Almanya’nın Solingen şehri 29 Mayıs 1993’te vahşi bir katliama sahne oldu.

Genç ailesinin evi Alman ırkçılar tarafından kundaklandı. Almanya’da aynı aileden 5 kişinin hayatını kaybettiği ırkçı Solingen katliamının 28'inci yılı 29 Mayıs'ta doluyor.
5 kişi yanarak can verdi

Genç ailesinin bir kısmı yanan evden çıkmayı başardı ancak üst katta uyuyanlar alevlerin arasında kaldı. Yaşları 5 ile 25 arasında değişen 5 kişi feci şekilde can verdi.

28 yıl önce Almanya'nın Solingen kentinde Türklerin yaşadığı bir ev ırkçılar tarafından ateşe verildi. Genç ailesinden 5 kişi hayatını kaybetti. Ülke tarihinin en acı ırkçı saldırılarından biri olan o yangın bunca yıla rağmen sönmedi, söndürülemedi.

Irkçılar, bir gece yarısı, Türklerin yaşadığı evi ateşe verdi. Ahşap merdivenler tutuştu, yangın tüm binayı sardı.

5 Türk; Gülsün İnce, Hatice Genç, Hülya Genç, Saime Genç ve Gülistan Öztürk hayatını kaybetti.

Solingen katliamı mağduru Kamil Genç: "Bizim bu sokağa Nazilerden bir tanesi taşınmış. Kendi aralarında konuşmuşlar ve demişler ki 'Bizim mahallede bir Türk ailesinin evi var, burayı yakalım. Öyle maalesef..."

Katliamın üzerinden 28 yıl geçti...

Almanya'nın en acı ırkçı saldırılarından biri olan Solingen katliamının üzerinden 28 yıl geçti.

28 yıl önceki o yangın bugüne kadar sönmedi, söndürülemedi.

Kamil Genç, hayatını kaybeden kızları ile ilgili, "Vefat eden kızlarım durmuş olsaydı şu anda 33, 36 ve 37 yaşlarında olacaklardı" diyor.

29 Mayıs 1993 yılındaki yaşanan ırkçı saldırının failleri çeşitli sürelerde hapis cezalarını çekip serbest kaldılar, unutuldular. Ancak o gece kızlarını, yakınlarını kaybeden Kamil Genç, aradan geçen bunca yıla rağmen hala olayın şokunu atlatabilmiş değil.

Solingen'de 28 yıldır sönmeyen yangın: Acılarım ben ölünce geçecek...

"28 senedir saat bir buçuk olmadan uyuyamıyoruz"

Kamil Genç, o acı gün ile ilgili şunları söyledi:

"O anki bağrışlar, ağlamalar, itfaiyelerin buradaki çalışmaları, hepsi gözümün önünde sanki dün olmuş gibi veyahut bugün olmuş gibi... Allah gecinden versin ancak vefat ettiğimiz zaman onlar gözümün önünden gidebilir. Yoksa aynen devam ediyor.  Çünkü olayın yaşandığı saat bir buçuğa kadar zaten uyuyamıyoruz. 28 senedir aynı, saat bir buçuk olmadan uyuyamıyoruz.

Solingen'deki ırkçı kundaklama kentte tamiri zor yaralar açtı.

O yaraların sarılabilmesi için şehir kenetlendi, katliamın kurbanlarını unutmamak için el ele verdi.

Katliamda hayatını kaybeden 5 Türk için kentin girişine bir anıt yapıldı. O anıt, şehirde yaşayan yüzlerde kişinin isimlerinin yer aldığı halkalardan oluşuyor. O halkaların ortasında yer alan tabelada ise "Biz unutmak istemiyoruz" ifadeleri yer alıyor.

Almanya, ırkçılıka mücadelede yetersiz

Solingen faciası aslında Almanya'nın ırkçılıkla mücadelesinin yetersizliğini bir kez daha ortaya koydu. Çünkü Mölln kentinde 23 Kasım 1992'de Arslan ailesinin 3 ferdinin hayatını kaybettiği ırkçı kundaklamanın üzerine yeterince gidilmedi.

Failler çeşitli oranlardaki hapis cezalarını çekip serbest kaldı.

Mölln'deki katliamdan kısa süre sonra Solingen faciası yaşandı.

Hanau saldırısı...

Çeyrek asır geçmesine rağmen ırkçı saldırıların önlenmesine dönük adımlar atılmadığı veya atılamadığı için de 19 Şubat 2020'de 4'ü Türk tamamı göçmen kökenli 9 kişi ırkçı saldırıda hayatını kaybetti.

Alman hükumeti, aşırı sağ ve ırkçılıkla mücadele eylem planını ancak Hanau'daki saldırı sonrası kabinede gündeme getirebildi.

Söz konusu eylem planıyla Almanya'nın bu mücadeleyi kazanarak ülke nüfusunun 4'te birini oluşturan yabancı kökenlilerin yaşamlarını güvence altına alması amaçlanıyor. Ancak ırkçılıkla mücadele için sadece siyasetin adım atması yetmeyecek.

Toplumsal yaşamda topyekun olarak ırkçılığa hayır denilmesi de gerekiyor.