Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle: HAFTA SONU SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI Aziz milletim şimdiye kadar 1 milyon 300 bin kişinin hayatına mal olan korona virüs salgını tüm dünyada yayılmaya devam ediyor. Bu salgının önüne geçecek kesin bir çare kalmadı. Aşı çalışmalarında gelişmeler yaşanmaklar, tehdit ediyor. Yeniden tırmanışa geçen hasta ve vefat sayıları yeniden artışa geçti. Ülkemizde de başta İstanbul ve diğer şehirlerimizdeki hasta ve vefat sayıları artışına dikkat etmemiz gerekiyor. Maske, mesafe ve temizlik kurallarına riayet ederek bu dalgayı atlatacağız. Şayet salgının seyri böyle devam ederse, hepimizin canını sıkan tedbirler yeniden gündeme gelir. Kısa çalışma ödeneğinden sosyal yardımlara kadar milletimizin yanındayız. Milletimizden bu fedakarlıkların boşa gitmemesi nedeniyle daha fazla hassasiyet için katkı bekliyoruz. Yaşanan sıkıntıların elbette farkındayız. Bu salgın illetinden bir an önce kurtulup, hedeflerimize daha fazla odaklanmamız gerekiyor. Yeni tedbirleri hayata geçirmeye karar verdik. Hafta sonları tedarik ve üretim zincirleri arasında 10 ile 20.00 saatleri arasında sokağa çıkılmayacak. Alışveriş merkezleri, berberler, saat 10.00- 22.00 arasında çalışacak. Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmaya devam edecek. Halı sahaların faaliyetlerine ara verilecek. Restoranlar paket servisi haricinde hizmet vermeyecekler. Sigara içme yasakları sürecek. İl Hıfzıssıhha Kurulları bu sınırlamayı sürdürebilecek. Kamu ve özel iş yerlerinde esnek uygulamalara hassasiyet gösterilecek. Tüm bu hususlarla ilgili ayrıntılar İçişleri Bakanlığı’nın genelgesinde yer alacak. Bir kez daha sizleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. ''KIBRIS'TAKİ KARDEŞLERİME TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM'' Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Bahçeli, vekillerimiz, gazilerimiz bize eşlik etti. Kıbrıs’ta bizi ağırlamaları nedeniyle Kıbrıs’taki kardeşlerime teşekkürlerimi sunuyorum. Kıbrıs’ta uzun bir aranın ardından yeniden kullanıma açılan Kapalı Maraş bölgesine geçtik. Maraş’ın kapalı tutulması Kıbrıs tarafının iyi niyetinin bir göstergesiydi ancak bu Kıbrıs tarafından hiçbir zaman karşılık bulmadı. Kapalı Maraş’ın yollarını 15 gün gibi kısa bir sürede asfaltladık. Çocuk parkı, büfeler ve çevre düzenlemesi gibi hizmetleri hayata geçirdik. Bölgenin yeniden canlanmasını sağlama konusunda da kararlıyız. Kapalı Maraş’a ziyaretimizi anlayamayanların bu ziyarete piknik olarak bakması gayet doğaldır. Her konuda sağlık, dünyayı etkileyen hastalık konusunda da Kıbrıslı kardeşlerimizin yanındayız. Kıbrıs’a 500 yataklı bir hastanenin inşası için de hazırlıklara başladık. Sayın Tatar, Cumhurbaşkanı seçilmesinin hemen ardından Ankara’yı ziyaret etmişti. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar ile ülkemiz arasındaki işbirliği adımlarının geliştirilmesi için görüşmeler gerçekleştirdik. Rum- Yunan ikilisinin uzlaşmaz tutumları nedeniyle müzakeresi anlamsız hale gelen hususları bir kenara bırakarak yeni bir gelecek için kolları sıvıyoruz. "İZMİR DEPREMİNDE İYİ BİR SINAV VERDİK" Ziyaretimizde gösterdikleri samimi teveccüh için kardeşlerimize teşekkürlerimi bir kez daha tekrarlıyorum. Aziz milletim, iki haftasını geride bıraktığımız İzmir depremi doğal afetler ve öncesi hazırlıkları bir kez daha hatırlatmıştır. İzmir depreminde iyi bir sınav verdiğimize inanıyorum. Depremin gerçekleştiği saat 14.51’den itibaren Türkiye Afet planı işlemeye başlamıştır. Çevre ekipler acil olarak İzmir’e destek için yola çıkmıştır. Kentteki sivil toplum kuruluşları, ulusal medikal kurtarma ekipleri çalışmaya başlamıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri de her türlü imkanları ile afet bölgesinde yer almıştır. Depremin 10’ncu saatinde Türkiye Arama Kurtarma Planı kapsamında personellerimiz sahada yerini aldı. Depremin 24’ncü saatinde hasar tespit çalışmaları için 520 personel sahaya indi. 1000’in üzerinde çadır kurulumu tamamlanmış ve depremzedelerin kullanımına sunulmuştur. Kızılayımız her zaman olduğu gibi İzmirlilerin yanında oldu. AFAD, AKUT VE İHH’nın yanında çok sayıda yardım kuruluşu da İzmir’e koştu. "REFORM SÖZCÜĞÜNDEN HİÇ KOPMADIK" Aziz milletim dünyada ve bölgemizde tarihi yeniden yapılanma sürecinin boyutları yaşanıyor. Salgın bu süreci hızlandırmıştır. Ülkemizi yeni döneme hazırlamamızın da en önemli görevimiz olduğunu biliyoruz. Vesayetin gizli izleri, ucu dışarıya kadar dayanana dayatmaları ile artık tarih oldu. Tek parti faşizminden bir adım öteye gidememiş olanlar, bizim yenilikçi anlayışımızı tabu haline getirmeye devam ediyor. Değişim, ortaya çıkan ihtiyaçlara yönelik yeni adımlar atmak demektir. Bu yüzden bir reform sözcüğünden hiç kopmadık. Biz daima toplum hayatının bir parçası olan demokrasi, özgürlük ve adalet ile bezenen normlar sisteminden yana olduk. Adaletin olmadığı yerde diğer tüm imkanların birer zulüm aracına dönüştürüleceğini biliyoruz. Bizim anladığımız adalet kavramı yargıdan çok daha öte bir manaya sahip. Adalet kavramının üzerinde çokça durulmasının sebebi sahip olduğu güçlü anlamdır. Adalet keyfi uygulamalara müsamaha göstermeyen bir hukuk devleti ile sağlanabilir. İş ve çalışma hayatında her türlü ayrımcılığın önlenmesi de adaletin gerekliliğidir. Refahın toplumsal taban yayıldığı kuşatıcı bir yönetimi temsil eder. Şayet değişim gerçeğine sırtımızı döner ve üzerimize düşenleri yapmazsak, milletimize karşı görevimizi yerine getirmemiş oluruz. Hukuk devletinin tüm unsurları ile tahkik edilmesi hassasiyetimizdir. Hazine ve Maliye Bakanlığı’mızdan Berat Albayrak’ın görevden affını istedi ve yerine Lütfi Elvan’ı atadık. Kurduğumuz güçlü üretim altyapımız en önemli güven kaynağıdır. Bu güven unsuru ile istediğimiz sıçramayı yakalayabiliriz. Bunun için yeni reformlar yapmayı planlıyoruz. Adalet Bakanlığımız yeni reformların altyapısını oluşturacak İnsan Hakları Eylem Planı’nın taslağını hazırladı. Ortaya çıkacak ihtiyaçlara göre mevzuat değişikliği gibi konular hızla ele alınacak.