Zeytin Ağacı Gittiğinde Ne Kalır?
Zeytin Ağacı Gittiğinde Ne Kalır?
17 Temmuz Gecesi Yalnızca Bir Yasa Değil, Vicdan da Kaybedildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 17 Temmuz 2025 gecesi aldığı bir kararla yalnızca 21 maddelik bir yasa teklifini değil, milyonlarca ağacın, binlerce yıllık kültürün, milyonlarca insanın yaşam hakkını da oyladı.
“Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 255 milletvekilinin “evet” oyu ile yasalaştı. Gerekçe açıktı: “Enerji arz güvenliği”. Ama bu gerekçe ardına saklanarak yapılan şey, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünü tamamen açmak oldu. 199 milletvekili hayır dedi. Ama yetmedi.
Ne Değişti?
Yeni yasa, zeytinlik alanların “kamu yararı” kılıfı altında madencilik ve enerji projelerine açılmasına olanak tanıyor. Artık bir zeytinlik alan, bir enerji projesi için “zorunlu ihtiyaç” görülürse, maden işletmesine, enerji santraline, taş ocağına çevrilebilecek. Üstelik bunun geri dönüşü olmayacak. Çünkü bir zeytin ağacı kesildiğinde, yerine yenisini dikmek bin yılın bilgeliğini geri getirmez.
Bizi Neler Bekliyor?
• Zeytin ağaçları kesilecek. Bunu daha önce de gördük: Soma’da, Akbelen’de, Kaz Dağları’nda. Her “kamu yararı” denilen projenin ardından gelen dozer, zeytinin kökünü söküyor.
• Toprak ölecek. Zeytin ağacı toprakla konuşan bir canlıdır. O giderse toprağın dili susar. Asit maden drenajı, ağır metaller, yeraltı su kaynaklarının kirlenmesi kaçınılmaz olur.
• Geçim kaynakları yok olacak. Zeytin üretimi ile geçinen binlerce köylü aile, geleceksiz bırakılacak. Tarlalarına maden kamyonları girecek, ürünleri toz ve kimyasalla boğulacak.
• Kültürel miras bitecek. Bu topraklarda zeytin ağacı sadece bir ürün değil; bir inançtır, bir kimliktir, bir geçmiş ve bir gelecek sözüdür.
• İklim krizi derinleşecek. Zeytin ağaçları, karbon yutağıdır. Onları kesmek, yalnızca oksijeni değil, iklim direncini de yok etmektir.
Şimdi Ne Olacak?
Eğer biz durmazsak, onlar devam edecek.
Bu yasa geçmiş olabilir. Ama doğa, hukuk ve halk bu karara itiraz etmeye devam edebilir. Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılabilir. Yerel yönetimler koruma kararları alabilir. Uluslararası çevre sözleşmeleri devreye sokulabilir. Ama en önemlisi:
Halk susmazsa, bu yasa uygulanamaz.
Sessiz Kalırsak…
Bugün birkaç yüz zeytinlik gider,
Yarın binlercesi…
Ve bir sabah uyandığımızda soframızda ne zeytin kalır, ne ekmeği koyacak bir masa…
Şimdi Ne Yapmalı?
1. Hukuki mücadele başlatılmalı. Bu yasa, Anayasa’nın 56. ve 63. maddelerine aykırıdır. Başvuru yolları derhal devreye sokulmalıdır.
2. Kamuoyu baskısı sürmeli. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları, sendikalar bu meseleyi gündemde tutmalıdır.
3. Zeytinlikler fiilen korunmalı. Yerel direnişler büyümeli; halk, doğrudan yerinde sahip çıkmalıdır.
4. Uluslararası destek aranmalı. FAO, UNEP ve uluslararası çevre kuruluşları sürece dâhil edilmelidir.
5. Yasayı savunanlar unutulmamalı. Bu kararı alanlar ve destekleyenler tek tek not edilmelidir.
Son Söz
Zeytin ağacının kesilmesine sessiz kalan, yarın kendi köklerinin kurumasına şaşırmasın.
Zeytin gittiğinde, toprak gider.
Toprak gittiğinde, insan da gider.
O yüzden şimdi değilse ne zaman?
Zeytine sahip çık!
Dr. Abidin Tatlı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.