Londra merkezli haber ajansı Reuters, bir ABD şirketinin İsveç'teki iştirakinin rüşvet planlarıyla ilgili yapılan soruşturmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın adının da geçtiğini iddia etti. Saray o iddiayı jet hızıyla yalanladı.

Reuters'ın rüşvet planı ve bunun sonucunda ortaya çıkan ön soruşturmaların yer aldığı özel haberine göre şirket, bir ABD şirketinin İsveç'teki iştirakinin ürettiği bir alkolmetrenin Türkiye’de pazar hakimiyeti sağlamasına Bilal Erdoğan’ın yardımcı olması halinde, on milyonlarca dolar komisyon ödemeyi taahhüt etti. İddia üzerine, ABD ve İsveç'teki yolsuzlukla mücadele yetkilileri, rüşvet planıyla ilgili soruşturma başlattı.

VOA Türkçe de Reuters'ın haberinde gördüğü iletişim ve işletme belgelerinin yanısıra konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynak tarafından konuyu detaylandırdı.

İSVEÇLİ ŞİRKET PROJEDEN ANİDEN VAZGEÇTİ

Reuters'ın da incelediği yetkililere sunulan bireysel şikayete göre, sonuçta Bilal Erdoğan’a herhangi bir komisyon ödenmedi. Konuyla ilgili bilgi sahibi iki kişinin yazışmalarına göre, İsveçli şirket Dignita Systems AB'nin, geçen yılın sonlarında projeden aniden vazgeçtiği ortaya çıktı.

Dignita'nın Amerikalı sahibi Reuters'a verdiği röportajda, Türkiye'de "potansiyel olarak endişe verici uygulamalar" olduğunu öğrendiğini ve konu ile ilgili birkaç kişinin işine son verdiğini belirterek, projenin durdurulduğunu doğruladı.

ERDOĞAN'A ULAŞMAK İÇİN KİLİT İSİM OLARAK GÖRÜLÜYOR

Şikayete göre şirketin planı, Cumhurbaşkanı Erdoğan yönetiminin Dignita'nın ürününün satışlarını arttıracak düzenlemeleri zorunlu hale getirmesiydi. Dignita'nın söz konusu ürünü, sürücü sarhoş olduğunda aracın kontağını kilitleyen gösterge paneli alkolmetresi.

Şikayette yer alan ifadelere göre Dignita, ürünlerinin satışında 10 yıllık ticari ayrıcalık (münhasırlık) karşılığında, paravan bir şirket aracılığıyla Bilal Erdoğan'ın yönetim kurulu üyesi olduğu iki kuruma on milyonlarca dolar lobi ücreti ödeyecek.

Reuters, bu girişimin Eylül ayında engellendiğini yazdı. Haberde, ayrıca, Bilal Erdoğan'ın 28 Mayıs'ta beş yıl için yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a erişim sağlamak için kilit bir kişi olarak görüldüğüne de dikkat çekti.

BİLAL ERDOĞAN İDDİALARI YALANLADI

Bilal Erdoğan iddialar üzerine avukatı aracılığıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, Dignita ile işbirliğine ilişkin iddialarının "tamamen asılsız" olduğu ve bunun bir "yalanlar ağı" olduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan üst düzey bir yetkili de Reuters’a açıklama yapmayı kabul etmedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da sosyal medyadan yaptığı açıklama ile Reuters haber ajansının söz konusu iddialarını yalanladı.

Altun, şu ifadelere yer verdi:

"

Reuters haber ajansının bugün, özel dosya başlığıyla abonelerine servis ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın oğlu Sayın Bilal Erdoğan’a yönelik mesnetsiz iddialarla dolu bir senaryodan müteşekkil sözde haber; gazetecilik tarihi açısından hem kara bir lekedir hem de 171 yıllık bir medya kuruluşunun kendini açıkça küçük düşürmesinin acınası bir örneğidir. 

Temel habercilik kriterlerine asgari düzeyde dahi olsa riayet edilmemiş bu dezenformasyon ürününün, içerisinde yer alan şu cümlelerle kendisini yalanlaması ve gerçekle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını adeta itiraf etmesi, gazetecilik derslerinde okutulacak cinstendir:

 “Bir kişi tarafından yetkililere sunulan ve Reuters tarafından da incelenen şikayete göre sonuçta herhangi bir rüşvet ödenmedi. Aslında İsveçli şirket Reuters tarafından görülen şirket yazışmalarına göre, geçen yılın sonlarında projeden aniden vazgeçti.” 

“Reuters, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve oğlu Bilal'in Dignita'nın iddia edilen rüşvet planından haberdar olup olmadıklarını veya bu plana dahil olup olmadıklarını bağımsız olarak teyit edemedi.”

Tamamen hayal mahsulü senaryolarla dolu olan, gazeteciliğin en temel etik ilkelerini hiçe sayan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef aldığı apaçık ortada olan bu algı operasyonunun, tam da önümüzdeki günlerde gerçekleşecek NATO liderler zirvesi öncesinde yayımlanması da akla ciddi soru işaretleri getirmektedir. 

Şunu çok net şekilde vurgulamak isteriz ki, Türkiye’ye baskı yapmak amacıyla Türkiye karşıtı lobi ve kamu otoritelerince yönlendirilen bu operasyonel haber Türkiye’nin ilkesel tutumuna asla zarar veremeyecektir.

Bilhassa 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında yoğunlaşarak devam eden Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bu tip saldırılar, Türk Milletinin iradesine saygısızlık anlamı taşıdığı gibi, bizi yolumuzdan döndüremeyecek beyhude çabalardır. 

Dezenformasyona karşı vermiş olduğumuz mücadelenin de ne denli önemli olduğunu tüm dünyaya bir kez daha kanıtlayan bu yalan haberi servis eden Reuters’ı kınıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milletimizin ve uluslararası kamuoyunun manipüle edilmesine müsaade etmemek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz."

Reuters, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bilal Erdoğan hakkındaki iddiayı bağımsız olarak teyit edemedi. 

Reuters, Nisan ayında şikayeti alan ABD Adalet Bakanlığı ve İsveçli savcılarının ABD ve İsveç’in yolsuzlukla mücadele yasalarının herhangi bir hükmünün ihlal edilip edilmediğini belirlemek üzere özel bir ajan ve bir polis müfettişini incelemeler yapması için görevlendirdiğini aktardı.

Amerikalı ve İsveçli yolsuzlukla mücadele uzmanları, her iki ülkede de komisyon ödeme taahhüdünün belirli koşullar göre cezai bir suç teşkil edebileceğini belirtirken, ön incelemelerin resmi soruşturmalara ya da suçlamalara yol açmayabileceği konuşuluyor.

Editör: Yadigar Hanım