Gazeteci Murat Yetkin, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, hakkındaki “Milli Savuma Bakanı Hulusi Akar’ın kendisiyle görüşmeye geldiği”, “Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Cumhurbaşkanlığı adaylığı teklif ettiği” yönündeki iddiaları sordu.

"ASILSIZ İDDİALAR"

Gül’ün bu konularda konuşmak istemediğini belirten Yetkin, “O yüzden size aktaracaklarımı ‘Ofisinden aldığım bilgi’ ve ‘Gül’ün yakın çevresinden alınan bilgi’ şeklinde aktaracağım” diyerek devamında şunları kaydetti:

"Gül konuşmak istemiyor çünkü yakın çevresine göre “tamamen asılsız, temelsiz iddialara cevap vermek, bu iddialarla muhatap olmak istemiyor. Yine ofis kaynaklarına göre, bu spekülasyonlara isminin karıştırılmasından da rahatsız. Bu yayınların kendisinden, yakın çevresinden kaynaklanmadığı anlaşılıyor. Yayınların, kendisini Cumhurbaşkanlığı seçimine dair erken bir siyasi tutum almaya, açıklamaya zorlamayı amaçladığı yorumu yapılabilir."

MORAL ETKİSİ

AKP'nin kararsız seçmenini yeniden partiye kazanmak için bir etkinin amaçlanmış olabileceğine kaydeden Yetkin yazısını şöyle bitirdi:

“Bu yayınların kendisinden, yakın çevresinden kaynaklanmadığı anlaşılıyor. Yayınların, kendisini Cumhurbaşkanlığı seçimine dair erken bir siyasi tutum almaya, açıklamaya zorlamayı amaçladığı yorumu yapılabilir. Bu yayınların, AK Parti tabanındaki erozyonu, en azından Bekir Ağırdır’ın deyimiyle 'yolun sağına çekip bekleyen' AK Parti seçmenini yeniden saflara katmak için moral etkisinden söz etmek de mümkün. Nitekim bu yayınlar Saadet Partili Oğuzhan Asiltürk’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devlet protokolünde yer vereceği kadar el üstünde tutulduğu, Fethullah Gülen örgütünden kopanların AK parti saflarına katılmasının konuşulduğu günlerle eş zamanlı çıkıyor. Bir nevi ‘fabrika ayarlarına dönmeden fabrika ayarlarına dönüyormuş gibi yapma’ da denebilir. Aslında bu yayınlar, Babacan’ın DEVA, Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partilerinin ve aslında Erdoğan’ın 2014’te AK Parti’den dışladığı Abdullah Gül’ün partideki etkisinin bir nevi itirafı da sayılabilir.
Kaldı ki Erdoğan’ı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin desteğine mecbur ve mahkum edenin de kısmen bu hamleler olduğu söylenebilir. Ama son zamanlarda sadece siyaset ve medyayı değil, iş çevrelerini de çok meşgul eden sorunun yanıtı bu: Gül bu konularda konuşmak dahi istemiyor.

Editör: TE Bilişim