Açıklamayı İstanbul'da gerçekleştirilen 17'nci Dünya Aferez Kongresi'nde dile getiren Prof. Julio Delgado, vücut savunma hücrelerinin genetik mühendislikle programlanıp kanser hücrelerini yok etmesini sağlayan CAR-T hücre tedavisinin kan kanserinde yüzde 90 başarı sağladığına dikkat çekerek, diğer kanser türlerinde de buna yakın sonuçlar aldıklarını anlattı.

Avrupa İlaç Ajansı EMA onayını alan ilk bilim insanı olan Barcelona Üniversite Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Delgado "CAR-T hücreleri, vücudun kendi beyaz kan hücrelerinin alınıp izole edildiği ve birtakım mühendisliklerle yeniden işlenip hastaya verildiği bir tedavidir. En önemli yönü vücutta aylarca, hatta yıllarca kalabilmesidir. Kanser tedavilerinde kullandığımız diğer hiçbir ilaç türü vücutta bu kadar uzun süre kalamıyor. Ancak saatlerden bahsedebiliyoruz diğer kanser ilaçları için. Bunlar çok uzun süre vücutta kalabiliyorlar ve insanın kendi hücrelerinden üretilen bir tedavi şekli. Bu yüzden kanserde çok kullanışlı ve potansiyeli olan bir yöntem. Vücutta kalıcılığı hastalığın tekrar etmemesi açısından da önemli. Bazı metotlarla bu kalıcılığı ölçebiliyoruz ve hücrelerin hala hastada bulunduğunu görünce seviniyoruz. Gerçekten de tedavi başarısı ve yanıtıyla, bu hücrelerin vücutta uzun süre kalıcılığı arasında çok önemli bir bağlantı var. Çünkü vücutta kaldıkça etkisi daha uzun sürüyor" dedi.

Şimdiye kadar iki çeşit kan kanseri türünde CAR-T hücre tedavisinin FDA onayı aldığına değinen Prof. Dr. Delgado, "İlk onaylandığı hastalık grubu, CD19 pozitif B hücreli hematolojik kanserler ki lösemiler, lenfomalar bunların arasına giriyor. İkinci onaylandığı hastalık da Multipl Miyeloma. BCMA dediğimiz geni hedefleyen tedaviler Multipl Miyeloma'da etkili. Özellikle Akut Lenfoblastik Lösemilerde (ALL) başka hiçbir seçeneği kalmamış hastalarda genel yanıt oranları yüzde 90'ları buluyor. Multipl Miyelom hastalarında ise yüzde 100'ü bulan genel yanıt oranları var. Yine bunlar da diğer kanser tedavilerinden sonuç alamamış hastalar. Tabii ki CAR-T hücre tedavisi almış bazı hastalarda sonradan nüksler de gelişebiliyor ama, başka seçeneği kalmayan hastalar açısından oldukça etkileyici yüksek yanıt oranları görülüyor." ifadelerine yer verdi.

Tedavi yönteminin çocuklarda daha başarılı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Delgado, şöyle devam etti:

"Çocuklardaki T hücresi dediğimiz savunma hücreleri, erişkinlere nazaran daha iyi durumda. Bu nedenle çocuklardaki çalışmalarda daha başarılı sonuçlar elde edildi. Erişkinlerde de başarılı ama, çocuklar kadar yüksek değil. CAR-T hücreleri, kemik iliği ve kanda bulunan lenfositlerdeki T hücrelerinden üretiliyor. Çocuklardaki ve erişkinlerdeki lenfositler arasında fark var. Çocuklardaki lenfositler genellikle daha sağlıklı oluyor ve bu nedenle de CAR-T hücre tedavisindeki sonuçlar pediatride (örneğin ALL'de) erişkinlerdekinden daha iyi sonuçlar veriyor.

Meme kanserlerinde bulunan HER2 dediğimiz molekülün pozitifliğini hedefleyen hücreler üzerinde çalışılıyor. Pekçok sebepten dolayı solid tümörler hematoloji kanserlere göre daha zor. Ama ben yine de iyimserim ve önümüzdeki 5-10 yıl içinde muhtemelen solid tümörlerle ilgili de CAR-T hücre tedavilerinin metastazların önlenmesi ya da tedavisi açısından işe yaradığını gösteren çalışmalar sonuç verecek ve bu tedavi şekli diğer kanser türleri için de umut olacak.

"ALL'de kemik iliği nakli hala önemli bir seçenek. Bizim merkezimizde de ilik nakli yaptığımız çok hastamız var. Ama ilik naklinin çalışmadığı hastalar oluyor. Bu hastalar için CAR-T hücre tedavisi umut oluyor. Hem kemik iliği naklinden sonra nükseden hastalar için elimizde yeni bir silah daha oluyor hem de artık günümüz pratiğinde çok seçeneği kalmamış hastalarda, önce CAR-T hücre tedavisini kullanıp eğer bir yanıt elde edilemezse ya da nüks olursa o zaman ilik naklini konumlandırmak daha mantıklı oluyor. Yani bu tedaviler kan kanserlerinde ilik naklinin konumunu da değiştirecek." 

Editör: Yadigar Hanım