Bugün Harf Devrimi’nin 92 yılı. Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Harf Devrimi nedeniyle Atatürk’ü hedef aldı. Abdurrahman Dilipak, bugünkü yazısında “Biz bugün, yani 1 Kasım 1928’de bir ‘Minor reset’ yaşadık. Bakın İsmet Paşa (‘Paşa’ demek yasak, biliyorum efendim. Biliyorum ‘Efendi’ demek de yasak). Biliyorsunuz ‘Şapka’ giymek de mecburi. Ama üniformalılar dışında giyen kaç kişi. Bugün Harf Devrimi’nin yıl dönümü, 3 Kasım’da ABD seçimleri var. 4 Kasım AİHS’nin 70.yılı” ifadelerini kullandı. “İnkılapların hiçbiri Osmanlıya yeni bir şey getirmedi. Hepsi vardı. Devrim ya da inkılap dedikleri şey aslında İslami olanın yasaklanması idi” diyen Dilipak, Atatürk’ şu sözlerle yüklendi: “Harf inkılabı ile din, tarih ve gelenek arasına bir duvar örüldü. Hâlâ bu duvar yıkılmış değil. Berlin duvarından daha müstahkem bir duvar oldu. Hâlâ arşivlerimizden yararlanamıyoruz. Zaten bu darbenin ardından dil devrimi geldi. Genç cumhuriyetin İstiklal Marşı’nı bile genç nesiller okuyamaz oldu. Kemalistler Nutuk’u okuyup anlayacak durumda değil artık. Çünkü ‘az zamanda çok işler başarmışlardı.” MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesi, yayımladığı yazı dizisiyle adeta Dilipak’a yanıt verdi. Türkgün gazetesi yazarı Ali Güler, “Cumhuriyet Döneminde Türk Kadını (Cemiyetler, Faaliyetler, Haklar)-6” başlıklı yazısında “Atatürk, büyük bir asker, büyük bir devlet adamı ve büyük bir düşünce adamı olarak Türk milletine hizmet ettiği kadar eğitim alanında da önemli hamlelere imza atmış bir liderdir. Atatürk’ün gözünde Türk Milli Mücadelesi yani ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak, askeri alanda kazanılacak zafer milli kurtuluşun ilk adımı olabilirdi. Zaferden sonra yapılacak işler bağımsızlık savaşı kadar önemliydi. Bu nedenle Atatürk savaş sürerken bile savaş sonrasına hazırlanıyor, bu arada ‘milli eğitim’ konusuna eğiliyordu” ifadelerini kullandı.