Türkiye hızlı bir şekilde normalleşme sürecine girdi. Alışveriş merkezleri, berber-kuaför, ardından cafe, restoran ve kahvehanelerin açılması, iş yerlerine dönüş, seyahat yasağının kalkması gibi adımlar, toplumdaki hareketliliği arttırdı. Sağlık Bakanlığı hâlâ bölgesel verileri açıklamasa da bazı kentlerde COVID-19 vakaları tırmanışa geçti.

Emine Algan'ın Deutsche Welle Türkçe'de yer alan haberine göre; Diyarbakır, Mersin ve Gaziantep tabip odalarının verdiği bilgiye göre, bu illerde Mart ayından beri görülmeyen düzeyde pozitif vaka var. Artışın sebebi illere göre farklılık gösterirken bazı ortak noktalar da var. Örneğin Mersin’de yazlıkçıların gelmeye başlaması etkili oldu.

Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen,  "14 Mayıs’ta 248 vaka, 8 ölüm vardı. Mart’ta başladığını düşününce bununla çok övünülüyordu, Mersin Türkiye’nin en iyi şehriydi. İbadethaneler ve AVM’ler açıldı, şehre giriş çıkış yasağı kalktı, yazlıkçılar gelmeye başladı. 27 Mayıs’ta bir bilgi geldi ki, 25 ölü! Biz şoke olduk. Acaba daha önceki vakalar mı, onlar mı ölümle sonuçlandı dedik ama öyle değilmiş. Son 12-13 günde 116 yeni vaka tespit edildi."

Antmen, özellikle Gaziantep ve İstanbul’dan gelen yazlıkçıların bulunduğu sitelerde vakaların arttığını, buralara ziyarete gidenlerin de enfekte olduğunu söylüyor: "Bir özel hastanede üç, şehir hastanesinde dört sağlık çalışanında, yazlık sitede aynı aileden 7-8 kişide, Gaziantep’ten gelen bir aileyle görüşen dört dişide Covid pozitif tespit edildi."

Antmen’in verdiği bilgiye göre hastanelerde yer sıkıntısı başladı ama bu dönemde hastalık hafif seyrediyor, yoğun bakıma kaldırılma oranı düşük.

50 FABRİKADA KORONA VAKALARI

Uzun süre Türkiye ortalamasının altında seyreden Gaziantep’te de bir-iki haftadır benzer bir tablo var. Gaziantep Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Doğan Eroğulları’na göre artışın en büyük sebebi organize sanayi bölgesi. Fiziksel mesafe, maske ve hijyen kurallarına uyulmadığını belirterek şunları söylüyor:

"İşçi servisleri yarı oranda gidecek, maske takılacak diye kural vardı ama öyle olmadı. Fabrikaların giyinme soyunma odalarında yeterince tedbir alınmadı. 50’ye yakın fabrikada korona virüs espit edildi. Hızlı bir şekilde temaslıları bulundu, filyasyon çalışmasıyla çevresi karantinaya alınarak kontrol edilmeye çalışıldı ama ne yazık ki son 2-3 hafta öncesine göre Antep’te vakalar 6-7 kat arttı."

Salgının yayılmasında halkın alışkanlıkları da etkili. Gaziantep’te fırın yemekleri çok yaygın. Evlerde büyük tencereler veya sinilerde hazırlanan yemekler, mahalle fırınına götürülerek pişiriliyor. Kısıtlamaların yaşandığı dönemde, kalabalığı arttırdığı için valilik fırınlara yemek götürülmesini yasaklamış. Ramazan boyunca verilen iftar davetleri ve ardından bayram ziyaretleri de virüsün yayılmasına yol açan nedenlerden.

Kent genelinde okulların kapanmasının tatil gibi anlaşıldığını, sadece kronik hastalar ve 65 yaş üstü etkileniyormuş gibi bir algı oluştuğunu söyleyen Eroğulları, "Ayırdına varamadık" diyor. Kişisel koruyucu ekipmana ulaşmakta da sıkıntılar yaşandığını belirten Eroğulları, normalleşmenin erken başladığı görüşünde:

"Türkiye’de sokağa çıkma yasağına uymayanlara kesilen cezaların yarısı Antep’te. Hayatımız eskisi gibi olmayacak, fiziksel temas, kişisel temizlik vs. önem kazandı. Ama şu anda salgın bitmiş gibi bir algı var. Normalleşmeyi toplum olarak anormalleştirdik."

Bir hasta ziyaretinde 40’tan fazla pozitif vaka tespit edildiği bilgisini veren Eroğulları, bölgesel özellikleri dikkate almadan bütün ülke için aynı kısıtlama veya açılım kararı alınmasının yanlışlığına dikkat çekiyor ve sürecin dışında bırakıldıklarını söylüyor:

"İl pandemi kurullarında tabip odaları yok! Halbuki bu süreç hekimleri ilgilendiriyor, daha ziyade halk sağlığı uzmanlarını. Tedavide başarılıyız, yoğun bakımlarımız iyi, güzel. Ancak salgın konusu halk sağlığının işidir. Biz tabip odası olarak Antep özelinde meslektaşlarımız arasında covid danışma grubu kurduk. Kendi gözlemlerimizi, ulaşabildiğimiz verileri paylaşıyoruz. Çünkü elimizde veri yok! Salgının başından beri şeffaf paylaşılmasını istedik, hâlâ yok."

'REHAVETE YOL AÇTI'

Diyarbakır’da da son on gündür hasta sayılarında ciddi oranda artış var. Tabip Odası Başkanı Dr. Şerif Demir, bunda 11 Mayıs’ta AVM’lerin, ardından işyerlerinin tamamının açılması, taziyeler, mevlitler, bayram ziyaretlerinin etkili olduğu görüşünde. Normalleşme adımlarının rehavet getirdiğini söylüyor.

"15 Mayıs’a kadar hastanede takip edilen vaka sayısı 60-70’lere kadar düşmüştü. Fakat şu anda 200’lerin üzerine çıktı" diyen Dr. Demir, normalleşme adımlarının bir anda Türkiye’nin her yerinde uygulamaya geçmesinin de hata olduğu görüşünde.

Organize sanayi bölgesinde toplu enfekte hastalar olduğu bilgisini veren Demir, "Salgın işçi sınıfı için yok sayıldı. Yoksul kesim, çalışan kesim hep çalışmak zorunda kaldı" diyor.

'KAYGI VERİCİ'

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi de bir açıklama yaparak pandeminin halen sürdüğünü hatırlattı ve henüz ilk dalga atlatılamadan "normalleştirme" denilen hızlı açılma sürecinden kaygı duyduklarını yineledi: "Her ilde ve bölgede farklı dinamiklerle ve sayılarla seyreden salgında kısıtlamaların tüm ülkede serbestleştirilmesi kaygı uyandırmaktadır."

Editör: TE Bilişim