İSTANBUL, (DHA) – Spora olan ilginin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de arttığı biliniyor. Lisanslı sporcu sayısındaki artış dikkati çekerken, müsabakalarda meydana gelebilecek olumsuzluklara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Fizyoterapist Hasan Selbi, "Müsabaka ya da antrenmanlarda alınan darbeler, aşırı kullanıma bağlı oluşan yaralanmalar, ekipman yetersizliği ya da zeminin uygun olmaması gibi birçok etken spor sakatlıklarına davetiye çıkarıyor” dedi.

Spora ilginin bu alana yatırımların artması için teşvik edici olduğunu vurgulayan ve bir dönem önce Adana Demirspor Futbol Kulübü’nde sporcu fizyoterapisti olan Hasan Selbi, “Spor tesislerinin sayı ve kalite olarak artması, kullanılan ekipman standartlarının yükselmesi ve antrenörlerin gelişimi ile sporcularımızın uluslararası yarışmalarda daha fazla boy göstermesi ve İstiklal Marşımızı okutması da bizler için gurur kaynağı oluyor" diye konuştu.

“SPOR REHABİLİTASYONU, AKTİVİTELERDE OLUŞAN YARALANMALARIN TEDAVİSİNİ SAĞLAR”

Sporcu rehabilitasyonunun ne olduğuna ilişkin de açıklama yapan Selbi, “Sakatlanan kişilerin mümkün olan en kısa süre içinde, yaralanma öncesi performans düzeylerine ulaşmalarını sağlamak amacıyla uygulanan tedavi yöntemlerinin tümünü içeren bilim dalıdır” diyerek, şöyle devam etti:

“Spor rehabilitasyonu, spor aktiviteleri esnasında oluşan yaralanmaların tedavi edilip, spor hayatına dönebilmesini sağlayan ve tekrar yaralanmaların önüne geçmeyi amaçlayan aynı zamanda sakatlık geçmişi olmayan kişilerde de yaralanma riskini minimuma indirmeyi hedefleyen rehabilitasyon programlarının tümüdür.”

Selbi, “Sporcu rehabilitasyonu, oldukça uzun süre alan, detaylı ve koordine bir ekip çalışmasını gerektiren bir tedavidir. Bu ekibin içinde hastalığın uzmanı olan doktor ve fizyoterapist tedavi başlangıcında anahtar rol üstlenir. Sporcunun rahatsızlığı ve branşı yapılacak rehabilitasyon programında önemlidir” diye ekledi ve “Sporcu olmayan bireylerde uygulanan rehabilitasyon programlarındaki yöntem, teknik ve yaklaşımlarla, her zaman hızlı sonuçlar alınamayabilir. Sportif ortamın yarışmacı yapısı nedeniyle ve ayrıca sporcuların spordan uzak kalma sürelerinin mümkün olduğunca kısa tutulması gerektiğinden, rehabilitasyon programının sporcu olmayan bireylere göre daha agresif bir şekilde planlanması gerekebilir. Bu nedenle spora ve spor branşına özgü fonksiyonel egzersizlerin de bulunduğu kişiselleştirilmiş program ile, klasik temelli rehabilitasyon programlarının sentezlenmesi büyük önem arz etmektedir” ifadelerini kullandı.

TEDAVİ SÜRECİNDE 2 YOL VAR: FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON İLE MEDİKAL TEDAVİ

Spor esnasında yaşanan yaralanmalar ve alınan darbeler sonrası yapılması gerekenleri de anlatan Selbi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bütün spor dallarında sporcular fiziksel durumlarını maksimum şekilde zorlayarak sporlarını yapmaktadırlar. Sporcular gerek darbeye bağlı gerek dış etkene bağlı ve gerek kişinin fiziksel kapasitesini zorlamasıyla yaralanabilirler. Sakatlanma sonucu ya da alınan darbe sonucu oluşabilecek etkileri daha kısa sürede düzeltebilmek için sağlık ekibiyle tedavilere hemen başlanmalıdır. Bu anlamda en önemli adım ilk müdahaledir. İlk müdahale sakatlık sürecini ve şiddetini azaltmada çok önemli bir etkendir. Bu konuda ilk müdahale soğuk uygulama ve stabilize etmektir. Daha sonra gerekli tetkikler yapılır ve uzman doktorlar tarafından teşhis koyulur. Tedavi sürecinde iki yol vardır. Bunlardan ilki fizik tedavi ve rehabilitasyon ve medikal tedavidir. İkincisi ise cerrahi yöntemdir. Fizyoterapist spor sakatlıklarının tedavisinde en önemli rol fizyoterapistlerdedir. Sporcu fizyoterapistleri gerekli tedavi ve rehabilitasyon süreçlerini takip edip, terapi ve rehabilitasyon süreçlerini uygulayarak sporcuyu en sağlıklı ve kısa sürece eski sağlıklı durumuna kavuşturmaktır. Sporcu fizyoterapistlerin en önemli amacı sakatlanan sporcunun eski performansını geri kazanmasıdır.”

Kaynak: dha