949 yılında Komünist partinin yönetimi ele geçirmesiyle Çin anakarasından Tayvan adasına kaçan Milliyetçi Parti (Kuomindang) , 1912 yılında kurulmuş olan Çin Cumhuriyetinin devam ettiğini ilan etmiştir. Ancak Pekin Hükümeti , Tayvan’ı kendi yönetimi altındaki bir eyalet olarak görmeye ve o topraklar üzerinde hak iddiasında bulunmaya devam etmiştir.
1949 devrimiyle Çin anakarasında ve Tayvan adasında ortaya çıkan iki siyasal otoritenin varlığı ve izlediği politikalar günümüz Tayvan Sorununun kökenini oluşturmaktadır. Resmi adı ‘’Çin Cumhuriyeti’’ olan Tayvan, 1971 yılına kadar BM Güvenlik Konseyi’nde Çin adına ayrılan daimi üyelik koltuğunu işgal ediyordu. Bugün dünyada ancak 23 küçük ülke tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınan Tayvan , bununla birlikte bağımsız bir devletin yapabileceği pek çok faaliyeti yürütmektedir. Bu açıdan Tayvan, uluslararası ilişkiler ve özellikle uluslararası hukuk açısından müstesna bir örnek olmayı sürdürmektedir.
1971’den sonra , Çin’in temsilciliği , Tayvan’dan alınarak anakaraya, Çin Halk Cumhuriyetine verilmiştir ve Tayvan ise Çin’in bir eyaleti olarak kabul görmeye başlamıştır. Bu sorunun yıllardır çözülememesinin sebebi ise herhangi bir uzlaşının olmamasıdır.
Mao Zedong’la başlayan ve Tayvan’a farklı statüler verilerek anakaraya bağlama uğraşları sonuçsuz kalmış ve Tayvan şuan ki mevcut durumuna kadar halen daha bir çözüme ulaştırılmamıştır. ABD gibi küresel güçlerin bu bölgedeki çeşitli menfaatleri için müdahil olmasıyla durum daha da karmaşık bir hal almıştır. Zaman zaman savaşın eşiğine gelen bu devletler, herhangi bir sıcak çatışmaya dönüşmemiştir.
Bu bağlamda Tayvan Sorununa ilişkin sorunu doğası , arka planı ,yaşanan sorunun mevcut durumu , yönlendirici güçlerin etkisi, aktör analizi ve çözüm önerileri yapılacaktır.