Yeniçağ yazarı Murat Ağırel'in bugün ki yazısı şu şekilde: Bugünkü yazımda size iki konudan bahsedeceğim. Birincisi RTÜK diğeri ise İBB tarafından otoyolların kenarındaki duvarlara yaptırılan grafitiler ile ilgili… Biliyorsunuz Sayıştay raporlarındaki görülmeyen noktaları size aktaracağımı yazmıştım. Raporları inceledikçe inanılmaz işler çıkmaya devam ediyor. Fakat beni daha da şaşırtan devlet kurumlarının bu raporlara karşı aldığı "ciddiyetsiz" tavır… Evet, RTÜK'ten bahsediyorum. Bakın, Sayıştay bu kurumu denetlemiş ve bazı usulsüzlüklere ve eksikliklere rastlamış bunu da TBMM ve kamuoyuna sunduğu raporlarda belirtmiş. Kesin bulgular yani. Ayrıca gördüğü eksiklikleri rapor taslak halinde iken kuruma soruyor cevapları ile birlikte raporuna yazıyor. Sunulan ise taslak değil kesin rapor. Buna rağmen RTÜK bir açıklama yaptı ve aynen şöyle dedi: "Henüz sonuçlanmamış Sayıştay raporlarını kullanarak devlet kurumlarını yıpratmaya yönelik habercilik anlayışından vazgeçilmelidir. Yanlışta ısrar edilmesi durumunda hukuki sonuçlarının olacağını hatırlatıyoruz." Evet, yapılan açıklama aynen böyle. Açıklama yapmak yerine haber yapanları tehdit ediyorlar. Çünkü istedikleri TV ekranını karartabiliyorlar, istediklerine ceza verebiliyorlar. Bu uyarı yine muhalif yayın yapan TV kanallarına. Oysaki RTÜK, 5018 sayılı kanunun "Hesap verme Sorumluluğu" başlıklı 8. Maddesine göre; "Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır." Bakın "hesap vermelidir" demiyor "hesap vermek zorundadır" diyor… Sayıştay Raporunda "Kâr amacı gütmeyen Kurumlara Transferler" hesabından 700 bin TL aktarıldığı apaçık görülüyor. Sadece bu kurumdan değil 92 kurumdan aktarılan rakam 6 milyar 500 milyon TL. RTÜK bu konuda açıklama yaptı. 700 bin TL memurlarına verilen yemek parasıymış! Bu hesaba kayıt ediliyormuş! Bunu sormak "Algı yaratmakmış!" Yerseniz! Personel giderleri hesabı, hizmet alımları hesabı aktifken, personel yemeğinin "kar amacı gütmeyen kurumlara yapılan transferler" hesabında izlenmesi nasıl açıklanır bilmiyorum. Hesabın adı gayet açık... Bu açıklama doğru diyelim öncelikle bu işlem Tek Düzen Hesabına ve muhasebe kurallarına aykırıdır. Diğer husus kurumun 679 çalışanı var bölün 700 bin TL'ye yıllık kişi başı yemek maliyeti 1030 TL çıkar. Yani aylık 86 TL. Günlük sakız parası! Neresinden bakarsanız bakın tutarsızlık. Alay ediyorlar milletle. Yayınlayın hesap ayrıntılarını tüm millet parasının nereye nasıl harcandığını öğrensin. *** Diğer bir konu ise İstanbul Büyük Şehir belediyesinin uygulaması hakkında… İBB, Dikey Bahçe veya Duvar Bahçe denen otoyolların kenarındaki duvarlara uygulanan uygulamaları kaldırmaya başladı. Tadilat gereken alanlardaki duvar uygulamaları kaldırıldı ve yerine "grafiti" denilen çalışmalar yer aldı. Destekleyenler de oldu tepki verenler de. Konu hakkında uzmanlar ile görüştüm. İBB yetkilileri bu duvarların ekosistem açısından daha kıymetli alanlara dönüştürüleceğini söyledi. Yetkililer, var olan 45 bin metrekare dikey bahçe yerine aynı para ile 400 bin metrekare aktif yeşil alan yapılabileceğini belirttiler. Yani park bahçe… Öncelikle bu duvarların arka kısmında sıkıntı olan yerlerin kaldırılmaya başlandığını, bazı yerlerde de "Fractural" çalışmaların (onarım) olacağını bildirdiler. Yapılan grafiti çalışmalarını Mimar Sinan Üniversitesi heykel bölümü yüksek lisans öğrencisi "Eskreyn" yapmış. Yapılan çalışma da "komşu, ev, barış, paylaşmak, çocuk, doğa, tohum, yeşil" gibi 19 anlamlı kelimenin soyutlanarak parçalanmasından veya bir araya gelmesinden oluşan bir kompozisyon olarak hazırlanmış. Kurgularken de Türk resim sanatı ustası Sabri Berkel'den öykünerek hazırlık yapılmış. Ama… Ben olayın başka bir tarafındayım. AKP döneminde yapılan "Dikey Bahçelere" ne kadar harcandığını araştırdım. Bu bahçelerin maliyeti metrekaresi 1280 TL. Toplam 44 Bin 283 Metrekare alan var. Toplam maliyeti 56 milyon 682 bin TL. Yıllık gideri ise 12 milyon TL. Toplam harcanan rakam ne kadar dersiniz? 2011-2020 imalat tutarı 56 milyon 682 bin TL. 2011-2020 bakım tutarı 123 milyon TL. Toplam rakam 179 milyon TL! 179 trilyon! Takdir kamuoyunun tabii ki. Ancak bu maliyetler ile neler yapılır neler. Mutlaka daha estetik daha göze hoş gelen uygulamalar yapılacaktır ancak bu para sizin bizim paramız. Ormanlar katledilirken İBB'ye "yeşil alanlar yok ediliyor" diye ses çıkaranların tepkilerini ciddiye almıyorum. Ancak samimi eleştirilerin dikkate alınacağından eminim. Bu bakım maliyetleri sürdürülebilir değil.