Gazeteci Hande Karacasu'nun Sığınmacılarla ilgili son senelerde yaptığı kısa filmler ve You Tube kanalındaki programlar, Türk Milleti tarafından ilgiyle takip edildi. Bunun yanında özellikle "Sessiz İstila" ismini verdiği kısa film serisi, oldukça ses getirdi. Filmde çarpıcı gerçeklerin karşımıza çıkarılması sonucunda Karacasu istilanın sessizliğini bozdu ve onu izleyicilerin vicdanına sundu. Gözümüzün önünde fakat sessizce yapılmaya çalışılan bu "Türksüzleştirme Politikası"nı açığa çıkaran filmleri sebebiyle gözaltına alınan Karacasu, o süreçte Türk Gençlerinden büyük destek gördü.
Görsel sanatlarda yaptığı geniş yayılımın ötesinde Kırmızıkedi Yayınevi'nden çıkan aynı isimli eseriyle Hande Karacasu, edebi yayına da notunu düştü ve Sessiz İstila ismini Türk Basınına kazıdı.
Kitabın içeriğinde sığınmacılarla ilgili Prof.Dr. Ümit Özdağ'ın Türk Basınına yaptığı ilk açıklamalar ve ardından İçişleri Bakanlığının sayıları farklı usullerle doğruladığı süreçler ele alınıyor. Kitabı okuduğunuzda maalesef Türkiye'de AKP Hükümeti tarafından 20 senede eskitilmeye çalışılan "millet bilinci" ne bir yeni darbe olarak yanlış sığınmacı politikasının indirildiği belgelerle gösteriliyor. Şu çarpıcı cümle, okuyanları kendisine getirmeye yetiyor: "AKP, devşirme nüfus ile kaybettiği iktidarı geri kazanmanın yollarını arıyor."
Bu eserde hükümetin kendisine "yeni bir halk" yaratmak konusunda nasıl hukuksuz adımlar attığı, SADAT'ın kuruluşu ve yayılışı, Afganlar, Suriyeliler, Pakistanlılar ve dahası ele alınıyor.
Türksüzleştirme politikasına karşı duran Gazeteci Karacasu, Türk gençlerinden ilgi görmeye devam ediyor. Pek çok yerde imza günü yapan Karacasu'nun, bazı şehirlerde konferans salonlarına izin verilmemek suretiyle engellendiği de görünüyor. Türk Milleti'ne ses olurken, birilerini de son derece rahatsız ediyor.
