İzmir'deki yangınların toprağa etkisi: 'Toprağın yenilenmesi yıllar alabilir'
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Kayıkçıoğlu, İzmir'deki orman yangınlarının doğaya ve canlılara olan tehditlerinin yanı sıra, gözle görülmeyen etkilerinin de çevresel krize yol açtığını vurguladı. Yangınların havanın kalitesini, canlıların yaşam alanlarını ve toprağın dokusunu olumsuz etkilediğini belirten Kayıkçıoğlu, en hızlı etki olarak atmosfere büyük miktarda karbondioksit salınımını gösterdi. Milyonlarca ton sera gazı salınımıyla küresel iklim değişikliğinin arttırılmasında önemli bir rol üstlendiklerini ifade etti.
Kayıkçıoğlu, yangın sonrasında toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısında ciddi bozulmalar yaşandığını belirtti. Fiziksel bozulmada toprak yapısının zarar gördüğünü, hava ve su geçirgenliğinin azaldığını, erozyonun arttığını ve kil minerallerinin yüksek sıcaklıklarla piştiğini söyledi. Kimyasal bozulmada ise organik maddenin yanması sonucu azot ve karbon kaybı yaşandığını, ağır metallerin hareketliliğinin arttığını ve çevre sağlığı açısından risk oluşturduğunu aktardı. Biyolojik bozulmada ise toprak canlılığını sağlayan biyoçeşitliliğin zarar gördüğünü, mantar ve solucanların yok olduğunu dile getirdi.
Toprağın kendini toparlama süresinin yangının şiddetine ve süresine bağlı olduğunu belirten Kayıkçıoğlu, şiddetli yangınlarda toprak yüzeyindeki sıcaklığın 500 ila 800 santigrat dereceye kadar çıkabileceğini ve organik maddenin hızla yok olduğunu, bu durumun da toprağın su kapasitesini yok ettiğini söyledi. Toprağın yenilenmesinin yıllar alabileceğini, bazı durumlarda ise mümkün olmayabileceğini ifade etti. Erozyonun önlenmesinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Kayıkçıoğlu, örtücü materyaller, organik atıklar, saman, ağaç kabukları, malç gibi yüzey örtüsünün sağlanması, yamaç alanlarda su ve toprak akışını azaltmak için yanan ağaç gövdelerinin dizilmesi, kompost ve organik gübre uygulamaları, mantar veya toprak bakterilerinin verilmesi, hızlı büyüyen yerli bitkiler ve derin köklü azot bağlayan ağaçların dikilmesi gibi önerilerde bulundu. İzmir'in Akdeniz iklimi etkisi altında olduğunu ve toprağın kendini yenileyebileceğini belirterek, gerekli uygulamalar yapıldığında toprağın yeniden kazanılabileceğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.