Oysaki meme kanseri tedavisi tamamlandıktan sonra meme implantı ya da hastanın kendi dokusu ile yeniden yapılandırılan uygulamalar, hastanın günlük yaşama hızlı dönüş yapabilmesini sağlıyor.

Meme Kanseri Farkındalık Ayı çerçevesinde önemli açıklamalarda bulunan Türkiye İş Bankası İştiraki Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Rıza Erçöçen, meme rekonstrüksiyonunun emzirme ve kanser ilişkisini de açıklayarak, yapılan uygulamalar ile ilgili şu bilgileri verdi:

Prof.Dr. Ali Rıza ERÇÖÇEN

•    Meme rekonstrüksiyonu, meme kanserinin lumpektomi ve mastektomi ile cerrahi tedavi sonrası, meme implantları ve/veya hastanın kendi dokularıyla yeniden meme oluşturulması işlemidir. Meme rekonstrüksiyonu; meme kanserinin cerrahi tedavisi sırasında aynı seansta eş zamanlı yapılabildiği gibi, meme kanserinin tedavisi (cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi) tamamlandıktan sonra başka bir seansta da gerçekleştirilebilir.

•    Meme kanseri nedeniyle mastektomi sonrası meme rekonstrüksiyonu planlayan hastaların eski görünümlerine yeniden sahip olmak, uzuv kaybı dolayısıyla psikososyal stresi en aza indirmek, özgüvenlerini yeniden kazanmak için mutlaka bu konuda tecrübeli ve en düşük morbidite ile bu girişimleri uygulayan, rekonstrüktif cerrahide güvenilirliği kanıtlanmış merkezlere başvurmasını büyük önem taşır. 

KANSER TEDAVİ EDİLİRKEN MEME YENİDEN ŞEKİLLENDİRİLİR

En sık başvurulan meme rekonstrüksiyon teknikleri:
•    Meme İmplantları ile Meme Rekonstrüksiyonu: Genellikle eş zamanlı tek seansta meme rekonstrüksiyonunda, meme başı ve derisinin korunduğu durumlarda yeterli doku varlığında, uygun hacimli, şekilli (round-anatomik) ve projeksiyonu olan meme implantı tercih edilerek meme yeniden oluşturulur. Aşırı doku çıkarılması gereken durumlarda veya geç rekonstrüksiyonlarda iki seanslı girişim tercih edilir, birinci seansta doku genişletici (tissue expander) yerleştirilerek yeterli doku kazancı sağlanır ve daha sonra uygun hacme ulaşıldığında doku genişletici çıkarılarak kalıcı meme implantı ile değiştirilir ve meme rekonstrüksiyonu tamamlanır.

•    Doku Transferi ile Meme Rekonstrüksiyonu: Meme implantı kullanmadan, hastanın vücudunun belli bölgelerinde meme hacmi ve kıvamını karşılayacak boyutta damarlı dokular (flep) hazırlanarak, mastektomi sonrası meme bölgesine transfer edilir. Sırt ve karından hazırlanan ve kas-deri içerikli dokular damarları beslendikleri bölgeden ayrıştırılmayarak (pediküllü) transfer edilebileceği gibi, karın ve kalça ile uyluk bölgesinden damarları korunarak hazırlanan dokular mikrocerrahi teknikle damar bağlantıları yapılarak (serbest flep) transfer edilebilir.

•    Aktarılan doku kanlanması ve kapsamına göre aktarıldığı yerde, sağlam meme ile aynı boyut ve şekillerde bir form verilir. Asimetri söz konusuysa, gerektiğinde sağlam memede küçüklük, deformasyonlar ve sarkıklık varsa, büyütme-küçültme-dikleştirme işlemlerinden biri veya birkaçı bir arada uygulanabilir.

•    Kompozit (hem implant hem doku transferi bir arada) Meme Rekonstrüksiyonu: Meme implantı ve hastanın kendi öz dokusunun bir arada kullanılması gerekebilir; bu genellikle tek taraflı meme rekonstrüksiyonu gerçekleştirilen ve kendi dokuları yetersiz kalan zayıf hastalar veya iki taraflı meme rekonstrüksiyonu gerçekleştirilen durumlarda başvurulan bir durumdur. İlaveten hastanın kendi yağ dokusu kullanılarak memeye daha optimal bir boyut kazandırılır.

MEME İMPLANTI EMZİRMEYE ENGEL DEĞİL

•    Estetik amaçlarla meme implantı uygulanan olgularda, meme dokusu zarar görmediğinden, meme bütünlüğü bozulmadığından emzirme ile ilgili herhangi bir sorun söz konusu değildir. Ancak meme kanseri nedeniyle lumpektomi ve mastektomi uygulanan hastalarda meme bütünlüğü korunmadığından implant uygulansa da uygulanmasa da süt verme ve emzirme fonksiyonu etkilenecektir. Son yıllarda erken tanı araçları sayesinde erken tanı konulan olgularda, oldukça popüler olan meme koruyucu cerrahi uygulamaları sonrasında meme başı korunarak meme dokusunun sadece etkilenen kısmı alındığından, implant kullanılarak yapılan rekonstrüksiyonlardan sonra emzirme söz konusu olabilmektedir.

MEME İMPLANTI VE KANSER İLİŞKİSİ

•    Meme implantları ile meme kanseri arasında bir ilişki olup olmadığı konusu yıllardır tartışılagelmiştir ve Amerikan Gıda ve İlaç Kontrol Dairesi (FDA) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından meme implantlarının meme kanserine yol açtığına dair bir kanıt saptanamadığı rapor edilmiştir. 
•    Ancak son yıllarda meme implantlarının çevresinde gelişen kapsül dokusundan köken alan immün sistem kaynaklı anaplastik büyük hücreli lenfoma (ALCL) olguları bildirilmiş olup, bu tümör meme kanseri değildir ve görülme sıklığı 1/300.000 gibi tahmin edilmekte olup, yavaş seyirlidir, meme etrafındaki kapsülün sertleşmesi ve memenin şeklini bozması (kapsül kontraktürü) ile fark edilir. Saptandığında implant ve etrafındaki kapsül dokusunun çıkarılmasıyla tedavisi tamamen mümkündür. 
•    Son zamanlarda bu tür problemlere yol açtığı düşünülen bazı meme implantları toplatılmış olup, daha önce bu implantlardan uygulanan olgularda ise yeni implantlarla değiştirilmesi yoluna gidilmektedir. 
•    Daha önce estetik veya rekonstrüktif amaçlarla meme implantı uygulanmış hastaların düzenli periyodik kontrolleri aksatmaması gerekir; memede ağrı, şişlik, sertlik, asimetri ve şekil bozukluğu olduğu durumlarda mutlaka doktora başvurulması gerekir. 

Editör: TE Bilişim