Denktaş: BM'nin yeni Kıbrıs süreci, Türk tarafını dışlıyor; Ankara'dan ümidi kestim

Eski KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, Kıbrıs sorununda federasyon ve iki devletli çözüm önerilerinin tıkanma noktasında olduğunu ve BM'nin yeni sürece rağmen Türk tarafının dışlandığını belirtti. Türkiye'nin artan etkisini ve laiklik tartışmalarını eleştiren Denktaş, halkın devlete olan güvenini kaybettiğini iddia etti. ANKA Haber Ajansı muhabirinin de aralarında bulunduğu bir gazeteci grubu, ülkedeki siyasi durumu değerlendirmek üzere Denktaş ve HP Genel Başkanı Kudret Özersay ile görüştü.

Denktaş, önümüzdeki günlerde yeni bir sürecin başlatılacağına dair çalışmalar olduğunu ve Türk tarafının "3D" (doğrudan uçuş, doğrudan ticaret, doğrudan temas) taleplerini vurguladı. Yeni BM Genel Sekreter Temsilcisi María Angela Holguín Cuéllar'ın atanmasına rağmen, 3D'ye yönelik bir girişim olmadan resmi görüşmelerin olmayacağını dile getirdi. Denktaş, eylül ayından beri süren süreçte Kıbrıslı Türklerin olup bitenden habersiz olduğunu ve ülkedeki kutuplaşmanın federasyon ve iki devletli çözüm arasında devam ettiğini, ancak son zamanlarda biraz gerilediğini ifade etti.

Federasyonun savunucularının bile iki kesimli federasyon teziyle bir yere varılamayacağının farkında olduğunu belirten Denktaş, Rum tarafının güç paylaşımına yanaşmadığını ve bunun temel sorumluluğunun BM'de olduğunu söyledi. İki devletli çözüm politikasını hedef olarak gördüğünü ancak uygulanan yolun yanlış olduğunu vurguladı. Halkın devlete olan inancını kaybettiği bir ortamda bağımsızlığın dünyaya anlatılamayacağını belirtti. Denktaş, iki aşamalı bir stratejik plan hazırladığını ancak bunu Ankara ile görüşmeden kendi halkına açıklayamayacağını, AK Parti'den ümidi kestiğini ve bu planı CHP'nin Dış İlişkiler Komisyonu'na sunacağını açıkladı. Laiklik tartışmalarına da değinen Denktaş, başörtüsü tüzüğündeki değişikliklerin diğer inanç gruplarına uygulanmamasını eleştirdi ve Ankara'nın etkisiyle KKTC yönetiminin laiklik karşıtı politikaları desteklediğini savundu. Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesini ise yanlış bulduğunu ifade etti.