İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevfik Tansel Tanrıkul, tatilini sahil kentlerinde geçirenleri "trakonya" tehlikesine karşı uyardı.

Zehirli bir balık türü olan trakonyanın sırt yüzgeci ve solungaç kapaklarının üzerindeki dikenler nedeniyle tehlikeye davetiye çıkardığını vurgulayan Prof. Dr. Tanrıkul, "Özellikle yoğun olan plajlarda trakonyanın üzerlerine basanlar olması nedeniyle zehirlenme vakaları yaşanabiliyor” dedi.

Trakonyanın Türkiye denizlerinde yıllardır bulunan yerli bir tür olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tanrıkul, şu bilgileri verdi:

“Zehirli balıklar kategorisinde bulunan trakonyanın dorsal (sırt) yüzgeci ve solungaç kapaklarının üzerindeki dikenler, plajdaki kişilerin ayaklarına batabiliyor. Bu türün mevcut yaşam yeri ‘demersal’ dediğimiz suyun dibidir ve genelde kumluk yerleri tercih eder. Kumun içerisine kendini gömerek avlanırlar. Bu balıkların bir diğer özelliği de ‘ürken’ bir balık olmamasıdır. Bazı balık türleri kendini kuma gömse bile üzerine bir şey geldiği zaman kaçar. Trakonya aksine kaçmaz. Çünkü zehirli olması nedeniyle öz güveni vardır. Özellikle yoğun olan plajlarda üzerlerine basanlar olması nedeniyle de zehirlenme vakaları yaşanıyor.”

TRAKONYA ÜZERİNE BASANLAR NE YAPMALI

Trakonyaya temas edildiği düşünüldüğünde mutlaka bir hastanenin acil servisine başvurulması gerektiğini belirterek, öncesinde yapılabilecek ilk tedaviyi de anlatan Prof. Dr. Tanrıkul, “Trakonyanın dorsalindeki yüzgeçlerin batması halinde ciddi zehirlenme yaşanabilir. Bu da acı ve ağrıya sebep olur. Bu nedenle bu balığın avlanması halinde çıplak elle tutulmamalı. Kumluk alanlarda birden ciddi bir ağrı hissedersek, trakonyadan şüphelenmek gerekir. Özellikle alerjik reaksiyon gösteren insanlarda ciddi problemlere, ağrı ve sancıya neden olur. Böyle bir durumda mutlaka bir hastanenin acil servisine başvurmamız gerekiyor. Çünkü bu türün zehirlemesi sonucu kolumuza kadar gelen uyuşmalar yaşanabilir. Hatta kalp hastası olan kişilerde daha ciddi olaylar şekillenebilir. Yaz aylarında denize girerken bu gibi durumlarla karşılaşma ihtimaline karşı yanımızda amonyak taşımalıyız. Balığın dikeninin battığı yere hemen amonyak sürüp, en yakın hastaneye başvurmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kalabalık plajlarda vaka sayılarının arttığın dikkat çeken Prof. Dr. Tanrıkul, trakonya balığı zehirlenmelerinden korunmanın tek yolunun ise özellikle kumluk yerlerde denize girerken deniz ayakkabısı giymek olduğunu söyledi.

Editör: Yadigar Hanım