Murat Ağırel Twitter’dan yaptığı açıklamada, cenazeye çakarlı araçların eşlik ettiğini belirtti: “Menzil Tarikatı 'şeyhi' Abdülbaki Erol dün öldü. Cenaze Adıyaman'daki Menzil köyüne çakarlı araçların eşlik ettiği uzun bir konvoy ile götürüldü.” Ağırel devamla, cenazeye yüzbinlerce kişinin katıldığını açıkladı.

AKILLANMIYORLAR AKILLANMAYACAKLAR

Üstü kapalı biçimde hükümeti eleştiren Ağırel, “Türkiye’deki tarikat/cemaat yapılarının nasıl bir tehlike arz ettiğini 15 Temmuz’da hep birlikte gördük.

O gün cemaat dedikleri  (FETÖ) yapıya destek veren,ilan verenler  bugün de başka tarikatlara destek verip, ilan veriyorlar.

Akıllanmıyorlar, akıllanmayacaklar.”

Ağırel’in açıklamalarının tamamı şöyle:

“Menzil Tarikatı 'şeyhi' Abdülbaki Erol dün öldü. Cenaze Adıyaman'daki Menzil köyüne çakarlı araçların eşlik ettiği uzun bir konvoy ile götürüldü.

Cenaze için köye gelen tarikat mensuplarının sayısı yüzbinler ile ifade ediliyor.

Türkiye’deki tarikat/cemaat yapılarının nasıl bir tehlike arz ettiğini 15 Temmuz’da hep birlikte gördük.

O gün cemaat dedikleri  (FETÖ) yapıya destek veren,ilan verenler  bugün de başka tarikatlara destek verip, ilan veriyorlar.

Akıllanmıyorlar, akıllanmayacaklar.”

Akademisyen Fatih Yaşlı, Cumhuriyet TV’ye ilginç açıklamalarda bulundu:

“CEMAAT BİR HOLDİNG OLARAK İŞLİYOR”

Menzil cemaatinin hangi alanlarda ticari faaliyet gösterdiğini anlatan Yaşlı, “Cemaat bir holding olarak işliyor. Semerkand şirketler grubuna bağlı 17 tane şirket var. Bunlar farklı alanlarda, gıda, turizm vs. ciddi faaliyet gösteriyorlar ve önemli paralar kazanıyorlar. Bir de Semerkand yayın grubu var, medya ağları var. Tüm bunlar bize, Uğur Mumcu’nun ‘Tarikat-Siyaset-Ticaret’ kitabını hatırlatmalı. Gerçekten de karşımızda böyle bir üçgen var. Kendilerinin din için Allah için hareket ettiğini, tasavvuftan, bir lokma hırka için yola çıktıklarını söyleyen bir toplum, bugün gelinen noktada Türkiye kapitalizmi ile Türkiye İslamcılığını sentezlemiş. Kar elde etmek, para kazanmak için, bunu Tanrı yoluna harcadıklarını iddia edecekler ama çok ciddi paraların kazanıldığı, öte yandan siyaset içerisinde çok ciddi örgütlenmelerin yapıldığı, ticari ilişkilerin siyasi ilişkileri, siyasi ilişkilerin ticari ilişkileri belirlediği ve tüm bunları da genelde masum insanların dini hassasiyetlerini kullanarak yapıldığını biliyoruz” dedi.

“TÜRKİYE’DE REJİM DEĞİŞMİŞTİR

Yaşlı, ‘cumhuriyet’ vurgusu yaparak “Cumhuriyetin 100. yılnında Türkiye bugün geldiğimiz noktada rejim değişmiştir. Sadece öyle basitçe parlamenter sistemden cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş değil mesele. Devlet-toplum ilişkileri değişmiştir. Türkiye’de çok net bir şekilde dinselleşme üzerine kurulu bir rejim inşa edildi. Tarikat ve cemaatler devlet aygıtının önemli bir parçası haline getirildiler. Bugün karşımızda hem iktisadi hem de siyasi bir güç var” cemaatlere esas gücünü veren fakötörün bir şirket ve bir parti gibi hareket etmeleri olduğunu belirtti.

Editör: Habererk Haber Merkezi