DEM Parti'den yerel yönetimler raporu: Kayyımların kaldırılması ve eşbaşkanlığın yasal tanımı talep ediliyor

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Demokratik Toplum Partisi (DEM) 25-26 Mayıs tarihlerinde Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu'nun ara dönem toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının sonuç bildirgesinde, kayyım atanan tüm belediyelerde kayyımların geri çekilmesi ve seçilmişlerin görevlerine iade edilmesi istendi. Ayrıca, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu'nun ilgili maddelerinin kayyım atamalarını önleyecek şekilde düzenlenmesi ve Siyasi Partiler Kanunu'ndaki eşbaşkanlık tanımının Belediyeler Kanunu'na da eklenmesi talep edildi.

Toplantıya DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır ile DEM Parti'nin belediye ve il genel meclisi eşbaşkanları ve yerel yönetimler il kurulu eş sözcüleri katıldı. İki günlük toplantıda siyasi süreç ve yerel yönetim faaliyetleri değerlendirildi ve gelecek dönem için yol haritası belirlendi. 3 Mayıs'ta hayatını kaybeden DEM Parti İmralı Heyeti üyesi ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in anısına düzenlenen toplantıda, Türkiye'nin son on yıldır merkezileşen yönetim biçiminin krizleri derinleştirdiği vurgulandı.

31 Mart 2024 seçimlerinde halk iradesinin tecelli ettiğini belirten DEM Parti, 78 belediye başkanlığı ve yüzlerce belediye meclis üyeliği kazandığını hatırlattı. Seçimlerden sonra 10 belediyeye kayyım atanmasını iktidarın siyasi tıkanmasının bir göstergesi olarak nitelendiren parti, halk iradesini savunmaya devam edeceğini açıkladı. Eşbaşkanlık sistemini savunmaktan geri adım atmayacaklarını belirten parti, kadın özgürlük mücadelesinin bir kazanımı olan bu sistemi toplumsallaştırmanın öncüsü olacaklarını ifade etti. DEM Parti, toplumcu belediyecilik mirasını sürdürerek, halkın ihtiyaçlarına duyarlı, şeffaf ve katılımcı bir belediyecilik anlayışını benimseyeceğini ve örnek teşkil edecek belediyecilik modelleri geliştireceğini duyurdu. Demokratikleşme sürecinde devletin ve iktidarın önemli bir sorumluluğu olduğunu vurgulayan parti, Abdullah Öcalan'ın ortak yaşam çağrısına bağlılığını yineledi.