Habererk / Haber Merkezi
CHP'li Fikri Sağlar'ın Halk TV'deki başörtülü hakim sözleri sonrasında yeniden türban/başörtüsü konusu gündeme geldi.
Fikri Sağlar'ın bu sözleri büyük tepki çekmişti.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da Fikri Sağlar'a sert tepki gösterenler arasındaydı.
AKP Genel Başkanı Erdoğan dün yaptığı konuşmada CHP'deki başörtülü siyasetçilere "Vitrin süsü" sözlerini söylemiş ve bu ifadeler büyük tepki çekmişti.
Muhalefet Erdoğan'ın bu sözlerine yönelik, "Erdoğan derhal kadınlardan özür dilemelidir" şeklinde tepki göstermişti.
Demokrat parti lideri Gültekin Uysal'dan Erdoğan ve Fikri Sağlar'a çok sert tepki geldi.
Yaptığı açıklama ile Uysal, "AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın kimi başörtülüleri 'vitrin mankeni' olarak tarif etmesi bile yolun sonuna gelindiğinin göstergesi!" dedi.
Gültekin Uysal'ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın kimi başörtülüleri 'vitrin mankeni' olarak tarif etmesi bile yolun sonuna gelindiğinin göstergesi!
Anlaşılan Sayın Erdoğan in zihninde makbul olan/makbul olmayan başörtülüler diye bir ayrım var.
Makbul olmanın tek şartı AKP/Erdoğan'a itaat/sadakat!
Türkiye sancılı bir sürecin sonunda siyasal/toplumsal/kamusal alanda başörtüsü meselesini çok geride bıraktı. Ama AKP başta, söyleyecek sözü olmayanlar yeniden bir siyasal rant alanı haline getirmek için şartları zorluyorlar istiyorlar ki CHP başta kimi çevreler karşı çıksın.
CHP Lideri Sayın Kılıçdaroğlu, sorumluluk duygusu içinde suistimale alan bırakmayacak şekilde gereken tavrı gösterdi ve cevap verdi zaten.
Hala AKP bu havuzdan nafile çabayla su almaya çalışıyor
Ne Eski Bakan Fikri Sağlar'ın 'başörtülü hakim' değerlendirmesi ne de Sözcü Gazetesinin Ayasofya Camii'nin açılışını felaket /gözyaşı' olarak nitelemesi kabul edilebilir değildir!
Bu tür tutum ve yayınlar hakikatle bağdaşmadığı gibi AKP'ye de milleti manipüle etme fırsatı verir. AKP ve şürehası istiyor ki tekrar bu tür milletimizin hassas olduğu konu ve gündem üzerinden siyasi rekabet yaşansın. Şimdi CHP'nin bu konularla ilgili tutumunun geçmişin aksine bugün milletin ınüşterehleri ile çatışmama noktasına gelmesinden rahatsız oluyorlar.
Son söz olarak:
Siyasi iklimi ne AKP/Erdoğan ne de Sözcü Gazetesi ve Fikri Sağlargiller'in zehirlenmesin Türk Milleti'nin sağduyusu ve sorumluluk anlayışı ile davranan siyasi liderler müsade etmeyecektir!
Demokrat Parti olarak milletimizin asli, canalıcı, canyahıcı işsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik gündemini Türkiye'nin çözdüğü, geride bıraktığı başörtüsü ve Ayasofya meselesi üzerinden
Akp'nin perdelemesine asla müsade etmeyeceğiz!
Türk Milleti'nin milli vicdanında Başörtüsü de Ayasofya da en üst düzeyde yer bulmuş inanç ve değerleridir.
Ne tarafız, ne de karşıyız diyerek bu değerleri sufli bir takım partici ve sorumsuz, çarpık düşünceye sahip olan marjinal zümrelerin siyasi olarak yağmalamasına müsade yok!
