Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, açıklamasında şu görüşleri ifade etti:

“Terörle ve teröristle mücadele konusunda devletimizin emrinde, hükümetimizin yanındayız”

“Hakkari’de yine bir hain saldırıda şehit verdik. Bunun üzüntüsü ve acısı ile tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaralı askerlerimize Allah’tan acil şifalar diliyorum.

Türkiye’nin yoğun ve yorucu gündeminin yanında son bir hafta içinde yaşadığımız terörle ilgili bu acılar, bizleri kelimenin tam anlamıyla yıkmıştır.

Her daim söylediğimiz gibi, terörle ve teröristle mücadele konusunda devletimizin emrinde, hükümetimizin yanındayız.

“Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması, diplomatik güvenliğimize vurulmuş büyük bir darbedir”

Bir gazetecinin, aidiyeti bulunan ülkedeki yanlış uygulamalara, o ülke devletinin hatalı, hasmane dış ve iç politikalarına karşı çıkan bir gazetecinin, ülkemiz sınırları içinde bir diplomatik misyon sahası içerisinde kaybolması, Rus Büyükelçi Karlov suikastının sonrasında ülkemizin diplomatik güvenliğine vurulmuş en büyük darbedir.

“Devletimiz, Cemal Kaşıkçı’nın akıbetinin peşine ciddiyetle düşmelidir”

Türkiye; Devlet- Aliyye’den bu yana, yalnız vatandaşlarının değil, ikamet eden, topraklarını ziyaret eden her insanın nazarında “güven”in adresi olmuş, kimi zaman milletler, kimi zaman şahıslar için bir “liman” vazifesi görmüştür. Türkiye, insanına has bir ananeden mütevellit misafirine sahip çıkmayı bilmiş bir devlettir. Bu açıdan bakıldığında yalnız mal güvenliği değil can güvenliğinin de teminatı olarak devletimiz Cemal Kaşıkçı’nın akıbetinin peşine ciddiyetle düşmeli, konsolosluk sınırları içinde ya da dışında temenni etmediğimiz bir akıbetin vuku bulduğunun tespiti gerçekleşirse, diplomatik olarak Suudi devletine gereken cevabı vermelidir.

“Konuşmaktan icraat yapmaya fırsat bulamıyorlar”

Geçtiğimiz bir ay içerisinde, birkaç kez çeşitli vesilelerle kamuoyunun karşısına çıkan ve ne yazık ki kamuoyunun ve ekonomi ilgililerinin beklentilerini boşa çıkaran Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, öğleden sonra yine kameralar karşısına çıktı.

Özel sektöre çağrılarda bulunan Berat Albayrak, özellikle KOBİ’ler ve üretici firmaların asgari olarak fiyatlarda yüzde 10 indirime gitmesi yönünde bir karar aldıklarını ifade etti.

“Polis ve zabıta tedbirleri ile enflasyonla mücadele edilmez”

Ne yazık ki, krizin faturasını öncesinde “mihrak”lara bağlayan ve onlarla mücadele ederek bu krizi aşacağını zanneden anlayışın bu defa da içinde bulunduğumuz krizi, üreticiye “fiyatları indirin” diyerek yeneceğini düşünmesi, enflasyon konusunda bir önleyici değil öteleyici tedbirdir.

İktidar, polis ve zabıta usulü tedbirlerle enflasyonla mücadele edemez; bunu anlamalıdır.

“Dövize dayalı olarak yaptığı sözleşmeleri hiç mevzu yapmıyorlar”

Bir taraftan dövizle kiralamaları ve satışı yasaklayan ancak dövize dayalı olarak yaptığı sözleşmeleri hiç mevzu yapmayan hükümet, şimdi de topyekûn yanlış ve adaletsiz vergi sistemi kenarda dururken, yalnızca üreticilerin fiyatları indirmesini isteyerek enflasyonla ve kriz ile mücadele edemeyecektir.

“Enflasyonun sebepleri konusunda da kararsızlık yaşıyorlar”

Enflasyonun sebepleri konusunda da kararsızlık yaşayan iktidar sahipleri bugün yaşadığımız krizin siyasetle ve liyakatsizlikle ilişkisini anlamadan yalnızca boşa kürek çekmiş olacaktır.

İktidarın unutmaması gereken şey; ekonominin vergi toplayarak değil, üreterek düzeleceğidir.

“İktidar, kepçe ile alıp kaşıkla dağıtıyor”

Sayın Albayrak açıklamalarında, bir program ortaya koymaktan öte bir icraat açıklaması da yapmış, örneğin tarımsal üretimde kullanılan girdilerin fiyatlarında indirim yapılacağını açıklamıştır.

Yapılacak indirim oranları ne yazık ki tarihi zirvesini gören, yüzde 25’lere dayanan enflasyon rakamlarının yanında devede kulaktır. İktidar vatandaştan kepçe ile almakta kaşıkla dağıtmaktadır.

“Elektriğe ağustos ve eylül aylarında da zam yapılmıştı”

İşletmelerin KOSGEB borçlarının 3 ay ertelenmesi şüphesiz ki iyidir; ancak ardı ardına ilan edilen konkordatolar bir domino etkisi ile işletmeleri 3 ay sonra da borcunu ödeyemeyecek hale getirmiştir.

Elektrik ve doğalgaza önümüzdeki iki ay içinde zam gelmeyeceği de açıklamalar arasındadır. Lakin Sayın Bakan’a bağlı olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)  henüz geçen hafta elektrik tarifesini arttırmıştı. 1 Ekim’den itibaren geçerli olmak üzere elektriğe konutlarda yüzde 9, ticarethane ve sanayi tesislerinde yüzde 18,4 oranında zam yapıldı. Önümüzdeki iki ay elektrik ve doğalgaza zam olamayacağını söyleyen iktidar bilmiyor belki ama elektriğe ağustos ve eylül ayında da konutlarda yüzde 9, sanayi tesislerinde yüzde 14 zam yapılmıştı.

“Enflasyon öncesinde bambaşka bir tedbir”

Açıklamaların tümüne baktığımızda, önceki aylar yapılan zamların fiyatlardaki bu “göreceli” iyileşme için, İşsizlik Fonu’ndan 11 Milyar TL’nin bankalara aktarılmasının ise bankaların yüksek faizli kredi oranlarında yapacağı indirim için planlandığına dair büyük bir şüpheye sahip olmaktayız.

“İktidar iki ay öncesinde enflasyonun gidişatını görerek zamları yapmış, sonrasında topu taca atmıştır”

İki ay öncesinden bugünkü açıklamayı analiz edersek; iktidar iki ay öncesinde enflasyonun gidişatını görmüş, yapacağı zamları yapmış ve şimdi popülist bir tavırla iki, üç aylığına zam olmayacağını, firmaların indirim yapacağını söyleyerek topu taca atmaya kalkmıştır.”

Editör: TE Bilişim