Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, Tele 1’de yayınlanan Türkiye’nin Gündemi adlı programda Akıncı Üssü davasında çıkan kararı yorumladı. Davada 46 sanığa müebbet hapis cezası verilirken, 15 Temmuz darbe girişiminin kilit ismi olarak nitelenen ve halen firari olan Adil Öksüz’ün dosyasının ayrılmasıyla ilgili konuşan Öztürk, “Adil Öksüz için hep Türkiye dışına çıktı diyoruz ama bu kişinin öldürülmüş olabileceğini de asla göz ardı edilmemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı Saygı Öztük’ün konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle: “Darbenin perde arkası, görüşmeler, kayıtlar veya işte bugüne kadar kamuoyunun bilmediği bazı olaylar, darbenin gerçek isimleri, kimler darbenin içerisinde kimler yer alıyor, hangi komutanlıkta kim kendilerinden yana gibi belki çok önemli ayrıntılar ne yazık ki hep beraber Adil Öksüz’le beraber Türkiye dışına çıkmış oldu. Adil Öksüz için hep Türkiye dışına çıktı diyoruz ama bu kişinin öldürülmüş olabileceğini de asla göz ardı edilmemesi gerekiyor. Bazı olayları birbirine bağlamak gerek. Mesela ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım vardı. Özellikle belli bir dönem çok önemli bir isimdi. İşte tetikçi olarak bilenen birisi. Adil Öksüz onun gibi nerede olduğu belli değil. Devletin kayıtlarında hala ölü olarak görülmüyor. Sağ olduğuna ilişkinde herhangi bir bulgu da yok Bu da aynı şekilde baktığımız zaman Adil Öksüz’ün yani çok şey bilen, Amerika’yla direk bağlantı kuran son olarak Fethullah Gülen’in yanından darbeden 2 gün önce gelen bir kişinin baktığınız zaman önemli sırları olduğunu biliniyor. Bu kişinin kaçırılması yani oradan olay yerinden götürmesi, evet bu gerçekleştirmiş adliyeden çıkartılması gerçekleştiriyor ama sonrası hiç gören bilen yok. Bu kişiyle ilgili bugüne kadar hiçbir izine tüm arama araştırmalara rağmen henüz rastlanmış değildir. Bazen bazı kayıtlar veya bazı haberlerde işte Almanya’da evlerde, şurada burada denildi ama bu kişinin gerçekten o ülkelerde olduğuna ilişkin kayıt da yok. Yani öldürülmüş olabileceğini de hemen bunu da hiç göz ardı etmememiz gerekiyor. Çünkü bu kadar çok şeyi bilen kişinin böyle rahatlıkla ortada dolaşması da herhalde kendi örgütünün de asla izin vermeyeceğini de düşünmek gerekir diye bakıyorum”