Binlerce yıllık tarihinde nice başarılar bulunan Türk Milletinin en büyük zaferlerinden birinin, “Kanla Yazılan Destan” Çanakkale Deniz Zaferi’nin kutlu yıldönümü bugün. (18 Mart 1915)

Bugün o günlere dair okuduğumuz her satırda göğsümüzün kabardığı, izlediğimiz her görselde içimizin gururla dolduğu, imkansızlıkların gölgesine saklanmayan Mehmetçik’in vatanını kanının son damlasına kadar savunup, dağa taşa, yeşile maviye, dosta düşmana “ÇANAKKALE GEÇİLMEZ” yazdırdığı gündür.

Bugün gemilerine “Irresistible” (karşı konulmaz), “Inflexible” (boyun eğmez) gibi isimler koyan mağrur ve kibirli düşmanların , göğüsleri iman ve vatan sevgisiyle harmanlanmış “Şanlı Türk Askeri” karşısında mağlup olduğu, boyun eğdiği gündür.

Kutlu olsun.

Düşünün, hikmetinden ve kudretinden sual olunmayan, “KÜN FE YEKÜN” (Ol deyince olduran) Yüce Allah’ım nasip etse ve bizler yetmiş küsur milyon TÜRK şahit olarak o günlere gitsek :

Demirden kalelerin Türk başkentine hançer saplayabilmek için ateş üzerine ateş saçtığı, imkanı az ama imanı fazla Mehmetçik’in insanüstü bir güçle onlara karşı durduğu o günlere…

Bu sefer senaryo biraz değişik olsa, Sultan Mehmed Reşad ve Heyet-i Vükela (Bakanlar Kurulu) “AÇILIM” adı verilen bir siyaset izleseler, bizzat Sultan Reşad’ın emriyle Türk topçusu Çanakkale Boğazı’na giren Birleşik Krallık ve Fransız gemilerine operasyon yapmasa yani ateş açmasa, düşman bizimkilerin gözünün içine baka baka Boğazı geçip Dolmabahçe Sarayı önlerine demirlese, Meclis-i Mebusan’daki bir takım İngiliz ve Fransız yanlısı vekiller, sarayın salonunda Osmanlı Nazırlarından birinin yanında İngiliz amiral De Robeck’in mektubunu okusalar, düşman askeri 500 yıllık payitahtımıza çıksa , düşman postalını İstanbul’un mübarek bağrında görünce Sultan Reşad ve Heyet-i Vükela “KANDIRILDIK” diye feryad-ı figan etseler, huzurunda mektup okutan Nazır biranda aslan kesilip Milliyetçi nutuklar atsa, Sultan “Haberim yoktu” dese, ne olurdu ?

Gizli bir perdenin ardından olaylara şahitlik eden bugünün 70 küsur milyonu buna ne tepki verirdi ?

Şahitler arasında :

“600 yüz yıllık Devlet-i Aliyye senin yüzünden yıkılıyor”

“Bu Sultan Devlet-i Ebed Müddet’in sonunu getirdi” serzenişleri, haykırışları yükselmez miydi ?

Yükselirdi elbet.

Bu duruma sebep olan KANDIRILMIŞ Sultan Reşad çıkıp : “ Sultan Reşad gitsin demek, devlet yıkılsın demektir” açıklaması yapsa bugünün 70 milyonu yüksek sesle buna itiraz etmez miydi ?

Ederdi elbet.

Pekiii,

Bugün değişen ne ?