Sindirim sisteminin başlangıcı olan ağız, dış ortama açık olması ve besinlerle teması gibi sebeplerle mikroorganizmaların üremesi için oldukça elverişli bir ortamdır. Bu nedenle düzenli, doğru ve etkili ağız ve diş bakımının yapılmadığı durumlarda ağız içerisindeki dokularda ve dişlerde oluşan hastalıklar kişilerde oldukça önemli sağlık sorunlarına sebep olabilir. Sağlığın yanı sıra bakımsız ağız ve dişler hoş olmayan bir görüntüye de sebep olacağından bireyde sosyal, psikolojik ve fizyolojik açıdan yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler.

Yetişkinlik döneminde sağlıklı dişlere sahip olmak için çocuklukta ilk dişlerin çıkışından itibaren ağız ve diş bakımının düzenli olarak yapılması gerekir. Bebeklik döneminde çıkmaya başlayan ve 2 ila 3 yaş arasında gelişimini tamamlayan süt dişleri, daha sonradan dökülerek yerini yeni çıkacak olan daimi dişlere bırakır. Halk arasında çocukluk dönemindeki süt dişlerinin zaten dökülecek olması nedeniyle fazla bakım gerektirmediği şeklinde yanlış bir kanı vardır. Süt dişlerinin bulunduğu çocukluk döneminde ağız ve diş bakımına yeterli özenin gösterilmemesi, süt dişlerinin çürümesine ve erken dökülmesine neden olarak daimi dişlerin sağlığını da olumsuz etkilemektedir.

Çocukluk döneminde ebeveynler tarafından doğru ağız ve diş bakımı eğitimi verilmesi ve bu alışkanlığın kazandırılması, çocuğun yetişkinlik döneminde sağlıklı dişlere sahip olabilmesi açısından çok önemlidir. Bu dönemde aileler, ebeveynlerini rol model olarak kabul eden çocukları ile birlikte kendileri de düzenli olarak diş bakımı uygulamalıdır. Çocuğun beğenisine uygun diş fırçaları ve macunlarının tercih edilmesi, ağız ve diş bakımını daha eğlenceli hale getireceğinden diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması açısından oldukça faydalıdır.

Yetişkinlik döneminde ağız ve diş bakımı

Yetişkinlikte, özellikle vücutta yapım faaliyetlerinin oldukça hızlı olduğu adölesan dönemin bittiği 25 yaş civarında kemik yapımının kemik yıkımı karşısındaki üstünlüğü son bulmaya başlar. Bu nedenle dişlerde zayıflama ve diş kayıplarının önlenmesi için ağız ve diş bakımına çok daha fazla özen gösterilmesi gerekir. Özellikle süt ve süt ürünlerinde bulunan ve diş sağlığında rol oynayan D vitamini, kalsiyum, fosfor gibi bileşenlerin besinlerle yeterli miktarda alınmasına dikkat edilmelidir.

Yetişkinlik döneminde diş çürümelerinin yanı sıra diş eti hastalıklarının görülme sıklığı da oldukça fazladır. Diş eti çekilmesi ve iltihap oluşumunun önüne geçilebilmesi için diş yüzeyini kaplayan ve diş etinin altına gizlenen plaklar düzenli olarak temizlenmelidir. Diş taşı oluşumu var ise diş hekimine başvurularak oluşan taş plakları temizletilmelidir. Hamilelik döneminde diş çürümesi ve kayıplarının normal olduğu ve ayrıca hamilelerin diş tedavisi uygulatmasının sakıncalı olduğu gibi halk arasında yanlış bilinen düşünceler yaygındır. Gebelik sürecinde beslenmesine ve ağız bakımına gerekli özeni gösteren annelerde diş çürümesi ve kayıplarının önlenmesinin mümkün olduğu, diş hekimi tarafından gerekli görülen durumlarda hamilelerde de diş tedavisi uygulanabileceği unutulmamalıdır.

Etkili ağız ve diş bakımı nasıl yapılır?

Çocuklarda ve yetişkinlerde etkili ağız ve diş bakımının yapılabilmesi için şu noktalara dikkat edilmelidir:

Diş ve diş etlerinin sağlığının korunması için florürlü bir diş macunu ve yumuşak kıllı bir diş fırçası ile dişler günde en az 2 kez 45 derecelik açıyla yukarı ve aşağı hareketlerle fırçalanmalıdır.

Her bir dişin ön ve arka yüzeyi ile çiğneme yüzeylerinin yeterli miktarda fırçalandığından emin olunmalıdır.

Diş fırçası veya dil temizleyiciler yardımı ile dil temizliği yapılmalıdır.

Plak ve diş taşı (tartar) oluşumunun önüne geçilebilmesi için her fırçalamadan sonra dişler arasında kalan artık maddeler diş ipi yardımıyla temizlenmelidir.

Diş fırçalama işlemi bittikten sonra daha etkili bir ağız temizliği için ağız bakım suları kullanılmalıdır.

Dişlerde plak ve çürük oluşumuna neden olan asiditeyi oluşturan şeker ve şekerli gıdaların tüketimi minimuma indirilmelidir.

Dişlerde leke oluşumuna sebep olduğundan aşırı çay ve kahve tüketimi ile sigara kullanımından mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.

Özellikle çocukluk döneminde içilen suyun florür oranının yeterli seviyede olmasına dikkat edilmelidir. Sudaki florür içeriği düşük olan bölgelerde musluk suyu kullanılması durumunda, diş hekimi önerileri doğrultusunda gerektiği durumlarda florür takviyesi uygulanmalıdır.

En az 6 ayda bir olmak üzere diş muayeneleri düzenli olarak yapılmalıdır.

Doğru ağız ve diş bakımı ilkelerinin çocukluk döneminden başlamak üzere yaşam boyunca uygulanması ile diş sağlığının korunması ve diş kayıplarının önlenmesi mümkündür. Bu nedenle eğer siz de sağlıklı dişlere sahip olmak istiyorsanız ağız bakımınıza gerekli özeni göstermeli, düzenli olarak diş hekimi muayenesinden geçmelisiniz.

Editör: TE Bilişim