Genel Başkanlığı’nı Doğu Perinçek’in yaptığı Vatan Partisi’nin yan kuruluşu olarak bilinen Türkiye Gençlik Birliği'nin (TGB) İngilizlerin fonladığı bir gençlik kuruluşu olarak birçok gösteri ve eylemde boy göstermesi dikkat çekiyor.

Türkiye'de 64, Avrupa'da 20'den fazla kentte teşkilatları olduğu belirtilen TGB, Karadeniz’deki NATO tatbikatı dönüşünde İstanbul Sarayburnu’nda demirleyen ABD savaş gemisinde görevli 3 askerin başına çuval geçirip, askerlerin üzerine kırmızı atmalarıyla gündem olmuştu. 

Eylemlerine gerekçe olarak, 2003 yılında Irak’ın Süleymaniye kentinde 11 Türk askerine ABD ordusu tarafından çuval geçirilmesi ve 60 saat gözaltında tutulmalarını gösteren TGB'liler, “Çuvalı geçirdik, denize de dökeriz” pankartı ile ellerinde çuval ve dövizlerle slogan atarak yürüyüş yapmıştı.

2006 yılında 40 üniversiteden 62 öğrenci grubunun bir araya gelmesiyle kurulan ve Gezi eylemleri, Kobani protestoları nedeniyle üniversitelerde çıkan kavgalar, bayrağa saygı mitingleri ve çuval eylemiyle isminden sıkça söz ettiren TGB’nin kurucu başkanı Adnan Türkkan, 2008'de Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklandı. 

Amerikan askerinin başına çuval geçirdiler

"KARARLARIMIZI KENDİMİZ ALIYORUZ"

TGB’nin bir dönem başkanlığını yapan ve oluşumun kurucularından Çağdaş Cengiz, yaptıkları organizasyonlara İşçi Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin destek verdiğini belirterek, eylemlere yönelik karar alınırken bağımsız olduklarını açıkladı.

Cengiz, “Kararlarımızı biz kendi organlarımızla veririz. Bütün milli cephedeki partilerle dayanışma içinde olmaktan çekinmeyiz. İP, CHP, sendikaların, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin liderleriyle görüşür, onların desteğini alırız. Ama bunların hiçbiri bize bir karar dayatmaz” dedi.

ABD askerlerine başına çuval geçirme eyleminin gerekçesini, “Onurumuz çiğnendi” sözleriyle açıklayan Cengiz, şöyle devam etti

“Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirilmişti. Bu hem Türk milletinin onurunu zedeleyen hem Mehmetçiğin onurunu ayaklar altına almaya çalışan bir girişimdi. Burada öncelikle Amerikan emperyalizmi milli devletleri güçsüz düşürmeye çalışmasını protesto ettik. İkinci olarak ABD’nin son dönemde yaptığı girişimler, yani PKK’yı müttefik olarak görmeleri ve büyük Kürdistan projesini faaliyete geçirmeleri. Mehmetçiğe sıkılan kurşunlarda ABD’nin dahli var, sorumluluğu var. Üçüncü olarak ABD’nin bizim dışımızda Libya’dan Suriye’ye, Irak’a kadar, Latin ülkeleri, Asya ülkelerinde gerici ve bölücü terör örgütlerinin hamisi olması ve onları güdüp geliştirmesi. Dördüncü olarak, Müslümanlar için ne kadar kutsal olduğunu bile bile Mescid-i Aksa’ya ABD’nin hamisindeki İsrail askerlerinin o kanlı postallarıyla, o kutsal mabedi girmesi.”

AMERİKAN ASKERLERİNE YÖNELİK DEFALARCA EYLEM YAPTILAR

TGB daha önce Ocak 2013’te İskenderun’da iki NATO askerine, Ekim 2011’de ise Bodrum’da bir Amerikan askerine karşı benzer eylemler gerçekleştirmişti.

