BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Oğan’ın cumhurbaşkanlığını etkileyecek cevapları şöyle:

Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı kesin olmayan son verilere göre yüzde 5,20’lik bir oyunuz var. Bu sonucu nasıl yorumluyorsunuz?

“Bizim açımızdan başarılı bir sonuç. 1 aylık bir seçim kampanyası süresince yani kısıtlı imkanlarla, neredeyse imkansızlıklarla aldık bu sonucu. Aslında daha fazla oy bekliyorduk ama sahada bize dönük bazı operasyonlar yürütüldü, oylarımız çalındı, itibarsızlaştırma kampanyaları yürütüldü.”

Bir miktar oyumuz düştü ama buna rağmen yine de iyi bir oy. Biz seçimlerin 2. tura kalacağını ve bizim de 2. turda ciddi bir rol üstleneceğimizi zaten öngörüyorduk. Tamamıyla istediğimiz şekilde gerçekleşti.”

Sizce seçim neden 2. tura kaldı?

“Biz olduğumuz için. Yani biz olmasaydık seçim 2. tura kalmıyordu biliyorsunuz.”

Sonucu iktidar ve muhalefet açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sonucu muhalefet açısından başarısızlık olarak değerlendiriyorum. Çünkü 20 yıllık iktidar, deprem, ekonomik kriz, 13 milyon sığınmacı, işsizlik yani olabilecek tüm olumsuzlukların olduğu bir ortamda muhalefet hala açık ara bu seçimleri kazanamıyor ise "Bir yerde yanlış yaptık" deyip kendi kendilerine bunu sormaları gerekir.”

İktidar açısından bakacak olursak kısmen başarı olarak görüyorum. Çünkü çok büyük imkanlarla bu seçimlere girdiler. Yani özgürlüklerin kısılmasından tutunuz da anti-demokratik medya baskılarına kadar maddi imkanlarla devlet imkanlarını kullanmasıyla bu seçime girdiler. Buna rağmen % 50'yi rahat bir şekilde aşamadılar.

Millet İttifakı neyi yanlış yaptı?

“Türkiye'de bir şarkı var, “Allahım ben de yanlış yaptım” diye. Bence Milli İttifakı çok şeyde yanlış yaptı. Millet İttifakı, özellikle de sol partiler, sağ seçmeni tanımıyorlar. Sağ seçmeni tanımadan siyaset yapıyorlar. Oysa Türkiye'de nüfusun % 70-75'i sağ seçmenden oluşuyor. Nüfusun %7 0-75'ini tanımadan siyaset yapılmaz. Bu bir.

İkincisi çok çabuk havaya giriyorlar. Yani 'Kazandık, bitirdik, aldık, % 60'la alacağız". Sahada öyle bir durum yok.

Üçüncüsü sandıklara sahip çıkma becerileri çok az. Ben kendilerini uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu'nu uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki "Biz her şeye hakimiz". Fazlasıyla Türkiye'de yabancı seçmen olduğunu söyledim. İnandıramadım. Deprem bölgesinde sıkıntılar olacağını söyledim. İnandıramadım. 1 milyondan fazla anket, istatistiklerin dışında bir seçmen var dedim, inandıramadım. Kendisiyle görüştüm biliyorsunuz. Bunlar temel faktörlerden.

Ama eski Adalet Bakanı (Sadullah Ergin) başta olmak üzere FETÖ'yle ismi anılan bazı isimlerin CHP listelerinden seçime girmesi, CHP tabanında da büyük bir tepkiye neden oldu. AK Parti'nin Meclis çoğunluğunu kazanmasının tek sebebi listeleri doğru yapmasıydı. Millet İttifakı'nın kaybetmesinin temel sebebi ise listeleri yanlış yapmasıydı. Millet İttifakı farklı saiklerle değil, kazanma saikiyle milletvekili listesi oluştursaydı, bugün meclis çoğunluğunu Millet İttifakı almış olurdu. Ama Millet İttifakı ve onu oluşturan siyasi partilerin milletvekilliği listelerinde oluşturmadaki saikleri bazen çok tuhaf ve hiç tasvip etmediğim saikler olarak görüyorum. Sonucu bu hale getiriyor. Bence oturup bir muhasebe yapsın hepsi.”

2. turda kime oy vereceğinizi ne zaman açıklayacaksınız?

1-2 gün içerisinde istişareleri tamamlayıp muhtemelen ondan sonra açıklayacağız

Destek koşullarınız, kırmızı çizgileriniz neler?

Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Başta terörle mücadele, terör örgütlerinin desteklediği siyasi partilerle araya mesafe koyma, sığınmacıların gönderilmesi gibi bir takım şartlarımız var.

Peki, göçmen ve sığınmacı meselesine bakarsak, AKP'nin bu yönde bir adımı gözükmüyor. Bu da kırmızı çizgilerinden biri olabilir mi?

Bu bizim temel kırmızı çizgimiz. Bu konuda adım atmak durumundalar.

Şu ana kadar Sayın Kılıçdaroğlu veya Sayın Erdoğan sizle bir görüşme talebinde bulundu mu?

