Maraş ve Havâlisi-3

… Ayın sekizinde akşam üzeri Maraş’ın Çukuroba Mahallesi’ndeki câmi‘-i şerîfe giren üç Ermeni bomba atmağa teşebbüs etmişlerdir. Fakat muvaffak olamamışlardır. Aynı zamanda câmi‘ kapısından geçen üç Fransız ‘askeri de minârede ezân okuyan mü’ezzine iki el silâh endaht etmişlerdir. (ateş etmişler) İşte serbestî-i edyânın (dinlerin serbestliğinin, din hürriyetinin) vâzı‘ı olan (din hürriyetini vaz eden, koyan) medenî Fransa!

Maraş’taki Ermeni gençlerini teslîh (silahlandırıp) ve bunlardan sekiz yüz kadarını kışlada ta‘alîm, ve Müslümân mahallesindeki Ermenileri kiliselere nakl gibi istihzârât (hazırlıklar) yakında Maraş ahâli-i Müslimesine bir sû-i kast yapılacağını ihsâs etmektedir.(hissettirmektedir) Fakat ahâli her ihtimâle karşı şimdilik muhâfaza-i sükût eylemektedir.

Gurûbdan sonra (güneşin batmasından sonra) şehre giren halkın bi-lâ su’al kurşuna dizileceği i‘lân edilmiştir.

Bunlardan anlaşıldığına göre Müslümânlarla Ermeniler arasında bir müsâdeme (silahlı çatışma) ve mukâtelenin (karşılıklı öldürme, katliam) bütün esbâb-ı rûhiyesini (psikolojik sebeplerini) ihzâr ile (hazırlamakla) iştigâl eden (uğraşan, çalışan) Fransızlar, bu kıtâlin (karşılıklı katliamın) arkasında halâskâr (kurtarıcı) ve medeniyet-perver bir vaz‘-ı hulûl ile olup (atlayıp, girerek, sinsice dahil olarak) o havâliye yerleşebileceklerini tahmîn etmektedirler. Mes’elenin iç yüzü budur.

Çeviren: Mahire Yazar Kiremitçi

İletişim: [email protected]

Hâkimiyet-i Milliye, 24 Kânûn-i Sânî 1336 (24 Ocak 1920)

Editör: TE Bilişim