Yazı şu şekilde:

Fatih Altaylı’nın 30 Eylül 2021 tarihli yazısı, partiler arasında geçen bir transferi anlatıyordu. Fakat transfer olan kişi ile ilgili yazdığı yazı muhatabının bile üstüne alınamayacağı cinstendi. Yazı tam bir güzelleme hatta tanıtım yazısına benziyordu.

Profesyonel hayattan bir transfer. Bir iş insanı firma değiştiriyor. Normal şartlarda bir köşe yazarı bir firmadan diğer firmaya transfer edilen kişiyi, tarafı siyasi parti olmasa bile yazar mı?

Elbet yazabilir ama ya söz ettiği kişi sık sık programına konuk etiği, çalıştığı kanalla iş birliği içerisinde olan biri ise? Bu yazı için her ne kadar algı çalışması yazmaya elimiz gitmese de kendisi için arkadaş duygusallığı yapmış diyebilmek de pek olası değil. Her şey bu ikilemle başladı.

Fatih Altaylı’nın sözünü ettiği büyük transferi merak ettik. Kısa bir araştırma sonrası bakalım kimmiş bu AK Parti’den koparılan partiler arası paylaşılamayan ama İYİ Parti’nin ya da Meral Akşener’in ikna ettiği Faruk Acar? 2013 yılının sonuna kadar sıradan bir araştırmacı olarak bilinen Faruk Acar’ın kamuoyunca tanınma hikayesi, araştırmaları ile değil 17-25 aralık döneminde attığı bu tweet ile başladı. O günden itibaren kendisi tabiri caizse devletin zirvesi ile çalışmaya başladı.

Abdullah Gül, araştırmalarında onun verilerini kullandı. Sayın Altaylı’nın Faruk Acar için AK Parti’nin kuruluşundan itibaren en derin yerlerde bulundu ifadesine karşın karşımıza, 1992’den bugüne hizmet veren Denge Araştırma (Hasan Basri Yıldız), Pollmark Araştırma (İbrahim Dalmış - Erten Aydın) ve ANAR Araştırma’nın (İbrahim Uslu) o dönemlerdeki etkinliği çıkıyor. Bu firmaları kendisine hatırlatmak istedik. İddialara göre; bu 3 dev şirket Davutoğlu talimatıyla Erdoğan’ a muhalif araştırmalar yapınca Davutoğlu döneminin kapanmasıyla bu şirketlerin de devri sona erdi. Ardından Faruk Acar’ın yıldızı parladı ve Erdoğan’lı günler başladı. Bu aşamada Sayın Altaylı’ya Erol Olçok adına yazacağına, keşke ailesine ya da iş ortağı kardeşi Cevat Olçok’a sorsaydı demeden geçemedik. Herkes tarafından bilindiği üzere Cevat Olçok’un Ak Parti ile ilişkisini kesen ve Ak Parti’yle çalışmayacağını deklare ettiği meşhur sosyal medya paylaşımı da bu günlerde olmuştu.

Dönelim Fatih Altaylı yazısının kahramanına...

 Anlaşılan 2017 seçimleri döneminde işleri iyi idi, Erdoğan ile dirsek temasında çalışıyordu. Sonra her ne olduysa 2019 seçimlerinde 3 büyük şehirde neredeyse tüm adayları belirledikten sonra reklamcı kimliği ile var olmaya karar verdi. Ankara ve İstanbul kampanyalarını yapmak için yola çıktıysa da Ankara’yı aldı ama İstanbul’da kampanya Şenocak tarafından Necmi Çiçekçi’ ye verilmişti, başkası tarafından yapılamazdı. Acar’ın 2019 hakimiyeti ise gizli bir bilgi değil ki yerel seçim çalışmaları hala partinin internet sitesinde duruyor. Sadece bir merakla başlayan araştırmamız bizi buralara getirmişken Sayın Fatih Altaylı’nın bunları atlamış olması inanılır gelmiyor. Sonrası mı? Seçim sonuçları malum. Genel merkez kampanyalarına Serhat Albayrak müdahale edip başka reklamcılar getirince Acar, hem aday seçiminde hem de reklam kampanyasında etkin kişi değilmişçesine muhalif söylemlere başladı. Ve bu açıdan Altaylı’nın kanalının da popüler konuklarından biri haline geldi. Sizce, gün sonunda kendisinin Ak Parti’yi bırakıp başka bir partiye geçmiş olması mı muhtemel yoksa Ak Parti’nin ondan vazgeçmiş olması mı? Bu ayrılık sonrası kulislerden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşüne ulaşamasak da Acar’ın yakını olarak bilinen Ömer Çelik ve Mücahit Arslan’ın bu transferin olmaması için çok uğraştıkları bilgisi geldi. Hatta Faruk Acar’ın vedasına tek üzülenlerin onlar olduğu da bir kulis bilgisi.

Editör: TE Bilişim