Ne günlere kaldık, çaresizlik sözü milleti isyan ettiriyor.

2023 seçimleri yaklaşırken heyecan her dakika artıyor. Bu seçimlerin sağlıklı bir şekilde Cumhur ittifakı tarafından tekrar kazanılması için Cumhur ittifakı cephesinde yalnızca iki lider çalışıyor Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan. Tabii ki Ak Parti ve MHP yetkilileri görevlileri mensupları da yan gelip yatmıyor ama ortada ciddi anlamda bir sıkıntının da olduğu inkâr edilemez. Bahçeli cumhur ittifakı için adeta canhıraş çırpınırken ve yeri geldiğinde partililerini milletvekillerini karşısına alır, gerektiğinde partisinden Cemal Enginyurt ve Baki Ersoy’u ihraç ederken Ak Parti ise Bahçelinin bu hassasiyetini anlayamamakta.

ÖSYM ve YÖK FETÖ’ye çalıştı

Milyonlarca gencimizi ilgilendiren iki önemli kurumumuz var. ÖSYM ve YÖK. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme merkezi olarak bilinen ÖSYM geçtiğimiz yıllarda FETÖ’nün adeta iliklerine kadar içine sızdığı bir kurum. FETÖ dersane ve eğitim kurumları ile bu milleti adeta hipnoz etmişti. Her yıl yapılan sınavlarda FETÖ okul ve dersaneleri birincilikler çıkartıyor böylece hipnoz sürecinin ilk aşaması gerçekleşiyordu. Fakat halk arasında soru çalındığını ve dersanelerde özel yetiştirdik denilen öğrencilere sınav akşamı soruların dağıtıldığı fısıltı halinde tüm memlekete yayılıyordu. Bu fısıltıyı duyanlar sınavı kazanabilmek için FETÖ tezgâhına düşüyorlardı. Bu sömürü düzeni devranının yürütülebilmesi için ÖSYM ele geçirilmeli sorular çalınmalıydı. 2006 yılında bir arkadaşım ticarette mesafe alabilmek için FETÖ yapılanmasına yakın durabilmek, onların güveninin kazanabilmek adına çocuğunu okuttuğu okuldan alıp Samanyolu lisesine vermek istiyordu. Kız çocuğu babasına ‘baba sana inanamıyorum soru çalarak derece yapan hırsızların içine mi beni atacaksın’ demişti. Kurnaz arkadaşımın bunu duyacak hali yok hırsı aklının önüne geçmiş ve kızını tüm ikazlarımıza rağmen samanyolu okuluna vermişti. Sonra kız buradan mezun oldu iyi bir üniversiteyi iyi bir derece yaparak kazandı bir de katalog evliliği yaparak saadet zincirinin altın nesil halkaları arasına karıştı.

hasan oktay

Prof. Dr. Hasan Oktay

Baba çok mutluydu ticareti tıkır tıkır ilerliyordu. Ama 15 Temmuz olduğunda çalınan sorularla istikbali kararanlar adalet için sokaklarda darbecileri adeta analarından doğduğuna pişman ederken soru çalanların çalınan sorularla bir yerlere gelenlerin önemli bir kısmı kar gibi eridi. Soru çalarak gençlerin istikbalini yok ediyorlar sözü dalga dalga halk arasında memnuniyetsizlik oluşturmasaydı FETÖ darbesi bu kadar kolay yatıştırılamazdı. Darbe girişimini hükümet değil halk gerisin geri tepelemiştir. Bu ihanet şebekesine çocuklarını sırf gelecek endişesi, ticari kaygı ile teslim edenlerin bazıları hala devletin en tepe noktasında oturmaktalar.

