İktidar güç zehirlenmesi nedeniyle mecliste muhalefetten gelen teklifler ne olursa olsun kökten bir anlayışla AKP ve MHP oyları ile reddediliyor. Verilen önergenin içeriğini hiç bakılmıyor. Önerge vatandaşın lehine mi aleyhine mi hiç bakılmıyor. Dedik ya, önerge muhalefetten gelmişse içine içeriğine hiç bakılmadan reddediliyor.

Deprem araştırması, maden araştırmaları ve madenlerde yaşanılan kazaların araştırılması, kömür madenlerindeki kazaların araştırılması, İnsan hakları ihlallerinin araştırılması, atanamayan öğretmenler konusunun araştırılması, memur ve memur emeklilerinin sorunları, intibak yasası, FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması, KYK Yurtlarında yaşanılan olayların araştırılması, tarikat vakıflarında yapılan cinsel saldırı ve suiistimallerin araştırılması, cezaevlerinde yaşanan insan hakları ve suiistimallerin araştırılması gibi hayati konularda muhalefet tarafından verilen soru önergelerine ya cevap verilmiyor veya cevap aylar sonra verilse bile içeriği boş laf kalabalığı ile yasak savma kabilinden cevaplar veriliyor. Araştırma önergeleri ise kökten bir anlayışla AKP VE MHP oyları ile reddediliyor.
 
Son olarak Erzincan’ın İliç İlçesinde meydana gelen maden faciasının yaşandığı günlerde bile iktidar yanlılarınca olayı küçük gösterme ve hafife alma gayretlerini görüyoruz. Bu felaketten kimse kendisini sorumlu tutmuyor. Daha büyük aymazlık ise, toprağın altında 9 kişinin henüz çıkarılamadığı bir ortamda ANAGOLD şirketİ yetkilileri utanmadan işçi alım ilanları yayınlıyor. Bu ne aymazlık. Bu ne utanmazlık. Ama Anayasa kararlarını tanımayan bir iktidarın alt birimleri de bu aymazlıkları göstermesi gayet normal karşılanabilir.
 
Biraz da sıcak siyasetten bahsetmek istiyorum.
 
Seçimlere 43 gün kaldı. Partiler kıran kırana sokak propagandalarını yürütüyorlar. Seçime katılacak adayların kesinleşeceği tarih 20 Şubat. Bu tarihe kadar açıklanmayan il ve ilçelerde sıra kapma yarışı son ana kadar devam edecek. Hemen her partiden küsenler karşı partiye geçip aday olabiliyorlar. Veya toplu istifalar da görülüyor. Bu arada ilgi alanıma giren İyi Parti’de bir türlü sular durulmuyor. İki gün önce Ankara İlçe Belediye Başkanlarının açıklanacağı toplantıya katılmıştım. Orada hiçte hoş olmayan görüntüler yaşandı ve bu nahoş görüntüler basına yansıdı. Bu olayların sonucunda hemşerim de olan İyi Parti Ankara İl Başkanı Yener Yıldırım görevinden istifa etti. Basın her ne kadar görevden alındı diye verse de olayın yakın tanığı olarak Yener Yıldırım ve ekibinin istifa ettiğini biliyorum. Ankara İl ile Genel Merkez’in bu konuyu basının önüne getirmeden ikili ilişkilerle konu daha önce halledilmeliydi. Şayet basının yazdığı gibi de olsa seçime 1.5 aydan az bir zaman kaldığı bir ortamda böyle bir görevden alma asla olmamalıydı. Atalarımız ne diyordu: “Dere geçerken at değiştirilmez” Evet seçime az bir zaman kala böyle bir değişiklik teşkilatlarda motivasyon düşüklüğüne sebep olacaktır. Uğradığım İyi Parti teşkilatlarında bu motivasyon düşüklüğünü pek ala görüyorum. Yazık çok yazık.
 
Bu arada İBB’de çalışan ve istifa eden, ve daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başlayan bir geçle tanıştım. Gencin ifadesi ile hem Ekrem İmamoğlu, hem de Mansur Yavaş’ın seçimleri kaybedeceğini ifade ediyordu. Bilemiyorum. Bu genç hissi davranarak yaşadığı olumsuz olaylardan dolayı mı böyle söylüyor, elinde bir done ve bilgi var mıydı bilemiyorum. Bir durum tespiti olarak belirtmek istedim.
 
NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE VE DİYEBİLENE