Bu konular bireysel meseleler olduğu için insanların iznini almadan bu konuları paylaşmayı doğru bulmuyorum ben

Yüksek Seçim Kurulu'nun açıkladığı kesin olmayan son verilere göre yüzde 5,20’lik bir oyunuz var. Bu sonucu nasıl yorumluyorsunuz?

Bizim açımızdan başarılı bir sonuç. 1 aylık bir seçim kampanyası süresince yani kısıtlı imkanlarla, neredeyse imkansızlıklarla aldık bu sonucu. Aslında daha fazla oy bekliyorduk ama sahada bize dönük bazı operasyonlar yürütüldü, oylarımız çalındı, itibarsızlaştırma kampanyaları yürütüldü.

Bir miktar oyumuz düştü ama buna rağmen yine de iyi bir oy. Biz seçimlerin 2. tura kalacağını ve bizim de 2. turda ciddi bir rol üstleneceğimizi zaten öngörüyorduk. Tamamıyla istediğimiz şekilde gerçekleşti.

Sizce seçim neden 2. tura kaldı?

Biz olduğumuz için. Yani biz olmasaydık seçim 2. tura kalmıyordu biliyorsunuz

Sonucu iktidar ve muhalefet açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sonucu muhalefet açısından başarısızlık olarak değerlendiriyorum. Çünkü 20 yıllık iktidar, deprem, ekonomik kriz, 13 milyon sığınmacı, işsizlik yani olabilecek tüm olumsuzlukların olduğu bir ortamda muhalefet hala açık ara bu seçimleri kazanamıyor ise "Bir yerde yanlış yaptık" deyip kendi kendilerine bunu sormaları gerekir.

İktidar açısından bakacak olursak kısmen başarı olarak görüyorum. Çünkü çok büyük imkanlarla bu seçimlere girdiler. Yani özgürlüklerin kısılmasından tutunuz da anti-demokratik medya baskılarına kadar maddi imkanlarla devlet imkanlarını kullanmasıyla bu seçime girdiler. Buna rağmen % 50'yi rahat bir şekilde aşamadılar.

Millet İttifakı neyi yanlış yaptı?

Türkiye'de bir şarkı var, “Allahım ben de yanlış yaptım” diye. Bence Milli İttifakı çok şeyde yanlış yaptı. Millet İttifakı, özellikle de sol partiler, sağ seçmeni tanımıyorlar. Sağ seçmeni tanımadan siyaset yapıyorlar. Oysa Türkiye'de nüfusun % 70-75'i sağ seçmenden oluşuyor. Nüfusun %7 0-75'ini tanımadan siyaset yapılmaz. Bu bir.

İkincisi çok çabuk havaya giriyorlar. Yani 'Kazandık, bitirdik, aldık, % 60'la alacağız". Sahada öyle bir durum yok.

Üçüncüsü sandıklara sahip çıkma becerileri çok az. Ben kendilerini uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu'nu uyardım. Sayın Kılıçdaroğlu dedi ki "Biz her şeye hakimiz". Fazlasıyla Türkiye'de yabancı seçmen olduğunu söyledim. İnandıramadım. Deprem bölgesinde sıkıntılar olacağını söyledim. İnandıramadım. 1 milyondan fazla anket, istatistiklerin dışında bir seçmen var dedim, inandıramadım. Kendisiyle görüştüm biliyorsunuz. Bunlar temel faktörlerden.

Ama eski Adalet Bakanı (Sadullah Ergin) başta olmak üzere FETÖ'yle ismi anılan bazı isimlerin CHP listelerinden seçime girmesi, CHP tabanında da büyük bir tepkiye neden oldu. AK Parti'nin Meclis çoğunluğunu kazanmasının tek sebebi listeleri doğru yapmasıydı. Millet İttifakı'nın kaybetmesinin temel sebebi ise listeleri yanlış yapmasıydı. Millet İttifakı farklı saiklerle değil, kazanma saikiyle milletvekili listesi oluştursaydı, bugün meclis çoğunluğunu Millet İttifakı almış olurdu. Ama Millet İttifakı ve onu oluşturan siyasi partilerin milletvekilliği listelerinde oluşturmadaki saikleri bazen çok tuhaf ve hiç tasvip etmediğim saikler olarak görüyorum. Sonucu bu hale getiriyor. Bence oturup bir muhasebe yapsın hepsi

2. turda kime oy vereceğinizi ne zaman açıklayacaksınız?

1-2 gün içerisinde istişareleri tamamlayıp muhtemelen ondan sonra açıklayacağız.

Destek koşullarınız, kırmızı çizgileriniz neler?

Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Başta terörle mücadele, terör örgütlerinin desteklediği siyasi partilerle araya mesafe koyma, sığınmacıların gönderilmesi gibi bir takım şartlarımız var.

Peki, göçmen ve sığınmacı meselesine bakarsak, AKP'nin bu yönde bir adımı gözükmüyor. Bu da kırmızı çizgilerinden biri olabilir mi?

Bu bizim temel kırmızı çizgimiz. Bu konuda adım atmak durumundalar.

Şu ana kadar Sayın Kılıçdaroğlu veya Sayın Erdoğan sizle bir görüşme talebinde bulundu mu?

Bu konular bireysel meseleler olduğu için insanların iznini almadan bu konuları paylaşmayı doğru bulmuyorum ben.

Editör: Habererk Habererk