Suriye Meselesine sadece Türkiye’deki Suriyeliler açısından bakmak eksik olur. Sınır ötesini de görmek lazım.

Mesela; Hatay, Reyhanlı karşısında bulunan Atme kentindeki kamp.

Dünyanın en büyük Mülteci kampı 1.5 milyon…

Mesela; Hatay, Yayladağ ve Suriye içindeki Afrin, Cerablus, Azez, İdlib kentlerindeki kamplar bunlar insani destek amaçlı olanlar.

Toplam nüfus 3 milyon üzeri kamplar.

Birde IŞİD mensuplarının ve ailelerinin tutuklu olduğu PYD/YPG/PKK kontrolündeki kamplar

El-Hol,Ayn-Isa,Roj kampları gibi 3’ü büyük tam 14 kamp var.

Sadece El hol kampında 100 bin kişi var.

Yüzde 70'i kadın ve çocuk. 5 yaş altı, çocuk sayısı 12 bin, ve bunlar IŞİD'çilerin çocukları.

Hiçbirinin babası yok. Kimi ölü kimi kayıp.

Bu çocuklar bir gün büyüyecek, çok değil 10 yıl sonra soracak, sorgulayacak.

PKK kontrolündeki bu çocukların nasıl yetiştirildiğinin tedbiri, kontrolü var mı? Yok.

Kim garanti verebilir ki, bu çocukların bir 10 yıl sonra terörist olup karşımıza çıkmayacağına, kimse.

Demek ki sadece Türkiye içindeki Suriyelilerle değil, Suriye içindeki kamplarla da ilgilenmek

gereklidir.

Bu konu Türkiye içi Suriyeliler meselesi kadar önemli.

Bir kere güvenlik ve beka sorunu. Çokta önemli…

Türkiye Cumhuriyeti özellikle siyasiler “Bana ne Suriye’den” diyemez, dememeli daha doğrusu.

Gelecekteki tehditlerin biriside bu kamplardaki IŞİD’çiler, PYD, YPG, PKK mensuplarıdır.

Bunlara karşı tedbir alınmakla beraber diğer insani kamplardaki 3 milyon kişi içinde tedbir

alınmalıdır. Orası da ayrı bir beka sorunudur.

Bu nedenle; ciddi bir Suriye politikası şarttır.

Her parti bu konuda bir politika koymalı ortaya.

Aksi takdirde; bir gün PKK terör örgütü haricinde, birde IŞİD ile Türkiye karşı karşıya kalabilir.

Gelecekteki tehlike bu.

Görmezsek olmaz.

Uyarmaz isek olmaz.