Sözcü'nün haberine göre, Ttam kapanma sürecine destek veren vatandaşlar, turistlere getirilen muafiyetler ile PCR testi olmadan ülkeye giriş kararlarından rahatsız. Sokağa çıkma yasağından muaf olan turistlerin denize girme görüntüleri ve toplumun ise yasaklar nedeniyle pek çok ceza ile karşılaşması olumsuz bir algı yaratmış durumda. Toplumun yüzde 76'sı turistlerin tam kapanma yasaklarından muaf tutulmasını yanlış bulurken, yaklaşık 4'te 3'lük bir orana gelen bu kesim, yasakların vatandaş ve turist ayırt etmeden herkesi kapsaması gerektiğini düşünüyor. Diğer tarafta sektörü ayağa kaldırabilmek için turistlerden PCR testi isteme zorunluluğunun kaldırılması da vatandaşlar tarafından yanlış bulunuyor. Toplumun yüzde 67'si, 15 ülkeden PCR testi istenmemesi kararının yanlış bulduğunu açıklarken bu durumu doğru bulanların oranı yüzde 18'de kaldı. IPSOS tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, muafiyetlerin fazlalığı ve tam kapanmaya uyulmaması toplumda kafa karışıklığı yaratmış durumda. Araştırmaya göre her 10 kişiden 6'sı bu muafiyetleri çok buluyor ve tam kapanma amacının dışına çıkıldığını düşünüyor. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Ipsos Türkiye CEO'su Sidar Gedik toplumun tam desteğine rağmen kararların vatandaşta farklı düşünceler yarattığına işaret ederek, şöyle devam etti: HALK İKNA OLMADI “Kararlar açıklanmadan önce yaptığımız araştırmada tam kapanma fikrinin toplumda geniş bir destek bulduğunu tespit etmiştik. Ancak tüm bu desteğe rağmen somut uygulamada yoğun şekilde tartışılan ve toplumun genelini ikna etmeyen kararlar olduğunu görüyoruz. Umuyorum ki, salgınla mücadele vatandaşların verdiği tüm bu fedakârlıklar önümüzdeki yakın günlerde vaka sayılarına da yansır.” Toplum marketlerde ayrıştı, doğru bulanla eleştiren eşit Toplumun ayrıştığı nokta ise market yasakları oldu. Tam kapanmanın ikinci haftasında marketlerde temel ihtiyaç ürünleri dışında ürün satılması yasaklandı. Araştırmaya göre bu konuda vatandaşlar arasında bir fikir birliği yok. Toplumun yüzde 42'si bu kararı doğru bulurken, yüzde 45 yanlış buluyor. Bu uygulamayı yanlış bulanlar, ürün satışını temel ihtiyaç ürünleri ile sınırlandırmayı tümüyle reddetme, bu tanımın kapsamını yetersiz bulma, bu uygulamanın salgınla mücadeleye bir etkisi olmayacağı gibi gerekçelerle karşı çıkıyor.