BOP 1990’lı yılların sonlarında ABD devletine düşünce üreten Rand Corporation raportörü ve yazarı Graham Fuller’in önerdiği 2004 yılında ilk defa George W. Bush tarafından resmi olarak dillendirilen, dar sınırları İran’dan Mısır’a Türkiye’den Yemen’e kadar, genişletilmiş sınırları Çin sınırından başlayıp Kafkaslar, Balkanlardan Cebelitarık boğazına kadar olan bölgenin petrolden doğalgaza tüm kaynaklarının ABD kontrolüne alınması güvenli olarak taşınması ve İsrail’in güvenliğinin büyümesinin sağlanmasını ihtiva eder.

Tıpkı 19 uncu yüzyılda İngilizlerin “Şark Planı” gibi yaşadığımız yüzyılın ABD tarafından uygulanan emperyalist projesidir.

Geçen yüzyılın emperyalist gücü İngiltere’nin çalışma şekli sömüreceği ülkelerin yöneticilerini satın alma ve yönetime getirmekten dolayı maddi imkan sağlamak yolu ile hükmetme iken, bu yüzyılın emperyalist devleti ABD’de aynı yöntemleri kullanmaktadır.

2000’li yılların başlarında uygulamaya konulan BOP gereği bölge coğrafyasındaki 22 devletin bölünmesi ve yönetimlerinin değişmesi öngörülüyordu.

Irak ve Libya üç parçaya bölündü, Tunus, Cezair ve Mısır’da yönetimler değişti işbirlikçi yönetimler işbaşına getirildi, Yemen de iç savaş devam ediyor Suriye üç parçaya bölündü, Kafkaslar sürekli kaşınıyor, Kırgızistan da FETÖ iktidar ortaklığına getirildi.

Büyük Ortadoğu Projesine mali ortak olarak katılacağını bildiren ülkeler Türkiye, Afganistan, Irak, Yemen, Ürdün ve Cezair oldu.

2004 de Türkiye, İtalya ve Yemen “Demokrasi yardım diyalogu” eş başkanlığını üslendi.

Yani ülkemiz emperyalist bir projenin hem maddi katılımcısı hem de bir bölümünün eş başkanı oldu.

Ak Partinin kuruluş hikâyesini İslamcı yazarlar Abdurrahman Dilipak ve Ali Bulaç ayrıntıları ile yazdılar.

Bu yazarların şahitlikleri ve yorumlarına göre ülkemizde kurdurulan ve kurdurulduktan 6 ay sonra iktidara getirilen Ak Partinin ülkemizde iktidara getirilişinin sebebinin BOP uygulamasının uygulayıcısı olacağı üzerinedir.

Ak Parti iktidar yıllarında BOP’a hizmet etmiştir.

Libya’da Türk dostu Kaddafi’nin devrilmesi, Mısır’da yönetimin değişmesi, Irak’ta ABD’nin işgalinin sağlanması ve bölünmesi, Suriye de iç karışıklığa sebep olacak siyaset izlemesi, Kıbrıs’ta BOP gereği Kıbrıs’ı Rumlara teslim planı olan “Annan Planı”nın kabulünü sağlaması, Türkiye - Suriye - Irak sınırının mayın temizleme bahanesi ile 49 yıllığına İsrail’e verilmeye kalkışılması, Türkiye başbakanlığı nezdinde ABD askerlerine dua edilmesi, Ergenekon, Balyoz adı verilen kumpas davalarla Türkiye’deki milli ve direnecek güçlerin tasfiye edilmesi, PKK eşkıyaları ile Dolmabahçe sarayında başbakan yardımcısı düzeyinde 10 maddelik anayasa değişikliği anlaşması yapmak, Kuzey Irak’ta İsrail güdümlü devlet kurmak isteyen Barzani’nin kendi bayrakları ile resmi karşılanması protokol yapılması, ve sayılabilecek bir çok BOP hizmeti, yaşadığımız son 20 yılda Ak Parti hükümetleri tarafından uygulandı ve emperyalizme hizmet edildi.

