Bilecik'te Eğitim-İş Sendikası'ndan üniversitelerdeki sorunlara ilişkin açıklama

Bilecik'te Eğitim-İş Sendikası'ndan üniversitelerdeki sorunlara ilişkin açıklama
Eğitim-İş Sendikası, Bilecik'te üniversitelerdeki sorunları basın açıklamasıyla gündeme getirdi; rektör atamaları, bütçe yetersizliği ve akademik özgürlüğün kısıtlanması başlıca eleştiri konuları oldu.

Eğitim-İş Sendikası üyeleri, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Gülümbe Kampüsü'nde bir araya gelerek üniversitelerdeki sorunları basın açıklamasıyla dile getirdiler. Açıklamada konuşan Eğitim İş Üniversite Temsilcisi Prof. Dr. Taner Kılıç, üniversitelerin özgürlük ve özerklik mücadelesine desteklerinin kararlılıkla süreceğini ve hukuksuz işlemleri yargıya taşıyacaklarını belirtti.

2024-2025 akademik yılına ilişkin Yükseköğretim Yıl Sonu Değerlendirme Raporu, Ankara'da ODTÜ'de yapılan bir basın açıklamasıyla kamuoyuna sunuldu. Türkiye genelindeki üniversitelerde sendikanın şube ve temsilcilikleri de eş zamanlı açıklamalar gerçekleştirdi. Bilecik'te yapılan açıklamada, üniversitelerin bilim değil rant üretim merkezlerine dönüştürüldüğü, akademik liyakat yerine yandaşlığın, özgür düşünce yerine itaatin dayatıldığı belirtildi. Prof. Dr. Kılıç, üniversitelerin apartman dairelerine sıkıştırıldığını, akademik kadroların bilimsel başarıya değil siyasi yakınlığa göre belirlendiğini, gençlerin nitelikli eğitim hakkından, akademisyenlerin ise özgür bilim üretme ortamından mahrum bırakıldığını söyledi. Eğitimin ticarileştirilmesiyle milyonlarca gencin eğitimden koptuğunu ve güvencesiz çalışma koşullarına maruz kaldığını da ekledi.

Prof. Dr. Kılıç, 2015-2023 yılları arasında 2 milyondan fazla gencin üniversite eğitimini ekonomik nedenlerle yarıda bıraktığını, mezun olanların ise işsizlik ve düşük ücretle karşılaştığını vurguladı. YÖK'ün sayısız akademisyeni susturduğunu ve üniversitelerin ruhunu boğduğunu ifade eden Kılıç, Türkiye'nin akademik özerklik sıralamasında 35 ülke arasında 35. sırada olduğunu ve rektör atamalarının Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını hatırlattı. Anayasa Mahkemesi'nin rektör atamalarını iptal etmesine rağmen, 56 üniversiteye anayasaya aykırı şekilde rektör atandığını, bunun üniversite özerkliğine açık bir saldırı olduğunu belirtti. İktidarın AYM kararlarını tanımaması ve Meclis'e yeni bir yasa teklifi sunarak Cumhurbaşkanına tam yetki verilmesini hedeflediğini de sözlerine ekledi. Araştırma görevlisi sayısının 2022'deki 52 binden 2025'te 39 bine düştüğünü, 2025 yılında devlet üniversitelerine 487 milyar TL, Diyanet İşleri Başkanlığı'na ise 130 milyar TL bütçe ayrıldığını açıkladı. Üniversitelerin teknik donanım, kütüphane, laboratuvar, derslik, yurt ve kampüs açısından yetersiz olduğunu ve bilimsel üretimin araştırma ve kongre katılım imkanlarının bütçe yetersizliği nedeniyle sekteye uğradığını da ekleyerek, ülkenin bilime değil itaate yatırım yaptığını belirtti.

Kaynak:ANKA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.