ÖSYM niye soru çaldı

FETÖ, ÖSYM ve YÖK’te en mahrem şekilde yapılanmasını gerçekleştirdikten sonra çok ciddi mesafeler alıyor adeta Türkiye’yi ele geçirdik diyorlardı. Aynı yöntem bu sefer “altın nesil” yetişme kurnazlığına başka bir grup kapıldı ve bu sefer ÖSYM’den soru çalınmadı ÖSYM’ye soru çaldırıldı. Yetiştirecekleri “altın nesil” çocuklarına bir dersane soru bankasını adeta ezberlettirildi ve o sorular ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda öğrencilerin önüne geldi. Devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansının haberine göre üniversite yerleştirme sınavına göre ilk bin sıralamasında 387 İmam hatip liseli yer almıştır. Hatta ilk yüz sıralamasında ise Kartal İmam hatip lisesinden 16 kişi yer aldığı bildirilmiştir. Dün Fetö soru çalıyordu bugün ise ÖSYM’ye soru çaldırılarak aynı sonuç elde edilmiştir.

Bahçeli olaya el koyuyor

İşte bu rezalete 15 Temmuzda tanka topa tüfeğe göğüs gerek durduran halkın hassasiyetini bildiği için MHP lideri Devlet Bahçeli'den çok sert bir açıklama geldi. "Hiçbir evladımızın haklarının gaspına sessiz durmayacağımız, emeklerinin ve ümitlerinin heba edilmesine seyirci kalmayacağımız çok iyi bilinmelidir. KPSS sınavında çıkan ve bir yayınevinin test kitapçığında sorulduğu anlaşılan 20 soruya kimlerin tam ve eksiksiz doğru cevap verdiği tespit edilmeli, bu şahıslarla ilgili inceleme de acilen yapılmalıdır. Şayet ilgili yayıneviyle bahse konu soruların hepsine doğru cevaplar verenler arasında makul bağ ve bağlantı bulunursa, bunların alayı birden isim isim afişe edilmeli, en ağır cezaya çarptırılmalıdır" dedi.
Sayın Bahçeli’nin bu açıklamasından sonra geçmişe dönük hesaplama başlamalıdır. Ve ilk istifayı da TBMM meclis başkanı Mustafa Şentop gerçekleştirerek Türkiye’nin önünü açmalıdır.

Çünkü TBMM başkanı Mustafa Şentop’un oğlu velevki çok zeki ve bu sınavlardan gerçekten birincilik almış olsa bile FETÖ dersanesine gitmiş olması sonra da Mustafa Şentop’un bu dersaneyi öven açıklamalar yapması istifa etmesi için yeterli bir sebeptir. Şentop’un FETÖ desanesinin reklamını yapmasından dolayı binlerce insan adeta koşa koşa bu dersanelere çocuklarını göndermesi ve FETÖ gücüne güç kattığından dolayı istifa etmesi için yeterli bir sebeptir. TBMM başkanının oğlu FETÖ dersanesinden Türkiye birinciliği elde etmişse siz FETÖ ile mücadele edemezsiniz ve bu halkı ikna edemezsiniz. Devlet Bahçeli’nin bu açıklamasından sonra Şentop TBMM başkanlığından istifa ederek Cumhur ittifakının önünü açmalıdır. 15 Temmuzda soru çalarak adeta ülkeyi ele geçiren FETÖ’cüleri perişan eden halk yeni soru çalma yöntemine de isyan ediyor. Bu isyan Bahçeli ve Erdoğan’ın canhıraş ayakta tutmaya çalıştığı cumhur ittifakına karşı sessiz bir çığlık olarak dalga dalga yayılıyor.

Norveçli bakanın can yeleği TBMM başkanının oğlunun FETÖ dersanesinden Türkiye 1. liği