Tabii karşılığında da iktidara getirilmişti ve iktidarda tutuldu.

Görünen o ki BOP’un birinci perdesi sona ererken emperyalist güç yeni uygulayıcılar peşinde.

Ak Parti yeterince kullanıldı ve bir mendil gibi kenara atılacak gibi görünüyor.

Son günlerde ülkemizin siyaset gündemine Ümit Özdağ tarafından getirilen İyi Partideki üst yönetim tartışmaları ile yeni BOP uygulayıcı arayışları arasında paralellik çok net görülüyor.

Ümit Özdağ hoca tıpkı BOP’un birinci perde uygulayıcısı Ak Partinin PKK ile anayasa değişikliği toplantısı yaptığı gibi (Dolmabahçe fotoğrafı ve itiraflar) bu gün millet ittifakını oluşturan CHP, İyi Parti, HDP ve Saadet Partisi’nin bir ortak Anayasa yapmak üzere bir araya geldiğini iddia ediyor.

Diğer katılımcı partilerin itirazı pek yok fakat İyi Parti Başkanı Meral Akşener ve bazı yardımcıları böyle bir toplantının yapılmadığını söylüyorlar.

Ama sadece söylüyorlar…

Hazırladıkları ortak anayasa metni ortalıkta dolaşıyor.

Ayrıca zamanın (2018) İyi Parti Genel başkan yardımcısı Adem Taşkaya bu toplantıların olduğunu 3,5 ay sürdüğünü elinde kasetinin olduğunu kendisinin mahkemeye verilmesi halinde kaseti savcılığa vereceğini TV’lerde söylüyor ve sosyal medya hesaplarında yazıyor.

İyi Parti yönetimi neden Adem Taşkaya’yı mahkemeye veremiyor?

Sakladıkları ne var?

Ortaya çıkmasını istemedikleri nedir?

Daha kafa karıştırıcı durum, İyi Parti başkanı Meral Akşener cezaevindeki eski HDP eş başkanı Selahaddin Demirtaş’ı evinde kahvaltıya kabul edeceğini söyledi.

Meral Akşener ile Selahattin Demirtaş kahvaltı sofrasında ne konuşacaklar? Herhalde Gemlik zeytininin kalitesini, ekmeğin iyi kızartılıp kızartılmadığını değil, memleketin meselelerini konuşacaklardır.

Aslında Meral hanımla, Selahaddin bey arasında anayasa görüşmesi beyinlerde yapılmıştır.

İyi Partide üst yönetime tercih edilen bazı insanlar BOP’un ikinci perdesinin uygulayıcısı olmak için seçilmiş gibi görünüyorlar.

Ümit Özdağ hocanın mücadelesini bu bağlamda değerlendirmek gerekir.

Ümit hoca İyi Partiyi kurduğu zaman zaten MHP’de genel başkan yardımcısı idi. İyi Partide etliye sütlüye karışmasa gene genel başkan yardımcısı olur yakınlarını belediyelere işe yerleştirir ihaleler aldırır vesaire…

Fakat o eyvallahı olmayan bir Ülkü Ocaklı.

Hayata bakışının merkezinde Türk milleti olan biri.

Dünyevi ve şahsi bir işi olmayan milletine hizmet etmeye çalışan bir mütefekkir.

Dikkatle dinlemek lazım.

“İnsanların beyinleri kadar tanrıları vardır” diye bir tanım derler.

Dünyaya salt kişisel menfaat penceresinden bakan insanlardan yüksek karakterli davranışları anlayabilmelerini beklememeliyiz.

Yunan İzmir’e işgal için geldiğinde, Yunanı karşılayan, alkışlayan da vardı olayları limanda seyredenler de vardı, evinden dışarıya çıkamayanlar da vardı, İzmir’i terk edenler de vardı.

Karşısında bir ordu varken tek başına düşmana mermi sıkanda vardı.

Her Türk, her ocaklı o mermi sıkan kişi olmak için yetiştirilmiştir.

Vedat Çakıroğlu'nun yazılarının tamamını okumak için tıklayınız!

Editör: TE Bilişim