 6 Sıfır Atılmasına sahip çıkması olayına;

Bu zat 2002’den sonra Ekonomiden Sorumlu Bakan olarak Hazine kendisine Bağlı Kuruluş, Bağımsız Merkez Bankası ise sadece İlgili Kuruluştur. Bu sebeple bugünlerde Merkez Bankasının bağımsızlığından dem vuran Ali Babacan; Ya bu konuda samimi değil ve doğru konuşmuyor, ya Paradan Sıfır atılması konusunda, ya da bence her ikisi hakkında…

Ayrıca, Kurum ve Kuralları olan Türkiye Cumhuriyeti’nin o dönemde bir Bakanlar Kurulu ve Yürütme Erkinin başı olarak da bir Başbakanı vardır. Nitekim Paradan 6 Sıfır Atılması uygulaması da bu kurallar çerçevesinde ve dönemin Başbakanı Sn. R .Tayyip Erdoğan’ın Onayları doğrultusunda gelişti ve gerçekleşti.

5 Ocak 2004 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla Türk Lirasından 6 Sıfır Atılması “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun Tasarısı” olarak Başbakan imzasıyla TBMM’ye gelmiş, Plan-Bütçe Komisyonu ve Genel Kurul’da kabul edildikten sonra, 30 Ocak 2004 tarihli Resmi Gazetede 5083 Sayılı Kanun olarak yayınlanarak, gerekli teknik hazırlıklar ilgili Kurumlar ve Bakanlıklar tarafından yapıldıktan sonra 1 Ocak 2005 tarihinde T.C. Merkez Bankası tarafından uygulandı.

Bakanlar Kurulu Kanun Tasarısı ve Meclis Plan Bütçe Komisyonu ile Genel Kurul Kararı gibi yaklaşık 1 yıllık uzun bir prosedürü olan “TL’den 6 Sıfır Atılmasını”, Bakanlar Kurulunun 22 üyesinden sadece birisi olan Ali Babacan’ın  “Ben yaptım, Dönemin Başbakanının haberi bile yoktu” şeklinde gerçeğe aykırı olarak sahiplenilmesine yönelik ifadelerinin etik değerler açısından takdirini siz okuyuculara ve kamuoyuna bırakıyorum.

Aynı şahıs partisinin sitesine koyduğu biyografisinde, 2002 sonunda hazıra konduğu İstikrar Programının kendisinden önceki olumlu sonuçları ortada olmasına rağmen, yine kamuoyuna yanlış bilgi sunarak 2001 Krizinin kendisi tarafından çözüldüğü izlenimini vermektedir.

Buna ilave olarak, 2009 yılında büyük ölçüde 2003-2007 arasında kendisinin sorumlu olduğu uygulamalar sebebiyle yaşanan ve %4,8 küçülmeyle sonuçlanan 2009 Ekonomik Krizini nasıl çözdüğünü de büyük bir pişkinlikle ifade edebilmektedir.

 Son dönemde caddelere asılan Afişlerde ise “Ekonomik Krizi 6 ayda çözeceğini” ve ülkeyi paraya boğacağını iddia etse de, bunun arka planında ABD ve İngiltere’den vaat edilen borçlanmadan başka bir şey bulunmamakta ve bu durum görevde olduğu dönemde ülkemizi nasıl bir borç batağına soktuğunu, üretimi baltalayarak nasıl ithalata bağımlı hale getirdiğini, milyonlarca gencimizi nasıl işsiz bıraktığını ve bugün içinde bulunduğumuz Ekonomik Krizin asıl sorumlusu olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.

HODRİ MEYDAN

Paradan 6 Sıfır Atılmasına ilişkin birer örneği elimde olan ilgili bütün belgeleri ayrıntıları ile ortaya koymama rağmen, DAP Gn. Bşk. Ali Babacan hala bu iddiasını sürdürüyorsa ve kendine güveniyorsa, 2003-2015 arasındaki 13 yıllık kesintisiz bakanlık yaptığı döneme ait Ekonomik Durumu, istediği TV Kanalında, yakın çalıştığı Müsteşar ve Yardımcıları, Merkez Bankası Başkanı ve Yardımcıları ile bütün Genel Müdürlerini ve CHP ve İyi Parti Sepetine yerleştirdikleri “Pensilvanya Yumurtalarını” da yanına almasını kabul ederek, tek başıma tartışmak için hodri meydan diyorum.

TÜRK LİRASINDAN 1 SIFIR ATILMASI ÇALIŞMALARINA ACİL OLARAK BAŞLANILMASI

Değerli okuyucular bugüne gelecek olursak;

Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik krizin, milyonlarca insanımıza olumsuz etkisinin en aza indirilmesi, özellikle enflasyonist beklentilerin kırılması, dolarizasyonun önlenmesi ve ekonomiye güvenin arttırılması ve kararlılığın gösterilmesi bakımından;

1 Ocak 2023 tarihinden geçerli olmak üzere

Türk Lirasından 1 Sıfır atılmasını teklif ediyorum.

Böylece, nispi fiyatlar değişmese de, gerek piyasadaki mal ve hizmetlerin fiyatları, gerekse maaş ve ücretler 2005 seviyesine ve AB paraleline yakın bir yerde oluşacak ve fiyat artışlarının kısa sürede dizginlenmesine katkıda bulunacaktır.

Şöyle ki; Mesela bugün 5 TL olan 1 Ekmek 50 Kuruş, 5.500 TL olan Asgari Ücret 550 TL, 20.000 TL’lik bir kazanç 2.000 TL olarak ifade edilecek ve Enflasyonla Mücadelenin psikolojik cephesinde olumlu sonuçlar alınacaktır.

Sıfır atma operasyonun gerçekleşmesi halinde Döviz Kurları; 1 ABD Doları 1,86 TL, 1 Euro ise 1,83 TL olarak işlem görecektir ki, 1 Ocak 2005’de 6 sıfır atıldığında geçerli olan sırasıyla 1,34 TL ve 1,81 TL’lik kur düzeylerine çok yakın olacaktır. Bu da Dolarizasyonun önlenmesine katkı sağlayacaktır. 

İlave olarak Merkez Bankası bol sıfırlı Banknot Değerlerini yükselterek para basmak zorunda kalmayacak ve yüksek enflasyon kronik hale gelmeye fırsat bulamayacaktır.

Ayrıca, Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023’de, zamanın ruhuna uygun olarak yepyeni bir TL’nin kullanılmaya başlanılması, çok güçlü bir moral ve motivasyon sebebi olması yanında, makro ekonomik göstergelerin düzeltilmesine de önemli ölçüde katkıda bulunacaktır.

Editör: Habererk Habererk