Bu durum karşısında açıklamalar ardı ardına gelmeye başladı.
Sabah saatlerinde MHP Basın biriminde ajanslara " MHP Genel Başkan Yardımcısı - Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya’nın “Dün (1 mart 2017 – çarşamba) bazı gazete ve haber sitelerindeki “MHP’li Karakaya ‘evet’i anlatamadı” şeklindeki çarpıtma habere” ilişkin yapmış olduğu yazılı basın açıklaması metni ektedir. bilgilerinize." şeklinde mail yolladı.
Karakaya doğal hakkını kullanarak açıklamasını yaptı. Açıklamayı aşağıda bulabilirsiniz.
Mailin servis edilmesinden yaklaşık bir - iki saat sonra " Aydın MHP'den Prof. Dr. Mevlüt Karakaya'ya Destek" başlıklı haber, sitelerde dolaşmaya başladı.
Refleksle konuyu incelemeye başladığımızda, gördük ki. MHP Aydın İl Başkanı Burak Pehlivan, MHP Genel Merkezinin . Mevlüt Karakaya adına yolladığı açıklamasının aynısı.
Sayın başkan, bu bir hata olabilir, sözümüz yok, ama destek için bile iki satır yazacak kimse yok mu oralarda?
AKP'ye çok yaklaşmanın böyle etkileri oluyor herhalde.
İşte o açıklama....
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı - Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt KARAKAYA’nın “Dün (1 Mart 2017 – Çarşamba) Bazı Gazete ve Haber Sitelerindeki “MHP’li Karakaya ‘Evet’i Anlatamadı” Şeklindeki Çarpıtma Habere” ilişkin yapmış olduğu yazılı basın açıklaması metni aşağıdadır. Bilgilerinize sunulur. Saygılarımızla.
Basın Birimi
Bazı haber sitelerinde “MHP’li Karakaya ‘Evet’i Anlatamadı” başlığıyla yerel bir internet televizyonundaki 2 saat 24 dakika süren programdan 2 dakikalık bir video kesilerek, sözüm ona yorumsuz biçimde bir haber yapılmıştır.
İki saat olarak planlanan program uzamış, kapanış dakikalarında (2 saat 18’inci dakikasında) internet üzerinden gelen ve kimliği verilmeyen bir izleyicinin; “Meclisin yetkilerinin alındığından bahisle; “bütçe yok; güvenoyu yok; gensoru yok; denetleme yok; tatilde ya da ara vermede Cumhurbaşkanı çağırmazsa meclisin doğrudan toplanma hakkı da kalmıyor” şeklindeki değerlendirmesi soru biçiminde şahsıma iletmiştir.
Programın sonlanmak üzere olduğu dakikalarda, “program boyunca evet için siyasi gerekçelerimizi açıkladığımı, bu soruların teknik olarak ayrı ayrı tartışılabileceğini, kendisi ararsa kişisel olarak, bu kardeşimle görüşlerimi telefonda da paylaşabileceğimi…” özetle ifade ettim. Bu aynı zamanda bitmiş olan bir programda hem program ekibi ve seyircilere hem de sorunun muhatabına nezaket göstergesiydi.
İsmi gizlenen ya da en azından programda söylenmeyen bu izleyicinin Aydın İli Baro Başkanı olduğunu kendi sosyal medyasından yaptığı; “sorularıma cevap verilemedi” şeklindeki paylaşımından öğrendim. Bu durumun bir değerlendirmesine girmiyorum.
Ancak, en azından, “Tatil ve ara vermede Cumhurbaşkanı çağırmazsa meclisin doğrudan toplanma hakkı da kalmıyor” biçimindeki değerlendirmenin bir hukukçu tarafından yapılmasını beklemezdim. Çünkü Anayasa’mızın 93’üncü maddesinde “Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır.” denilmektedir. Bu hükümde hiçbir değişiklik olmamış; aynen muhafaza edilmiştir. Değişiklik yapılmayan bir hususta bir Baro Başkanı’nın böyle bir değerlendirme yapması gerçekten vahim bir durumdur. Değişmemiş olan bir hükmü değişmiş gibi sunmak eğer bilgisizliği ise hukukçu kişiliği adına; şayet çarpıtma ve kamuoyunu yanıltma ise mesleki etik adına üzücüdür.
Hal böyle iken, konu MHP ve MHP’li olduğunda gazeteciliğin ve haberciliğin tüm değerlerini hiçe sayarak mal bulmuş mağribi gibi ortaya atılıp, işin aslını dahi öğrenme zahmetine katlanmayanları tebrik ediyor; üstün haberciliklerinden dolayı da kutluyorum!
Söz konusu programa ilişkin videonun tamamı şu (https://www.youtube.com/watch?v=gNj2chKGMNs) linkten izlenerek anayasa değişikliğine “MHP’li Karakaya ‘Evet’i Nasıl Anlattı”, izlenebilir.
Takdir kamuoyunundur. Saygılarımla.
İmza belli değil...
