İnsan demeye dilim varmıyor. Bu yaratık çıkmış Türk Milleti olarak Kurtuluş Savaşını yapmadığımızı iddia edecek kadar idrakten yoksun birisi.

İsmail Kahraman’dan bahsediyorum. (Kahraman soyadı bence yanlışlıkla verilmiş olmalı.) Hani bir zamanlar TBMM Başkanlığını da yapmıştı. Bu ne büyük talihsizlik. Böyle bir yaratık TBMM Başkanı olabiliyor. Son günlerde yine sahneye çıkmış herhalde gündemden düştüğü için kendisinin gündem olmasını istiyor. Olabilir ama yöntem yanlış. Şanlı Türk Tarihinden öç almakta neyin nesi?

Haber Şöyle:

Rize’nin fethinin 561’inci yılı etkinliklerinde konuşan eski Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım." dedi. Kahraman ardından İzmir'in kurtuluşunda kurşun sıkılmadığını iddia ederek, "Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler." dedi.

Programda konuşan TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman, “Şehirlerin kurtuluş yıldönümleri kutlanıyor. Kesinlikle karşıyım. 2 Mart’ta Rize kurtulmuş, kim diyor? Yok Erzurum şu Mart’ta. Şehirlerin düşman işgalinden kurtuluşu dolayısıyla kutlama yapılmaz.

İstanbul’un kurtuluşu 6 Ekim, kim demiş? İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, kim demiş? Ne münasebet. Cihan harbi bitti, müstevliler alacaklarının birkaç kat mislini aldı ve öyle gittiler, çekildiler. Kurşun sıkmadık ki. 2 Mart’ta da aynı şey var. Ruslar çekildi gitti. Çarpışmadık, dövüşmedik, vuruşmadık.

Diyebilecek kadar beyni sulanmış bir kişilikten bahsediyoruz. İsmail Kahraman halt etmiş. Bunca şehit vermişiz. Bunca savaşlar yapılmış. Adam çıkmış biz kurşun atmadık ki diyebiliyor.

Bu zihniyet Fesli Kadir’in dediği “Keşke Yunanlılar Kazansaydı”  diyen zihniyetin devamıdır. İsmail’in dile getirdiklerini HDP’liler dile getirebilir, Bir Fransız, Bir İngiliz dile getirebilir. Bir Ermeni diyebilir,  ama Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın koltuğuna oturan bir kişinin söylemesi mümkün değil. Ama oldu. Bunlar Yunan artıklarıdır. Bu Fesli Kadir ve devamı zihniyetin asıl hedefleri ATATÜRK’tür. Atatürk’ün büyüklüğünü kendi akıllarınca küçültmek istiyorlar. İtibar cellatlığı yapıyorlar. Halbuki bilmiyorlarki bu milletin kahir ekseriyeti Atatürk’ü benimsemiş ve bağrına basmıştır. Bunu silmeleri mümkün değildir.

Ben İsmail Kahraman’ın bu sözlerine karşılık rahmetli nüktedan Neyzen Tevfik’in “ŞEREFSİZ” şiirini bırakıyor ve başka da söz söylemiyorum.

ŞEREFSİZ…

Be Hey Dürzü  Ne ararsın TANRI ile aramda!... Sen kimsin ki orucumu sorarsın? Hakikaten gözün yoksa haramda Başı açığa niye türban sorarsın? Rakı, şarap içiyorsam sana ne. Yoksa sana bir zararım, içerim. İkimiz de gelsek kıldan köprüye, Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim Esir iken mümkün müdür ibadet? Yatıp kalkıp ATATÜRK'e dua et. Senin gibi dürzülerin yüzünden, Dininden de soğuyacak bu millet İsgaldaki hali sakın unutma. ATATÜRK'e dil uzatma sebepsiz. Sen anandan yine çıkardın amma Baban kimdi bilemezdin ŞEREFSİZ.  Neyzen TEVFİK

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİENE