Muhalefet partileri hala 14/28 Mayıs sendromundan kurtulamadılar. Hala seçimi senin yüzünden kaybettik, bir diğeri asıl biz sizin yüzünüzden seçimi kaybettik diye kısır döngüden bir türlü çıkamadılar.

İktidar ise durumdan bir hayli memnun görünüyor. Bu arada İyi Parti kafaları bir hayli karıştırıyor. Ne yapmak istedikleri pek anlaşılamadı. Daha önceki yazılarımda İyi Parti'nin elini yükseltmek ve CHP ile pazarlık payını yükseltmek için bu tür çıkışları yapıyor diye yazmıştım. Bu kez durum biraz daha farklı. 81 ilde kendi adaylarımızı çıkaracağız ne demek? İttifak kapılarını tamamen kapatmaya matuf bir gelişme olarak algılanmaktadır.

Halbuki bu günkü geldiğimiz noktada, hukuksuz bir şekilde oldu bittiye getirilerek Devlet Bahçeli'nin gayretkeşliği ile geçtiğimiz yeni düzende ittifak yapmak sünnet değil artık farz durumundadır. Şöyle ki; eğer İyi Parti CHP ile ittifaka girmez tek başına seçimlere girerse hele de yerel seçimlerde sonu fiyasko ile sonuçlanabilir. Çünkü ben İyi Parti tabanını iyi tanıyorum. Genel Merkez ne söylerse söylesin. İktidara karşı mutlaka kazanması için CHP adaylarını destekleyeceklerini adım gibi biliyorum. Eğer parti olarak ittifaka girmezlerse bu kez toplumsal ittifak devreye girecek ve İyi Parti tabanı CHP adaylarını destekleyeceklerdir.

Yerel seçimlere 6 ay kaldı. Sayılı günler tez geçer derler. Eğer İyi Parti ve CHP İttifak’ta anlaşamazlarsa İyi Parti'nin kaybedecek pek bir şeyi yok. Ama CHP elinde bulundurduğu 11'i büyükşehir olmak üzere tamamına yakınını kaybedecekleri bir gerçektir.

CHP ancak İzmir, Muğla, Aydın ve Eskişehir gibi illeri kazanabilir. CHP’li bu riski göze alabilecekler mi? İyi Parti ise rüştünü ispat etmek gibi bir hal içinde gözüküyor. CHP'liler ne yapıp yapmalı ve İyi Parti'yi ittifaka ikna etmelidirler. Yoksa her iki parti de seçimlerde kaybedecekleri gün gibi aşikardır. Bunu biz görüyoruz da partililer görmüyor mu? Elbette görüyorlardır.

Ama egolarını yenemedikleri için, durum bu noktaya kadar gelmiş bulunuyor. Eğer seçim ittifakında anlaşamazlarsa şimdiden Ak Partililere hayırlı olsun demekten başka bir söz bulamıyorum. Aklın yolu birdir. İnşallah bu gerçeği geçte olsa görmelerini ve egolarını bir kenara bırakarak anlaşmalarını temenni ediyorum. Durum budur. Gerisi laf-ı güzaf. NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE