24 Kasım'da Doğu Türkistan'ın Urumçi şehrinde bir apartmanda çıkan yangında aralarında çocukların da olduğu 50'den fazla Uygur Türkü hayatını kaybetti.

Uygur Türklerinin Çin'in uyguladığı "sıfır Çin Virüsü vakası" politikası nedeniyle kapılarının kaynakla kapatılmasından doalyı evlerinden çıkamadıkları için yangından kaçamadıkları ve hayatlarını kaybettikleri belirtildi.

Bu olay üzerine başta Urumçi ve Doğu Türkistan olmak üzere Çin'in birçok bölgesinde Çin hükümetine karşı protestolar başladı.

PROTESTOLAR BÜYÜYOR!

"Biz insanız" ve "Tecridi durdurun" sloganları atılan protestolarda Çin hükümetine karşı Uygurlar, Tibetliler ve Çinlilerin benzer şekilde mum ışığı nöbetleri tuttu. Çin büyükelçiliklerinin yanı sıra halka açık meydanların önünde protestolar yapmasıyla eylemler dünya çapında yayıldı.

ÇİN, BBC MUHABİRLERİNİ TUTUKLADI

Çin hükümeti ise protestolara gaddarlıkla karşılık verdi. Polis güçleri protestocuların yanı sıra BBC muhabirlerini de dövüp tutukladı. Doğrulanmamış bir videoda soykırımcı Çin polisinin Urumçi'de Uygur Türkü protestoculara ateş açtığı görülüyor.

DÜNYA UYGUR HAREKETİ'NDEN ADALET ÇAĞRISI

Dünya Uygur Hareketi başkanı Rushan Abbas konuya ilişkin yaptığı açıklamada,  “Korkunç yangında hayatını kaybedenlere en içten dualarımı ve aile üyelerine en derin taziyelerimi sunuyorum. Bu yangın ve kurbanları, Çin'in gaddar karantinalarının kaçınılmaz bir sonucuydu ve bu politikaların birçok kurbanını temsil ediyor. Bu tecrit uygulamaları, Çin rejimi tarafından insanların yaşamlarını hiçe sayarak kullanıldı. Liderlerlerden somut adımlar atmaya ve anavatanımızda süregelen soykırım politikalarından Pekin'i sorumlu tutmaya çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Uygur Hareketi, Çin'in sorumluluklarını tamamen ihmal etmesine ve Uygur halkını hiçe saymasına karşı uluslararası toplumdan acil eylem talep ediyor. Ayrıca Çin hükümetinin Çin Virüsü ile ilgili sıkı karantina tedbirleri ve protestoculara yönelik şiddetli baskıyı derhal durdurması talep ediliyor.

Editör: Habererk Com