Sinan Oğan, Habertürk kanalında Eren Eğilmez’in programına katıldı. Konuşmayı yorumsuz şekilde aktarıyoruz.
Eren Eğilmez sordu : “ Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ilk önce Mansur Yavaş üzerinden gitti hiçbir şey yokken Mansur Yavaş’ı biz aday gösteriyoruz dedi. Sonra Muharrem İnce gündeme geldi, sonra sürpriz bir şekilde kamuoyunda Sinan Oğan gündeme geldi. Bu durum kamuoyu için sürpriz oldu Sinan Oğan için de sürpriz oldu mu?” diye sordu.
Sinan Oğan: “ Benim açımdan sürpriz değil, ben zaten sekiz ay önce el sıkışmıştım, sonraki olaylar benim dışımda gelişen olaylar.” dedi.
Eren Eğilmez : “ Ümit bey sizle el sıkıştıktan sonra mı Mansur Yavaş ve Muharrem İnce’yi aday gösterdi?” diye sordu.
Sinan Oğan : “ Ümit bey neden böyle bir açıklama yaptı bilmiyorum, bizim aramızda bir dostluk var. Zaten ben Mansur Bey’in kabul etmeyeceğini biliyordum. Muharrem İnce’nin kan uyuşmazlığı olduğunu biliyorum, yani ikisinden de bir şey çıkmayacağını ben biliyordum, dolayısıyla o neden olmadı bu neden oldu diye alınganlık göstermedim. Bunun ilk başladığımız noktaya döneceğini, ben şahsen biliyordum. Ümit beyle bizim bir dostluğumuz olduğu için bu süreçlerin hepsini konuştuk, ben bir çağrıda bulundum seçimden sonra Ata İttifakı’nı oluşturan genel başkanlarla oturduk konuştuk, bu defa yemek yemedik oturduk durumu müzakere ettik, ne yapmalıyız artıları nedir eksileri nedir diye.
Sayın genel başkan da fikirlerini söyledi, ben de başkan adayıyım ortak aday olarak fikirlerimi söyledim. Sonra yine istişarelere devam ettik o zaman sayın genel başkanların tamamına yakını vakit var, değerlendirelim teklifleri görelim, her iki tarafla da görüşelim dedik. Ama ortak başkanlar bana birçok kere sizin kararınızın altına imza atarım dedi. O günün sonrasında sayın Özdağ’da bakalım, konuşalım dedi. Daha sonra ben aradım, Kılıçdaroğlu ile görüşeceğimizi söyledim kendisine. Kendisi ile de konuştuk, sonrasında buluştuk, orada sayın Erdoğan’dan gelen görüşme teklifini kendisine söyledim, sonrasında ben bütün süreci makul ve hep konuşarak götürdüm. En sonunda şu karara geldik, benim cumhurbaşkanı adayımın Sayın Erdoğan olduğunu, ona destek vereceğimi ifade ettim, kendisi de bu durumda eğer bakanlık verirse, Sayın Erdoğan olmadığı takdirde, tarafsız kalacağını ifade etti. Kendisi de bakanlık istemeye gittik, kız istemeye gitmedik diye ifadede bulundu. Bakanlık verdiği taktirde Sayın Erdoğan’ı destekleyeceğini, olmadığı taktirde tarafsız kalacağını ifade etti en son görüşmemiz buydu. Bundan sonraki süreçte birbirimizi bilgilendirmedik, daha doğrusu Millet İttifakı’nı desteklemesi benim dışımda gelişti.