TGB’nin ismi Kobani eylemleri esnasında İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Eskişehir’de üniversitelerde gerçekleşen kavgalarda da öne çıktı. Ancak, Cengiz, bu saldırıların hiçbirinde TGB’nin ilgisinin olmadığını dile getirdi. Üniversitedeki bu kavgaları çıkaran PKK’nın eylemlerinin karşısında durduklarını bildiren Cengiz, Kürtlerin demokratik haklarını da sonuna kadar savunduklarını söylüyor.

ODTÜ'de Teröre Karşı Tarihi Yürüyüş

Cengiz, Al Jazeera’ya verdiği röportajda, Kürt açılımı ile ilgili bakış açılarını ise şöyle anlatıyor:

“Şırnak, Diyarbakır TGB üyelerinin raporlarını okuduk daha dün. Bu arkadaşlar o coğrafyanın insanları. Bölge bölünmeyi istemiyor. Biz elbette Kürlerin demokratik haklarını da sonuna kadar savunan bir birliğiz. Kürt dilini rahatça konuşacak, türküsünü söyleyecek, kendi dilini geliştirmek amacıyla bilimsel, sanatsal çalışmalar yapacak. Kürtçe bizde ayrı bir şey değil. Kürt kültürü bizden ayrı bir şey değil. Biz de o kültürün içerisindeyiz. Onun gelişiminin bize dönük bir zararı yok. Ama nedir hepimiz Türk milletinin karşısındayız”

Aynı röportajda, Kobani eylemlerinde çıkan bazı kavgalarda kendileriyle bu konuda aynı görüşte olan gruplarla birlikte hareket ettiklerini itiraf eden Cengiz, “Ege Üniversitesi’ndeki yürüyüşe oradaki ülkücüler de katıldılar. Biz doğru bir işi, eylemi yapıyorsak birleşebileceğimiz bütün kuvvetlerle birleşiriz. Bu bizim ana ilkemizdir. Türkiye’nin Atatürkçü, cumhuriyetçi, milliyetçi, vatansever bütün kuvvetlerini, Türkiye’nin emperyalizme karşı bağımsızlık mücadelesinde birleştirmek. Doğru bir işe başka kuvvetler gelmek istiyorsa bakmayız görüşüne. Ülkücülerle de yan yana, sosyalist örgütlerle de yan yana hatta kimi yerlerde İslamcı örgütlerle yan yana oluruz. Örneğin bizim İsrail ve ABD karşıtı protestolarda İslamcı örgütler bize destek verdi” ifadelerini kullandı.

"EN BÜYÜK DESTEĞİ DOĞU PERİNÇEK'TEN ALIYORUZ"

İşçi Partisi ile organik bir bağları olmadığını savunan Cengiz, o dönemde İşçi Partisi Genel Başkanı olan Doğu Perinçek’in ise kendilerine en çok destek veren parti ve lider olduğunu kaydetti.

Cengiz, “Hiçbir siyasi partiyle bizim organik bağımız yok. Başka bir siyasi kuvvet bizi kontrol edemez. Ama elbette bizlerin içinde İP’nin gençlik yapısından insanlar var. Ve TGB kurulduğundan beri bize en büyük desteği veren, bizim neden kurulduğumuzu en iyi kavramış olan parti de İşçi Partisi’dir. CHP’li milletvekillerinden de çok sayıda destek veren var. Ama biz CHP ve MHP’nin çok daha ciddi anlamda TGB’yi desteklemesini bekliyoruz. Ama bunların hiç biri bize bir karar dayatmaz” diye konuştu.

TGB BEYAZ TÜRK OLUŞUMU MU?

