“Durum hiç bu kadar kötü olmamıştı” diyen Avrupa Rohingya Konseyi (ERC) Sözcüsü Dr. AnitaSchug, “Arakan’da son 3 günde ordu mensuplarının yaptıkları saldırılarda 2 ila 3 bin arası Müslüman katledildi, 100 binden fazla Müslüman da yerinden edildi. Katliamlar 2012 ve geçen yıl ekim ayında yaşananlardan kat kat daha fazla. Sadece Saugpara köyünde dün 900-1000 arasında Müslüman öldürüldü” dedi.

Sözcü Schug, “Arakan’da son günlerde Müslümanlara karşı ordu mensuplarının yaptığı katliamlar 2012 ve geçen yıl Ekim ayında yaşananlardan kat kat daha fazla. Durum hiç bu kadar kötü olmamıştı. Arakan’da yaşanılan yavaşlatılmış bir soykırım ile karşı karşıyayız” dedi. Sadece Arakan’ınRathedaung kentine bağlı Saugpara köyünde önceki gün 900-1000 arasındaki Müslüman’ın öldürüldüğü bilgisini aktaran Schug, bu katliamdan sadece bir erkek çocuğun hayatta kaldığını belirtti.

SADECE BİR KÖYDE BİN MÜSLÜMAN ŞEHİT EDİLDİ

İsviçre’de tıp doktoru olarak çalışan Schug, Arakan’da sahada bulunan tüm aktivist ve yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, son üç günde Arakan’ın çeşitli köylerinde en az 2-3 bin Müslüman’ın katledildiğini söyledi.

BM RAPORU

Myanmar ordusunun geçen yıldan bu yana sürdürdüğü operasyonlar nedeniyle 90 binden fazla Arakanlı Müslüman, yurtlarını terk etmek zorunda kaldı. Rohingya azınlığın temsilcileri, operasyonlarda bugüne kadar yaklaşık 400 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtiyor. Birleşmiş Milletler (BM) bölgede yaşananları aydınlığa kavuşturmak üzere kendi araştırma komisyonunu görevlendirmiş ancak Myanmar hükümeti komisyon üyelerinin bölgeye erişimini engellemişti. Annan öncülüğündeki Arakan Danışma Komisyonu, tavsiye raporunda, eyaletteki sorunlara çözüm bulunmasının bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasıyla yakından ilgili olduğuna işaret ederek ekonomik kaynakların federal yönetim ile eyalet yönetimi arasında adilce paylaştırılması gerektiği vurgulamıştı. Topraklarına el konulanlara tazminat ödenmesi çağrısı yapılan raporda, Arakanlı Müslümanlara vatandaşlık statüsü verilmesi, diğer vatandaşların sahip olduğu tüm hak ve hürriyetlerden sınırsız faydalanmaları istenmişti. Raporda, hükümetin din, etnik aidiyet veya vatandaşlık statüsüne bakılmaksızın Arakan eyaletinde yaşayan herkese serbest dolaşım hakkı tanıması gerektiği belirtilmiş, herkese eğitim ve sağlık hizmetlerinden eşit oranda faydalanma imkanı sağlanması istenmişti. Raporda ayrıca Myanmar hükümetine, tüm ulusal ve uluslararası görevlilere Arakan eyaletindeki tüm topluluklara her zaman tam ve engelsiz insani erişim sağlaması çağrısında bulunulmuştu. Raporda, 100 binden fazla Arakanlı mülteciye ev sahipliği yapan komşu Bangladeş ile iş birliği yapılmasının önemine işaret edilerek iki ülke hükümetlerinin uluslararası normlara uygun olarak mültecilerin Bangladeş’ten Myanmar’a gönüllü dönüşlerine imkan sağlaması gerektiği kaydedilmişti. Myanmar’da 1982’de kabul edilen yasayla vatandaşlık haklarını kaybeden Arakanlı Müslümanlar “devletsiz” sayılıyor. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “eziyet gören dini azınlık” olarak kabul edilen Arakanlı Müslümanlar, hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.