CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP TBMM Grubu 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nda flaş açıklamalarda bulundu. Merkez Bankası'nın açıkladığı faiz indirimini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, akıbeti bilinmeyen 128 milyar dolara vurgu yaparak, "Artık sormamız gereken soru 203 milyar dolar nerede ve kimlere verildi?" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de gerçekleşen toplantının açılışında Merkez Bankası'nın faiz kararına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "İlk 8 ayda KKM dahil ödenen faiz miktarı 250 milyar lira. Faize karşıyız diyorlar ama ilk 8 ayda bütçenin 250 milyar lirasını faize vermişler. Merkez Bankasının görevini yerine getirmediğini farkındayız. diye konuştu.

"ARTIK SORMAMIZ GEREKEN SORU DEĞİŞTİ"

"128 milyar dolar nerede' diye afişler asmıştık ve geniş kitlelerin dikkatini çekmeye çalışmıştık. Yılbaşından bu yana 70 milyar dolar buharlaştı. Artık sormamız gereken soru 203 milyar dolar nerede ve kimlere verildi?" ifadelerini kullandı. diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bizim kitabımızda umutsuzluğa yer yoktur. Derin bir yoksulluk var ama umutsuzluk yok. En zor koşullarda Türkiye'yi aydınlığa çıkaran bir gelenekten, bir partinin üyesi olmaktan onur duyduğumuzu bilmek gerekiyor. Biz, umudu büyütmek, yeşertmek, hiç kimsenin karamsarlığa kapılmayacağı bir ortamı yaratmak zorundayız.

Salı günü Elazığ'daydık. Bütün billboardlarda halkı tahrik eden, etmeye çalışan afişler asılmıştı. Vekil arkadaşlarımız yapılanın doğru olmadığını bir şekliyle belli çevrelere duyurmaya çalıştılar. Haberi aldığımda 'Sakın dokunmayın, aynen kalsın' dedim. Gidip, afişlerin birisinin önünde fotoğraf verdim. Çünkü, bu ülkenin insanına ben güveniyorum. Bu ülkenin insanı kışkırtmalara, tahriklere asla ve asla kapı aralamayacaktır. Bunu yapan kişi kim? Afişleri basan kişi söylüyor. 'Cumhur İttifakını oluştursan siyasi partilerin talebiyle, şirketimiz tarafından oluşturulmuştur' diyor. Bir insan karalamaya, insanları tahrik etmeye kalkarsa 'Artık ben ülkeyi yönetemiyorum' noktasına gelmiş demektir. Bugün Türkiye'nin yönetilmediğini gayet iyi biliyoruz.

Biz faize karşıyız diyorlar. Faize karşı olmadıklarını herkesin halka anlatması lazım. Alt gelir gruplarından milyonlarca insandan, üst gelir grubuna kaynak aktarıyorlar.

İlk 8 ayda KKM dahil ödenen faiz miktarı 250 milyar lira. Faize karşıyız diyorlar ama ilk 8 ayda bütçenin 250 milyar lirasını faize vermişler. Merkez Bankasının görevini yerine getirmediğini farkındayız. Hayat pahalılığını biliyoruz. '128 milyar dolar nerede' diye afişler asmıştık ve geniş kitlelerin dikkatini çekmeye çalışmıştık. Yılbaşından bu yana 70 milyar dolar buharlaştı. Artık sormamız gereken soru 203 milyar dolar nerede ve kimlere verildi?

"FAKİRDEN ZENGİNE PARA AKTARIYORLAR"

''Biz faize karşıyız' diyorlar. Faize karşı olmadıklarını tam tersine bu süreçte cumhuriyet tarihinde görülen bir olağanüstü olumsuz olaya imza attıklarının farkında olmamız lazım. Alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına kaynak aktarıyorlar. Gerçeği herkese anlatmak zorundayız. Bir garabete imza attılar. Attıkları imzayı sürdürüyorlar. Merkez Bankası'nın bankalara verdikleri paranın faizini 13'den 12'ye indirdiler. Gidin bir bankaya, kredi çekmek istiyorum deyin. Bakın bakalım size yüzde 12 faizle veriyorlar mı? Vermeyecekler. Yüzde 12 ile faiz alan bankalar ne yapıyorlar? Bankaların karı yüzde 500'ün üzerinde artış gösterdi. Var olan iktidar faiz ayaklarına yatıp, dini kullanarak bir avuç azınlığa milyarlarca lirayı aktarıyor. Biz Allah nasip eder iktidar olduğumuzda herkes görecek demokrasinin, saydam devletin, dürüst çalışmanın, liyakatin ve adaletin ne olduğunu göstereceğiz.

Pamuk ve şeker pancarı fiyatları hala belirlenmiş değil. 34 yıl sonra bu ülkenin şeker ithal ettiğini AKP'ye ve MHP'ye oy veren kardeşimin unutmaması lazım. Şeker fabrikalarımız, üreten çiftçilerimiz var ürettirmiyorsun. Kim getiriyor şekerleri? Yandaşların getiriyor. Bu milleti soyanlardan bunun ahını almak benim boynumun borcudur.

"HALK ARASINA ÇIKAMAYACAK NOKTAYA GELDİLER"

Halkın desteği ile iktidar olduğumuzda sanayicinin hangi partiye ilgi duyup duymadığına bakılmaksızın kim üretiyor, çalışıyor, ihracat yapıyorsa bizim başımızın üstünde yeri olacaktır. Türkiye'nin geldiğini nokta... Aile yanında destek verilen çocuk sayısı 2011'de bu rakam 34 bin 982'ydi. 2017'de 104 bin 729'a çıktı bu rakam. 2022 Temmuz'da 147 bini aştı. Bu tablo böyle devam ederse bu rakam artacak. Bizim üzerimize çok büyük görevler düşüyor. CHP olarak tarihi bir sorumluluğu bilmek ve o sorumluluğu yerine getirmek zorundayız.

Halkın arasına giremeyecek noktaya geldiler. Dert dinleyemiyorlar çünkü onların hiç birisinin yetkisi yok ve bir şey söyleyemiyorlar. İradelerini bir kişinin iradesine bağlayan yani iradelerini saraya bağlayan bir iktidarın geleceği yoktur. Devletin geleceği bir kişinin iradesine bağlanamaz. Erdoğan bunu görüyor, fark ediyor. Erdoğan il, ilçe, kadın kollarının yapamadığı işi devlet memurlarına yaptırmak istiyor. Devlet memurları sarayın kölesi değildir. Buradan o devlet memurları arkadaşlarıma seslenmek isterim. Siz, sarayın memurları değilsiniz. Siz onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin memurlarısınız. Sarayın memurları, savcıları, hakimleri ayrı ama onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin memurları, savcıları, hakimleri ayrı. Biz hangi görüşten olursa olsun devletin yanında duran bütün memurları baş tacı yapacağız. Çok sorun var. Atama bekleyen öğretmenlere, savcılara 'Bize bekleyin ama bize katılacaksınız düzelteceğiz' diyeceğiz. Bütün üniversiteleri özgür ve özerk kılacağız herkes bundan emin olsun."

Editör: Yadigar Hanım