Cengiz, daha çok “Beyaz Türk” olarak tanımlanan kentli, eğitimli ve gelir seviyesi orta-yüksek olan ailelerin çocuklarının TGB'ye eğilim gösterdiği iddiasını ise şu sözlerle reddediyor:

“O algı bilerek yaratılıyor. Cumhuriyetçilerin elitist, fildişi kulelerde yaşayan insanlar olduğu gibi bir algı yaratılıyor. Türkiye’de Hizbullah ve PKK dışında Diyarbakır, Mardin’de örgütlü bir çalışma yürütebilen var mı? Dicle üniversitesinde çalışma yürütebilen, Anadolu’nun her köşesine var olabilen, örgütlü kuvvetleri olan var mı? Bize bu suçlamayı yapanlar sadece İstanbul’da, Ankara’da falan belirli şehirlerde toplanmış örgütlenmeler. Yüzde 90’ımız halk çocuklarından oluşuyoruz. Benim annem ev hanımı, babam asgari ücretle emekli. Yöneticilerimiz ve üyelerimizin büyük çoğunluğu ay sonunu zor getiren ailelerin çocuğu. Bizim yaşamımız da öyle.”

DOĞU PERİNÇEK KONGREDEN DESTEK VERDİ

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, TGB’nin 8 Ekim 2022 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdiği II. Olağanüstü Genel Kongresinde çevrimiçi konferans yöntemiyle kongreye katılarak, “Türkiye'nin önünde büyük zorluklar var. Zaman TGB'nin zamanı” dedi.

Kongrede 7. dönem genel başkanlık görevini yürüten Dilek Çınar, Vatan Partisi’nde alacağı görevler dolayısıyla TGB’den mezun oldu. Dilek Çınar görevini, kongrede tüm delegelerin oylarını alarak Genel Başkan seçilen Kayahan Çetin’e devretti.

Perinçek, gençlere mesajlar verdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye büyük bir karara gidiyor ve bütün büyük kararlardaki gibi önümüzde zorluklar var. O zorlukları aşarak, yenerek, Türkiye o büyük kararları alacak. TGB, bütün zorlu süreçlerden başarıyla çıkacaktır. Zaman gençliğin zamanı, zaman Türkiye Gençlik Birliği’nin zamanı. Önümüzdeki mücadelelerde Türkiye Gençlik Birliği tarihinin en büyük sınavını verecek ve bu sınavdan büyük başarıyla çıkacak.

Uluslararası koşullara baktığımız zaman ABD’nin haraç sistemi olan dolar saltanatı yıkılıyor. Artık Amerika Birleşik Devletleri dünyanın haracını toplayamıyor. Yine ABD’nin karşısında onu dengeleyen, onu yenen silahlı güçler oluştu. Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Türkiye gibi büyük silahlı güçler oluştu ve gençliğimiz bu koşullarda tarih sahnesine çıkmaktadır. Türkiye tarih sahnesine çıkıyor ve zorluklarla mücadeleye hazırdır. Yaz kamplarında da hazır ol sloganıyla bu hazırlıkları başarıyla götürdünüz ve ben de içinde bulunmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Kimileri zorlukların içinde zorlukları görür ama biz, Türkiye’nin devrimcileri, Türkiye’nin emek devrimcileri olarak zorluklarda devrimleri görüyoruz. Zorlukları aşmayı görüyoruz. Türkiye tarihi de bunun örnekleri ile doludur. Bizim destanımız zorlukları aşma destanı. Demircinin önderliğinde kayaları yarma ve aydınlıkları varma destanıdır. Şimdi o destanları birlikte yazacağız. Sizler destan yazmaya hazırsınız ve destan yazacaksınız. 

Türkiye’nin geleceğinin 40 yılını sigortaladık. Türkiye Gençlik Birliği Türkiye’nin sigortasıdır, güvencesidir ve önümüzdeki başarıların büyük enerjisidir, büyük gücüdür. Hepinize önümüzdeki devrimci süreçte yürekten başarılar diliyorum.” 

Doğu Perinçek’in genel başkanı olduğu Vatan Partisi’nin resmi internet sitesinde Perinçek’e ait “TGB’nin başarısı: Türkiye’nin yarınları size emanettir” başlıklı bir de yazı bulunuyor.

Editör: Yadigar Hanım