Geçtiğimiz hafta Norveç adalet bakanı bir hanımefendi can yeleği kullanmadan denizde sörf yapan tatil resimlerini yayınlayınca Norveç halkı adalet bakanının kurallara uymayarak can yeleksiz sörf yapmasına isyan ederek ayağa kalktı. Evet yanlış okumadınız Norveç adalet bakanı tatil için gittiği bir sahil kasabasında sörf yaparken bir resim paylaşıyor ve bu resimde can yeleği giymediği için kuralları hiçe saydığı gerekçesi ile topa tutuldu. Adalet bakanı kısa zamanda istifa ederek Norveç hükümetini rahatlatacak ama bizde istifa erdemliliğini kimse gösteremiyor. TBMM başkanımızın oğlu FETÖ dersanesine gider ve tüm soruları yaparak Türkiye birincisi olur. Dersane bunu fırsata çevirmelidir ve reklam tanıtım işlerine kalkışır ve Şentop FETÖ dersanesini öven bir konuşma yapar. Şentopu adeta avcı kekliği gibi kullanırlar. Bu kurnaz yapı belki de yarın Şentop’un oğluna büyük bir özveri ile ders çalıştırırken verdikleri sorular ÖSYM’den çalınan sorular olduğunu Şentopun oğlunun bilmesi mümkün değildir ve çocuk masumdur bu kesinlikle tartışma dışındadır. FETÖcüler soru çözümleme işlemlerinin video kaydını almışlardır. Zira Ankara kulislerinde böyle bir videodan bahsediliyor hatta Şentop’a bu video üzerinden de şantaj yapan bir rektörden bahsediliyor. Şentop Devlet Bahçelinin açıklamasından sonra Cumhur ittifakının geleceği açısından derhal istifa etmelidir.

ÖSYM soru çalıyor YÖK Türkçeyi yasaklıyor

ÖSYM’nin skandalından daha tehlikelisi eski YÖK Başkanı Yekta Saraç görevinin son günlerinde Türkiye dışında TÜRKÇE dilinde Yükseköğretim yapılamaz diye bir yönetmelik çıkartarak büyük bir ihanete imza attı. İngiltere Almanya Fransa dilleri üzerinden dünyaya hakim olmaya çalışırken Yekta Saraç’ın Türkiye dışındaki Türkçe eğitimi yasaklaması yeni bir FETÖ taktiğidir. Yekta Saraç 8 yıl YÖK başkanlığı yapmıştır ve YÖK’te kayda değer FETÖ operasyonu olmamıştır. Yekta Saraç giderayak Milli Eğitim bakanı olabilmek için Türkiye dışında Türkçe yüksek eğitimi yasaklamıştır. Yekta Saraç’a kim Milli Eğitim Bakanlığı karşılığında bu yasağa teşvik ettirmiştir. Yekta Saraç Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığından istif ederken bu ismi açıklamalıdır. Cumhur ittifakının seçmeni milli meselelerde çok hassastır ve aynı 15 Temmuzda askeri hareketliliği FETÖ operasyonu olduğunu anladığı dakika sokaklara dökülerek bu askeri isyanı önlemişse aynı şekilde FETÖ Firavunun sarayında Musa taktiklerine de seçimlerde isyanını gösterir. Mustafa Şentop ve Yekta Saraç istifa ederek cumhur ittifakının önünü açmalılar. İstifa etmeyerek bu makamlarda durmaya devam ettikleri her bir dakika Cumhur ittifakının can damarlarındaki kanın kaybolmasına sebep olmaktalar. Sayın Bahçeli nezaketinden dolayı ancak bu kadar bir açıklama yaptı ama Türk milliyetçileri hem FETÖ ve hem de Türkçe konusunda son derece hassaslar ve bir daha ülkenin başına böyle belalar gelsin istemiyorlar.

Yeni YÖK başkanı Erol Özvar

Yeni YÖK başkanı Erol Özvar, ölü taklidi yaparak uyurgezer numarası ile YÖK yönetilemez. Davul senin boynunda tokmak başkalarının elinde böyle YÖK yönetilemez. ÖSYM başkanı Halis Aygün de senin gibi davrandı başına gelenlere bak. YÖK’te FETÖ operasyonunu başlat, Yekta döneminden kalan tüm idari makam görevlerindekileri bir an önce uzaklaştır. Denklik birimindeki yolsuzluklara bir an önce son ver. Yurtdışında Türkçe yasağın kim ve ne için çıkartıldığını en iyi sen biliyorsun. Bir an önce bu yasağı kaldır. Bu dediklerimin ne anlama geldiğini anlayacak akademik birikiminiz var. Ama hala ben anlatamıyorsam bir gün tebdili kıyafet ile bir veli imiş gibi denklik biriminin önündeki kalabalığa karış orada senin memurların halka nasıl zulüm yaptığını görürsünüz. Demedi demeyin ya adam gibi görevini yap ya da Halis gibi yakında seni de gönderir YÖK’teki FETÖ yapısı.

Editör: Ali Özyiğit