Seyfullah Türksoy’un, “Kazakistan neden Türk Devletleri Teşkilatı’ndan değil de KGAÖ’nden yardım istedi” başlıklı açıklaması şu şekilde:

1- #Kazakistan’daki olaylarla İlgili Türk kamuoyunda kafa karışıklığı ve bilgi kirliliği devam ediyor. Pekçok insan Kazakistan yönetiminin neden Türk Devletleri Teşkilatı’ndan değil de KGAÖ (Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü)’nden yardım istediğini soruyor. Anlatayım…

2- Hemen belirtelim ki, Türk Devletleri Teşkilatı’nın kuruluş ilkeleri arasında Askeri Güvenlik Anlaşması bulunmuyor. Temeli 1992’de atılan ve 2002’de kurulan KGAÖ, NATO benzeri bir amaçla kurulmuş. Rusya, Kazakistan, Belarus, Kırgızistan, Tacikistan ve Ermenistan’dan oluşuyor.

3- Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne imza atan ülkelerden herhangi birisine karşı gerçekleştirilen bir saldırı, tüm üye ülkelere gerçekleştirilmiş gibi karşılanıyor. Bu anlaşmaya imza atan ülkeler başka hiçbir askeri antlaşmaya ve ülkeler grubuna üye olamazlar.

4- Kazakistan’daki olayların başlangıcında zamları protesto gibi masum bir amaç görünse de sonraki gelişmeler, olayların arka planında farklı projelerin olduğunu gösteriyor. Bize düşen yangına körükle gitmek değil, akıl ve sağduyu ile hareket ederek, Kazakistan’ın geleceğini dikkate almaktır.

5- Aldığımız bilgilere göre, Kazakistan’a gönderilen KGAÖ üyesi ülkelere mensup askerler, öncelikle stratejik bölgelere ve yatırımlara yönelik muhtemelen terörist saldırıları önlemeyi amaçlıyor. KGAÖ (Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü) askerlerinin ( Rusya, Belarus, Kırgızistan, Tacikistan, Ermenistan) toplam 2.500 kişilik sembolik bir güç olduğu ifade ediliyor.

6- Kazakistan’ın coğrafik ve stratejik özelliklerini anlamadan yorum yapmak bilgi kirliliğini artırmaktan başka bir işe yaramaz. Unutmayalım ki bazı hamasi söylemler ve aşırı eylemler, Kazakistan gibi çok milletli geniş coğrafyalarda emperyal güçlerin iştahını daha çok kabartır ve onların sinsi planlarına daha çok hizmet eder.

7- Kazakistan yönetiminden beklentimiz, güçlü bir iletişim sistemiyle gelişmeler hakkında kamuoyunu sürekli bilgilendirmesi ve kafa karışıklığına sebebiyet veren bilgi kirliliğinin önüne geçilmesidir.

8- Kardeş Kazakistan’ın bu zor günleri aşacağından eminiz. 30 yılda nice büyük badireleri atlatan, başarılı bir dış politikayla bölge barışının merkezi ve dünya devi şirketlerin yatırım üssü haline gelen Kazakistan, Avrasya’nın yıldızı olmaya devam edecektir.

9- Tarih boyunca güçlü imparatorluklara ev sahipliği yapan, nice büyük kahramanlar, batırlar yetiştiren Türkistan bozkırları ve Kazakistan devlet aklı bu zorlukları mutlaka aşacaktır. Bundan şüpheniz olmasın!

10- Zaman komplo teorileriyle ve hamasi söylemlerle emperyal güçlerin amaçlarına hizmet etmek değil, büyük bir coğrafyaya yayılan ve dünyanın en zengin maden yataklarına, petrol ve gaz rezervlerine sahip olan Kazakistan üzerindeki kirli planları bozma vaktidir.
Seyfullah Türksoy

Editör: TE Bilişim